Her konuda olduğu gibi, kardeşlik konusunda da, ışık nereden geliyorsa oraya bakmak lazım? Allahın gönderdiği Kuran aydınlığında isen doğru görürsün, değilsen yanlış ve yamuk görürsün.
49/Hucurat 10 “Müminler ancak ve ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allahın bu emri konusunda duyarlı olun ki, Allahın merhametine nail olasınız.” Kardeşlik konusu Allahtan başlar yani La ilahe illallah tan başlar. Halbuki insan, insanın cennetidir. Eğer sen cennete talipsen, önce insanın arasına girmelisin. Kardeşiz diyerek edebiyat yapmanın/slogan kardeşliğinin bir anlamı olmaz. Kardeşim dediğin insanların hayatını cehenneme çevireceksin, sonra da Allahtan cenneti isteyeceksin. Şöyle bir etrafınıza bir bakın, baba oğulla, kardeş kardeşle, komşu komşuyla, aynı toprağı paylaşanlar birbirleriyle, küsüyorlar, çekişiyorlar, dövüşüyorlar, birbirini öldürüyorlar. Nasıl mı? miras bölüşümü, trafikte yol kavgası, yan baktın diye birbirini öldürenleri görüyor, duyuyor ve haberlerde dinliyoruz. Bunlar bazıları, hangi birini söyleyelim. Dünya insanları, dünyayı birbirine dar ediyorlar. Allahın uyarıları unutulmuş, kimsenin umurunda değildir. Nasıl uyarılıyoruz, 89/Fecr 27 “Ey dünya ile tatmin olmaya çalışan kişi.”
Fecr 28 “Dön artık Rabbine de, Rabbin senden razı olsun, sende Rabbinden razı ol.” Fecr 29 “Böylece gir iyi kullarımın arasına.” Fecr 30 “Ve onlarla birlikte gir cennetime.”İnsan fıtrat olarak, kendisiyle irtibat kuracağı başka insanlara muhtaçtır. İnsanlık bir ailedir, bunu kuran açıklıyor. 49/Hucurat 13 “Ey insanlık ailesi elbette sizi bir erkekle bir dişiden yaratan Biziz; derken sizi, kabilelere ve milletlere ayırdık ki, birbirinizle tanışasınız diye. Elbette Allah katında en üstününüz, Allaha karşı sorumluluk bilinci en güçlü olanınızdır. Şüphe yok ki, Allah her şeyden haberdardır.” Allahın yurdunda imtihan için geçici olan insan, Allah birbirinizle bilişip tanışasınız diye emrederken, insan, birbirini öldürerek, hem bu dünyasını hem de öbür dünyası ahretini cehenneme çevirerek zararı kendisi görecektir. Kardeşliğini yıkmaktadır. Halbuki, Allah Kuranda Resullerini inkarcı kavimlerinin kardeşleri olarak ta takdim ediyor. Mesela, Şuara suresinde Hz. Hud, Hz. Salih, Hz. Şuayıp başta olmak üzere, hep kavimlerinin kardeşleri olarak açıklanır. Resullerin kavimleriyle olan kardeşlikleri, sadece iman kardeşliği değil, hiç şüphesiz, insan kardeşliği de vardır. Bu milletler Resullerinin davetlerine uyan küçük bir azınlık hariç, inkarda direnmişler ve helake uğramışlardır. İnsanlar ya insanlıkta, ya da dinde kardeştirler. Allah Resulünün sadece müminlere değil bütün bir insanlığa, alemlere rahmet olarak takdim edilmesinin anlamı nedir? İslam kardeşliğine de bir misal verelim. Kin ile din bir arada durmaz. Mümine kin duyan bir kalpte din durmaz.
59/Haşr 10”Rabbimiz bizi ve bizden önce imanla göçüp gitmiş müminleri bağışla ve kalplerimizde imanda sebat edenlere ilişkin en ufak bir kin ve nefret bırakma. Rabbimiz, elbet sen pek şefkatlisin, çok merhametlisin.” İslam kardeşliği farklılığın yok edilmesini değil, farklılığın zenginlik olmasını emreder. 30/Rum 22 “..Dillerinizin ve renklerinizin farklılığı Allahın ayetlerindendir..” Hepimizin yüzleri, DNA’sı, kan gurubu, göz retinası, avuç içi, bakteri yapısı, huyları ve memleketleri farklı. Bu bizim zenginliğimizdir. Zenginliğimizin sefasını sürmek varken, belaya dönüştürüp, dünyayı birbirimize dar etmenin anlamı nedir acaba velhasıl.