BALIK hafızalıyız...
Çok çabuk unutuyoruz her şeyi.
Dostumuzu da düşmanımızı da ne yazık ki iyi bilmiyor ve tanımıyoruz.
Yazının sonunda söyleyeceğimi başında söylemek istiyorum; bizim düşmanımız ne bir terör örgütüdür ne de bir başka devlettir. Bizim tek düşmanımız var o da Amerika Birleşik Devletleri’dir...
Amerika denen devletin dünyanın diğer ucundan buraya hükmetme çabası her dönem karşımıza büyük sorunlarla çıkmıştır.
Özellikle Ortadoğu’da izlediği politikanın zararlarını yallardır Türkiye olarak çok çektik hâlâ da çekiyoruz.
Müslüman ülkeler üzerinde kurmak istediği hakimiyeti ve terör devleti İsrail’in çıkarları doğrultusunda “yeni haritalar” çizmek istemesi yeni bir olay değildir.
50 yıldır aynı politikaları izliyorlar.
Eskiden terör örgütleri ile yaptıklarını “artık açık açık kendi elleriyle” ve gözümüze soka soka yapmaya başladılar.
Irak politikasından tutun da Suriye politikasına kadar ABD, bütün islam devletlerinin birbirleri ile düşman olabilmesi için elinden geleni ardına koymuyor.
İslam bayraktarlığının lideri olarak bilinen Türkiye’nin bu anlamda direncinin kırılması için de son dönemlerde bütün gücünü bu yönde kullanmaya başladı.
Kuzey Irak’taki Türkiye varlığından rahatsız olan ve terör örgütlerine binlerce silah ve mühimmat göndermesi ve onları taşeron olarak kullanması bunun en basit örneği olarak görülebilir.
Aynı şekilde Suriye ile Türkiye’nin arasını açarak burada da yeni bir bölge oluşturma çabası her geçen zaman diliminde daha açık ve net bir şekilde karşımıza çıkıyor.
Hatırlayın bir ara Katar üzerinden operasyonlar başlamıştı.
Hal-i hazırda İran üzerinden ve şimdi de Türkiye üzerinde aynı senaryoları uygulamaya başladılar.
Hedefleri belli.
Taşeronu olan İsrail’i burada büyütüp, bütün hakimiyeti eline geçirmek.
Ancak onların bu hesaplarını bozan iki devlet kaldı, biri Türkiye diğeri İran.
ABD oldum olası İran’a ters bakmıştır.
İran’ın bir adım ileri atmasını hazmedememektedir.
Geçmişte Irak için yaptıklarını şimdi de İran üzerinde denemeye başladılar.
Oysa ki “kimyasal silahı var” dediği İran’ın az ötesindeki terör devleti İsrail’in her türlü silahla donatılmasına ses çıkarmayan ABD’nin bu tutumu aslında pek de yadırganmamalı.
Çünkü; ABD, İslam devletlerinin başlıca düşmanıdır.
Her defasında Türkiye’ye müttefik diyen bu süper güç (!) devleti ne hikmetse her sıkıntımızda başrolü oynamayı da ihmal etmiyor.
Son olarak terör devleti İsrail’in Golan tepeleri konusundaki girişimlerini desteklemesi de en basit örneği olarak görülebilir.
Sonuç olarak; müslümanlar uyanmalı.
Kimin dost ve kimin düşman olduğunu çok iyi idrak etmelidir.
Millet olarak ne zaman ki “batı hayranlığını” bırakıp, gerçekleri görme arayışına girdiğimizde işte o zaman hem dostumuzu hem de düşmanımızı çok net görme imkanına sahip oluruz.
GÜNÜN SÖZÜ
Vatan sevgisi imandan gelir.
(Hz. Muhammed (s.a.v.))
