Metin Kösedağ

Esnafı incitmemek lazım

Metin Kösedağ

Türkiye’de her alanda fırsatçıların olduğu ve vatandaşı kandırmaya çalıştığı bilinen bir gerçek.

Ülkenin durumu ne olursa olsun, kendi ceplerini düşünen, daha fazla kazanma uğruna değerleri ve inançları ayaklar altına alan insanların varlığı inkâr edilemez.

Bunu hayatın birçok alanında gördük.

Marmara depremi sırasında yıkılan binaları yağmalayan, ölü ve yaralıları soymaya çalışan aşağılık insanları hala dün gibi hatırlıyoruz.

Yine Atatürk Havaalanı’nda yaşanan bir patlama sonrasında, insanlardan iki kat para alan taksicileri de unutmadık.

Doğal afetlerde, kriz zamanlarında vicdanı elden bırakan ve sadece kendi kesesini düşünenlerin sayısı ne yazık ki az değil.

Bunun için doğal olarak Devletin bazı adımlar atması, çeşitli tedbirler alması kaçınılmaz oluyor.

Ekonominin içinde bulunduğu durum, dövizdeki suni yükselme ile birlikte yine birçok sektörde fırsatçılar baş gösterdi.

Para piyasalarına bakınca bankaların vatandaşı soymak için elinden geleni ardına koymadığını görebiliyoruz.

Benzer şekilde gıda fiyatlarında da büyük bir tırmanma oldu.

Döviz normale dönse de fiyatlarda bir indirim yapılmadı.

Özellikle sebze ve meyve fiyatları, düşeceği yere daha da arttı.

Son olarak Antalya ve Mersin’deki hortum felaketi ile birlikte sebze meyve fiyatları tavan yaptı.

Fırsatçılar, ellerindeki malları ateş pahasına vatandaşa satmaya başladı.

Tabi bunu söylerken, bütün esnaf için aynı şeyi söylememek doğru olmaz.

Bunun üzerine hükümet harekete geçti, Ankara ve İstanbul’da tanzim yerleri kurarak, ucuz sebze ve meyve satmaya başladı. Belediyeler eliyle açılan çadırlarda, piyasanın daha aşağısına bu ürünler satılıyor.

Ama atılan bu adımların kalıcı bir çözüm getirmeyeceği, geçici bir tedbir olduğunu da bilmek lazım.

Çünkü nakliye, kira,  iş gücü gibi önemli girdiler, şuanda belediyeler tarafından karşılanıyor ve maliyete yansıtılmadığı için fiyatlar doğal olarak düşüyor. Ama aynı şeyi özel sektör için söylemek mümkün değil.

Asıl olan burada insanların vicdanını harekete geçirmek. Devlet öyle tedbirler almalı ki, bu tarz girişimde bulunanlar, bir daha böyle yöntemlere başvurmamalı.

Bir de işin farklı bir boyutuna bakmak lazım.

Burada bütün esnafı fırsatçı göstermek, vatandaşı kazıklayan kişiler gibi yansıtmaya çalışmak asla doğru değil.

Bu tür girişimler, esnafın tepkisini çekebileceği gibi zaten sıkıntıda olan işlerinin iyice bozulmasına da neden olabilir.

Buradaki dengeyi de iyi ayarlamak lazım.

Yoksa kaş yapayım derken, göz çıkarmış oluruz.

Yazarın Diğer Yazıları