Dualarımızda ölçülü ve sınırlı olmalıyız, ölçü bir konuda yapılacak herhangi bir işte denk, oran belirlenmiş uyulması istenen, uygun yapılan herhangi bir ibadet usulü ve itibarıdır. Hidayet, hem doğru yol, hem de doğru yolu gösterme, doğru yol kılavuzluğudur. Hidayet ilk Resulümüze/ Peygamberimize gönderilen din/İslam/Kurandır.
33/Ahzab 36 “Allah ve Resulü bir işe hüküm verdiği zaman inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine seçme hakkı yoktur. Herkim Allah ve Resulüne karşı gelirse apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.”
Ayet bu, Resulümüzden şöyle dediği rivayet ediliyor. “Arzusu yapacağı ibadet, benim getirdiğime tabi uygun olmadıkça hiçbiriniz iman etmiş olamaz.” (Müslim, beyhaki) yine “Kim bizim emrimize uymayan bir iş yaparsa onun ameli geçersizdir.” (Buhari, Müslim, Ebu Davud Taç) 24/Nur 21 “… Allah arınmak isteyen kimseyi arındırmayı diler/ister. Allah arınmak isteyen herkesi çok iyi işitir ve çok iyi bilir.” Şimdi deniyor ki, Allah hayırlısını versin, Allah’ta buyuruyor ki, hayırlı olanı Kuran olarak verdim elinizde, eğer Kuranı okuyup anlarsanız hidayete ulaşır ve ıslah olursunuz. Hayırlı ve helal olanları dünya üzerine yaydım arayıp bulmak ta size aittir diye uyarısını çeşitli ayetleriyle açıklıyor. 16/Nahl 9 “Yolun doğrusu Allah’ındır. Yolun eğrisi de vardır. Allah dileyip/isteseydi hepinizi doğru yola iletirdi.” 17/İsra 15 “Kim hidayet yolunu seçerse, bunu ancak kendi iyiliği için seçmiş olur. Kim de doğruluktan saparsa, kendi zararına sapmış olur. Hiçbir günahkar, başkasının günah yükünü üstlenemez…”
13/Rad 27 “De ki: Allah, kendi dileyen/isteyen kimsenin sapmasına müsaade eder. Kendine/Kurana yönelen kimseyi de doğru yola yönlendirir.” 18/Kehf 29 “Ve de ki: Hak Rabbinizden gelen Kurandır, artık dileyen/isteyen iman etsin, dileyen/isteyen de inkar etsin.” 2/Bakara 176 “Allah, işte bu kitabı/Kuranı hak olarak indirmiştir. Kuranda anlaşmazlığa düşenler elbette derin bir ayrılık içindedirler.” 10/Yunus 57 “Ey insanlar size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdekine bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.. Bu ayet sonuçlarına göre, Allah hayırlısını versin yerine, Allah hayırlısını nasip etsin dememiz daha doğru olur. Çünkü, nasip insanın gayretine bağlı fiili yapması gereken hem işi ameli, hem de duasıdır. Allahın verdiği hayırlı şeyleri biz kendi irademizle ya alıp hayra kavuşuruz, ya da hayırlı olanları almayıp şerri tercih edip dalalete düşeriz. Yine deniyor ki, Allah ıslah etsin, tamam Allah nasıl ıslah edecek. Eğer Allahın hidayeti olan Kurana uyarsak o zaman ıslah eder biz de ıslah oluruz.
2/Bakara 16 “İşte onlar, hidayete karşılık dalaleti satın alanlardır. Ancak onların bu ticareti kazançlı olmamış ve kendileri de doğru yola girememişlerdir.” 6/Enam 157 “Yahut, bize de kitap indirilseydi, biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk demeyesiniz diye, Kuranı indirdik. İşte size de Rabbinizden açık bir delil, hidayet ve rahmet geldi…” 7/Araf 35 “Ey ademoğulları, size kendi içinizden ayetlerimi anlatacak Resuller gelir de, kim onlara karşı gelmekten sakınır ve kendisini ıslah ederse onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.” Demek ki, hidayete, Allahın gönderdiği Kuran ile ulaşılıyormuş. Hidayete ulaşan da ıslah oluyormuş. Yaptığımız duaları Allaha doğru dua ile yapalım ki, Allaha ulaşsın. Allah insanların hidayetini ne zaman diler istermiş ve ıslah olmasını nasıl açıklamıştır. İşte ayetler bize doğrusunu böyle açık ve net olarak duyuruyor.