Kemal Yavuz

Zatü Envat (Dilek Ağacı)

Kemal Yavuz

Bir gurup sahabe Huneyn Savaşı’na katılmış ve şöyle bir olay yaşanmış.  
Hz. Peygamber’le birlikte Huneyn’e doğru savaş için yol alıyorduk. Kureyş putperestlerinin o yerde kutsal saydıkları büyük bir ağaç vardı. Putperestler her yıl bu ağacın altına gelir, silahlarını o ağaca asar ve o ağacın yanında kurban keserlerdi.  Bu sırada dileklerini, dualarını o ağacın yüzü suyu hürmetine yapıkları için, bu ağaca bez parçaları ve giysilerinden asarlarmış. Onun için ağacın ismine Zatü Envat yani “dilek ağacı” denmiştir. Ağacın yanından geçerken, bazı sahabeler de Hz. Peygamber’den şöyle bir ricada bulunurlar.  Ey Allah’ın elçisi; sen de bizim için bir Zatü Envat belirlesen, biz de orada dua edip dilekte bulunsak olmaz mı? Dediler.

Hz. Peygamber’in şöyle dediği rivayet edilir; Allah Allah! Siz ne cahil bir toplumsunuz. Sizden önceki toplumların, ümmetlerin geleneklerini mi ihya edeceksiniz?  Sizin şu sözünüz, “beni İsrail’in Hz. Musa’dan put isteyen Kur’an’daki şu ayete benziyor”, diye cevap verip, ayeti okumuştur. Ebu Şame El Bais Ala İnkaril Bidei velm Havadis.

(7/Araf 138) Ey Musa! Onların tanrıları olduğu gibi sen de bizim için bir tanrı, ilah bul yap dediler. Musa, gerçekten siz cahil bir toplumsunuz, dedi.

Yine (7/ Araf 139) Şüphesiz bunların içinde bulundukları din yıkılmıştır ve yapmakta oldukları da batıldır. (7/ Araf 140) Musa dedi ki, Allah sizi alemlere üstün kılmışken ben size Allah’tan başka bir tanrı, ilah mı arayayım?

Bu olay gösteriyor ki; insanları habersiz ve can evinden vuran sözlerin önünde Allah, Peygamber, Din Kur’an laflarının söylenmesi, hatta namaz kılınıp, hacca gidilip İslam’ın diğer emirlerinin yerine getiriliyor olması, kamufle edilerek saklanan şirk gerçeğinden bizleri ne yazıktır ki kurtaramıyor. Bunun adına dini manevi üstünlük ve ona hürmet adına yapılması yine şirk gerçeğini değiştirmiyor. Ne yazıktır ki, hurafelerle yanlış aktarılmış, efendileri, üstatları, şeyhleri, onlara “benim dediğimden başkasına inanmayın”, denilerek Yahudi din adamlarından geçme bir manevi hastalık Müslümanlara da yansımıştır. Yahudi din adamları siz Tevrat’ı anlayamazsınız. Sizin aklınız ermez, Tevrat’ı ancak biz anlarız, demişlerdi. Aynı manevi hastalık Müslümanlara da geçmiş, biz kim Kur’an’ı anlamak kim? Kur’an anlaşılmaz. O’nu ancak bazı kimseler anlar düşüncesi kafalara yerleştirilmiştir. Allah Kur’an’da anlaşılır diyor ama; kimin umurunda! (54/ Kamer 17, 22, 32, 40) Ant olsun ki, biz Kur’an’ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Ondan öğüt alan yok mu? Yine (4/ Nisa 82 - 24/ Nur 1, 61-  38/ Sad 29- 47/ Muhammed 24) gibi.  
“Allah’a hürmet amacıyla kabirleri ziyaret edenlere, kabirler üzerinde secdegah oluşturup namaz kılanlara, kabirler üzerinde ışıklar, mumlar yakanlara lanet olsun.” Tirmizi Cenaiz.                                                 
 

Yazarın Diğer Yazıları