Aslında, bir Müslüman’a, Allah yeter, Allah yetmiyor mu ki, başkasını devreye koyuyor, yani insan kendi kendisine sorması lazım, benim sağlığımda yapmam gerekeni, başkası benim için niçin yapsın. Normalde Allah’ın bizden istediği dua ile kendimiz, ana, babamız ve bütün Müslüman’lar için yapılacak dua yalnız Allah’tan istenmelidir. Yapılan dua ve temenni sadece Allah’a aittir, takdir de tamamen Allah’a aittir.
Bir de, sadakayı cariye diye bilinen, Salih evlat, yapılan yardımlar(cami, okul, çeşme veya benzeri hayırları ölmeden dünyada iken kişinin kendisinin yapması) faydalanılan ilim (dini ve milli yönde yapılan, doğru din anlayışını açıklayıp izah eden konular, milli yönde bütün insanlığın faydalanacağı bütün iyi ve olumlu eser, alet edevat gibi şeylerdir. Bunların üçü de insan ölmeden önce kendi kazandığı işlerdir.
İnsan hayır ve hasenatını ölmeden yaşar iken kazanır, Salih evlada veya kötü evlada yine hayatta iken sahip olur ve evladını terbiyeli, dinine, vatanına, insanlığa hayırlı ve faydalı olması için yetiştirir. Gerek, sadakayı cariye, gerek Salih evlat, gerekse de faydalanılan ilim, bunları insan hayatta iken kendi gayretiyle kazandığı için, sonuçta bunlar o insanın amelidir.
Bunların, sevabını verecekte, Allah’tır, Allah’ta o yapmış olduğu amelin karşılığını toptan vermiştir. Allah kimseyi kimsenin hatırına veya yüzü suyu hürmetine bağışlamayacağını, 9/ Tevbe 80. “Ey Muhammed, onlar için ister af dile, ister dileme; onlar için yetmiş kez af dilesen de Allah onları asla affetmeyecek, bu onların Allah ve Resulünü inkar etmelerinden dolayıdır. Allah fasıklar topluluğunu asla hidayete erdirmez.” Yine 11/ Hud 45. “Nuh Rabbine dua edip dedi ki: Ey Rabbim şüphesiz oğlum da ailemdendir. Senin vadin ise elbette haktır. Sen hakimler hakimisin.” 11/ Hud 46. “Allah buyurdu ki: Ey Nuh çocuğun asla senin ailenden değildir. Çünkü çocuğunun yaptığı kötü bir iştir.
O halde hakkında bilgin olmayan bir şeyi benden isteme. Ben sana cahillerden olmamanı tavsiye ederim.” 9/Tevbe 114. “İbrahim’in babası için af dilemesi, sadece babasına verdiği sözden dolayı idi. Ne var ki, onun Allah’ın düşmanı olduğu kendisine bildirilince, duadan vazgeçip babasından uzaklaştı. Şüphesiz ki, İbrahim çok yumuşak huylu ve pek sabırlı idi.” 43/ Zuhruf 40. “Resulüm sağırlara sen mi işittireceksin, yahut körlere ve apaçık sapıklıkta olanları doğru yola sen mi ileteceksin.” Peygamberler bile yakınlarını kurtaramıyor ki diğerleri kurtarsın.