Kemal Yavuz

Kuranı devre dışı tutan Müslümanlar -1-

Kemal Yavuz

25/Furkan 30 “ Ey Rabbim kavmim bu Kuranı devre dışı bırakıp büsbütün terk ettiler. Müslüman’ın hayatından kopartılan Kuran, hayatından çıkartılmış sadece sevap almak için okutulmakta ve okunmaktadır. İçindeki emirler nedir, neyi yapınız, neyi yapmayınız denileni anlamayıp, hayatına uygulayıp yaşamayan Müslüman ve insanlık, sevap alacağım ümidiyle yanlış bir okumaya yönlendirilmiştir. Hayattan uzaklaştırılan, hayatında yaşanmayan anlamadan sadece kelimelerin tekrar edilmesinden, sevap alacağı öğretilen Müslüman ne yazıktır ki, eline sevap geçmiyor ve mahrum kalıyor.  Şu unutulmamalıdır ki, sevap Kuranı anlayarak okuyup, anladıklarını hayatında yaşayıp amele ve sevaba döndürülürse,  işte o zaman sevap alacaktır. Birileri çıkmış önümüze bir konu koymuş,  iyide bu Allahın OKU emrine uygun mu?  Anlayarak mı okuyalım, anlayınca neyi, nasıl öğrenip, doğru bir iman ile,  Kurandan öğrendiğimiz emirleri hayatımızda yaşayıp amele ve sevaba çevirdiğimiz zaman sevap alacağımızı öğrenmiş olacağız. Anlamadığınız bir metni yazıyı okusanız ne anlayıp, SSK, maliye, belediye, hastaneden randevu ve yapacağınız işlemlerinizi takip edeceksiniz. Anlarsanız yapacağınız işlerinizi ona göre planlayıp, yapacaksınız. Anlamadığınız metni yazıyı  anlamayıp, yapamadığınız için, cezalı duruma düşersiniz. Allahın emri Kuranı da anlamadan okursanız ne dediğini anlamadığınız için hayatınızda doğru yaşayamadığınız için de amele   çevirip, sevap alamayacağınızı bilmeniz gereklidir. Hayattan uzaklaştırılan, devre dışı tutulup hayatta yaşanmayan Kurandan nasıl sevap alacaksınız. Sonrada anlamadığınız Kuranın yerini çıkan bilgisizlikten dolayı yabancı kültürlerle dolduracaksınız. Nesillerden beri yapılan bu yanlışlıkla yapılan kültürler, sonradan dinin emri haline gelivermiş ve çok insan ve Müslüman bunun farkına varamamıştır. Bu boşluğu çok defada mezhep, sözde din alimi, tarikat gibi yaratılan insan söz ve bilgileriyle doldurulup din diye öğretilmiş ve öğretiliyor.  39/Zümer 2“Kitabı sana hak olarak indirdik. O halde sende dini Allaha has kılarak kulluk et. 39/Zümer 3 ”Dikkat et, halis din, içine yaratılmış insan sözü karıştırılmamış sade, arı,duru din yalnız ALLAHındır. Allahın yanında, kendilerine bir takım evliyalar edinenler, bunlar bizi sadece Allaha yaklaştırsınlar diye kutsayıp saygı gösteriyoruz derler…”şrikler kendilerine göre kutsayıp saygı gösterdikleri, kul oldukları, güya din büyüklerinin söz ve anlatımlarını Allahın gönderdiği dinle karıştırıp kendilerine göre din anlayışı oluşturmuşlardır. Şimdilerde de din büyüklerinin, alimlerinin, mezheplerinin, tarikat ve cemaatlerinin görüşlerini, sadece kültür olması gereken söylemleri, din olarak öğretilmiş ve de öğretilmektedir. Allah sanki haşa dinde eksiklik yapmış, Nebimize de Peygamberin sünneti adı altında,  din koydurmuşlardır.  Nebimizin sünneti Allahtan kendisine gönderilen sade, arı duru dinin, ne eksiltme, ne fazlalaştırma yapmadan hayatında yaşayıp uygulamasıdır. 6/Enam 50 “… Ben sadece bana vahiy olunana uyarım…”  53/Necm 3 “Resul arzusuna göre konuşmaz. 53/Necm 4 O bildirdikleri sadece vahiy edilenden başkası değildir.  21/Enbiya 45 De ki, Ben sadece, vahiy ile sizi ikaz ediyorum. Fakat sağır olanlar ikaz edildikleri zaman bu çağrıyı duymazlar. 31/Lokman 6 İnsanlardan öyleleri var ki, herhangi bir ilmi delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak için boş hadis satın alırlar, onlara rüsvay edici azap vardır.      

Yazarın Diğer Yazıları