Metin Kösedağ

Bugün Arda yarın bir başkası...

Metin Kösedağ

TÜRKİYE şartlarında futbol oynamak hem zor hem de çok kolay.
 
Kolayı; İstanbul takımlarında “hasbelkader” forma giydiyseniz hayatınızın sonuna kadar alıcınız olur ve biraz da zeki iseniz alır başınızı gidersiniz.
Yok Anadolu’da birileri sizi görmek istemezse ağzınızla kuş dahi tutsanız bir işe yaramazsınız.
 
10 binin üzerinde teknik direktör lisanslı antrenör var bu ülkede. 300’e yakın da takım. Yani 80 milyonlu bir ülke için yeterli mi, elbette değil.
En büyük adaletsizlik de şan’ın, şöhretin ve paranın olduğu futbol piyasasında yaşanıyor.
 
Kimi milyon dolarlarla oynarken, kimi evine ekmek götürecek para bulamıyor.
Neden bunları yazdım.
 
"Yarın da bir başkası çıkar antrenörü döver, federasyon başkanını döver..."
 
Arda Turan’ı bilmeyenimiz yok.
 
Galatasaray alt yapısında yetişen, sonrasında Manisaspor’a verilen ve ardından tekrar yetiştiği camiaya dönerek bir anda başüstü yapılan çocuk. Bu çocuk Atletico Madrid’e ordan da Barcelona’ya gitti. Aynı Arda dönceki gün Ay Yıldızlı milli takımı bıraktığını açıkladı.
 
Açıkçası üzülmedim.
 
Aksine “isabet olmuş” dedim.
Neden?
 
Birincisi; paraya para demeyen, egosu tavan yapmış birinden milli takıma fayda beklemek son derece yanlış.
 
İkincisi; zamanında forma renklerini bahene ederek Galatasaray yönetimine ağır küfürler eden de aynı Arda değilmiydi.
 
Aynı arda şimdi de Federasyon Başkanı’ndan tutun da herkese galiz küfürler ederek hıncını da 60 yaşındaki bir gazeteciden çıkarıyor.
Helal olsun(!) ne diyelim.
 
Adam yıllardır Milli takımı karıştırıyor, yattığı yerden milyon dolarlar alıyor ama yetmemiş gibi bir de hakaret ediyor.
 
Bu ilk vakası değil ki Arda’nın.
 
Fransa’da yapılan 2016 Avrupa Şampiyonasında da bir çok nane yemişti aynı Arda.
 
O gün bu adamın ipi kesilmiş olsaydı bugün bunları yapamazdı.
Evet o dönemde de Fatih Terim göstermelik bir ceza kesti, ama sonunu getiremedi.
 
Bir süre sonra tekrar “gel koçum, sen aslansın, sen kaplansın, al sana takım kaptanlığı...” diyerek bir nevi son yaşanan olaylara davetiye çıkardı.
Üstüne üstlük ukala, kendini beğenmiş bir tavırla çıkıp toplantı yapıyor.
Utanmadan bir gün önce dövdüğü basın mensubunun meskektaşları aracılığı ile de meramını anlatıyor.
 
Oldum olası Federasyon çarkı içinde dönen milli takım yapılanmasına karşı çıkmışımdır.
 
Milyon dolarlar su gibi akıtılarak oluşturulan milli takım ne yazık ki ülkenin milli takımı olmaktan çoktan çıkmıştır.
 
Fatih Terim sırf egosunu tatmin etme adına istediğini çağırıyor, istemediğini çağırmıyor.
 
Çağırdığı Arda ve onun gibi evlatları da çıkıyor 60 yaşındaki gazeteci Bilal Meşe’den hırsını alıyor.
 
Sonuç olarak; sorun Arda Turan sorunu değil. Sorun bugün bu milli takımı “çiftlik gibi” görüp, hiç bir şey vermeyen zihniyet sorunudur.
 
Bugün Arda gazeteci dövdü, yarın bir başkası da çıkar antrenörünü döver, Federasyon Başkanını döver.
 
Bu milli takımda bunlar normal(!)...
 
GÜNÜN SÖZÜ
 
Savaş herkesle, barış sadece onurlu kişilerle yapılır. Fatih Sultan Mehmet

Yazarın Diğer Yazıları