Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen hafta, 1 Mart'tan itibaren "kademeli normalleşme"ye geçileceğini açıkladı.
Buna göre iller arasında, vaka sayılarına göre "düşük, orta, riskli ve yüksek riskli" şeklinde sıralama yapılacak ve buna göre normalleşme adımları uygulanacak.
Haziran ve Kasım arasında açık olsalar da, geçen yıl 17 Mart'ta ilk kapanmalarını yaşayan lokantacı ve pastacı esnafı ile o tarihten bu yana hiç açılmayan kahvehane esnafı bu açıklamadan pek memnun olmadıklarını dile getirdi.
Üstelik de bu, sadece ilimiz için değil tüm Türkiye için böyle.
Evet, sağlık olmadan hiçbir şey olmuyor...
Evet, önce sağlık...
Amaaaa...
Gerçi "ama"dan önce söylenen her şey "yalan" oluyormuş bir iddiaya göre...
Ama ekonomi ne olacak?
İl Sağlık Müdürü Sayın Ali Ramazan Benli, hafta sonu sosyal medya hesabından ilde koronavirüs vakalarının arttığını duyurdu. Bunun nedeni olarak da, taziyeler ve ev oturmalarını gerekçe gösterdi Sayın Benli.
Haber merkezindeki arkadaşlarımız, bununla ilgili bir gönderi hazırlayıp gazetemizin sosyal medya hesaplarında paylaşmışlar.
Gönderide, "Kayseri İl Sağlık Müdürü Ali Ramazan Benli, ilde vakaların arttığını açıkladı. Bu durumda Kayseri'de 'kademeli normalleşme'ye geçmek mümkün olur mu? Siz ne düşünüyorsunuz?" diye soruluyor.
O gönderiye gelen bazı okur yorumları şunlar:
- "Zor ne yazık ki millet marketlerde tıklım tıklım şu anda."
- "Ziyaretler, cenaze vb yerlere katılım oldukça zor biter."
- "Erciyes'te kayak yapanları görünce normalleşeceğimizi düşünmüyorum."
- "Bizi korona öldürmeyecek, zamlar, geçim sıkıntısı, yasaklar öldürecek."
Gelen yorumlar içerisinde beni en çok etkileyen son yorum oldu.
"Ama"dan sonraki cümleler de bunlar dolayısıyla...
Şüphesiz ki, bu süreçte her kesim kendine göre zarar gördü.
Ancak ihracatın arttığını, büyük defter tutan esnafın bir nebze de olsa daha rahat olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda küçük esnafın ne yaşadığını anlamak zor olmuyor.
Evet, sağlık olmadan hiçbir şey olmuyor...
Evet, önce sağlık...
Ama açılamadığı için borcu bitmeyen, evine ekmek götürmekte zorlanan, hayat standartları değişmek zorunda kalan esnafa ne olacak? Onların hakkını ödeyebilecek miyiz?
Bundan sonra taziyelere, ev oturmalarına gitmeden önce kepenk kapatmak zorunda kalan esnafın hakkına girdiğimizi düşünürsek, belki vaka sayılarımız da azalır, "kademeli normalleşme" ilimiz için olur hale gelir...
Ne demiş Cenab-ı Hakk: "Benim yanıma her şey ile gelin affederim. Fakat kul hakkı ile gelmeyin. Onu ben değil, kulum affeder."