Kemal Yavuz

İkinci defa hac ve umre yapmak

Kemal Yavuz

Bir farz, başka bir farzla durdurulur. Farz, yapılacağı yerde, onun yerine vacip, sünnet ve nafile yapılamaz. Şöyle, insanın yapacağı ameller vardır. Bu ameller, Allah tarafından belirlenir. İnsanda, Allah tarafından belirlenen bu amelleri, Allah’ın emrine uygun bir şekilde yerine getirir. Eğer bu görevler yerine getirilmezse o zaman insan şu ayetin anlamına muhatap olur. 43/ Zuhruf 5. “Sizler haddi aşan bir topluluk oldunuz diye ZİKİRLE (Kur’an ile) sizi uyarmaktan vaz mı geçelim.” 

İnsan, Allah’ın emrini kulak ardı yapınca şöyle bir düşünce oluşur. 

Ayetler. 2/ Bakara 170; 5 / Maide 104; 31 / Lokman 21; 43 / Zuhruf 22. Ortak meali şöyle. “Atalarımızı, böyle bir inanç üzerinde bulduk. Kesinlikle biz de onların izinden giderek doğru yolu buluruz.” Dediler. Atalar yolunu taklit ve takibin o insanların anlamayan sürü güdüsüyle hareket edip, doğruyu, eğriyi birbirine karıştırmalarının bir sonucudur. Haydi be, o kadar insan yanlış mı, çoğunluk böyle yapıyor gibi sözler söyleniyor, yanlışlığına mazeret aranıyor. Peki ayet ne diyor? 

 6/ Enam 116. “Eğer yeryüzünde yaşayan kitlelerin, toplulukların arkasına düşersen, seni, Allah yolundan saptırırlar. Onlar, sadece batıl inançlarının peşinden giderler ve onlar sadece kitle, toplum psikolojisi ile hareket ederler.” İnsanlık, özellikle de Müslüman olduğunu söyleyenler, atalarından gördükleri ve kulaktan duydukları ile ve kitle psikolojisi ile hareket ettikleri için hesap verecekler. Ancak, içinde Allah’ın belirlediği helal ve haram açıkça belirlenmiş ve açıklanmış onun için de insanlık Kur’an’dan hesaba çekileceklerdir. 43/ Zuhruf 44. “Şüphesiz bu Kur’an senin ve kavmin, ümmetin için doğru bir yol ve belgedir. Zamanı gelince hepiniz, peygamber ve ümmeti o kitaba karşı takındığınız tavra göre hesaba çekileceksiniz ve sorumlu tutulacaksınız.” 51/ Zariyat 10. “Kahrolsun o keyfi yargılarını kesin gerçekmiş gibi pazarlayan ve sunanlara. Kahrolsun keyfi arzularını Allah’ın emrinin yerine koyanlara.” 59/ Haşr 19 “Aman ha, kendileri, Allah’ı unutmuş, bunun sonucunda da Allah’ın, kendilerini kendilerine unutturduğu sorumsuzlar gibi olmayın. İşte bunlar, evet bunlardır doğru yoldan sapanlar.” 

Nafile hac ve umre yerine, fakirlere, yoksullara, yetimlere ve ihtiyaç sahiplerine yardım yapılıp, onlar memnun edilmelidir. Mesela evlenemeyen insanlar evlendirilmelidir, genç ihtiyar fark etmez. Okuyan gençler için, yurtlar, giyim, yiyecek ve kırtasiye vs. temin edilmelidir. Çevredeki dağlar ağaçlandırılmalıdır. Fakirlere ev yapılmalıdır. Bunlar için güvenilir bir havuz oluşturulmalı ve öncelik sırasına göre harcamalar yapılmalıdır.

59/ Haşr 9. “Kendileri zaruret içinde bulunsalar bile, fakirleri, muhtaçları kendilerine tercih ederler.” 69/ Hakka 28. “Mâlim bana hiç fayda sağlamadı.” 69/ Hakka 34. “Yoksulu doyurmak için hiç bir çaba gayret göstermedi.” 

90/ Beled 11,12, 13, 14, 15, 16 . “Fakat o sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuş nedir bilir misin? Köle zat etmek ve ya açlık gününde yakını olan bir yetimi ve ya aç, açık bir yoksulu doyurmaktır.” Bu ayetlerden anlaşılan o dur ki, İkinci ve daha fazla nafile hac ve umre yapılamaz. Yapanlar nafile ibadeti, farz ibadete tercih etmiş ve atalarının yoluna uymuş, çoğunluk böyle yapıyor mazeretine uymuş olurlar. Bu tavrı onlara fayda sağlamayacaktır. Şöyle de deniliyor. Bir çok insan, maç seyretmeye, yemek yemeye, alışveriş yapmaya, tatile yabancı ülkelere gidiyor, onlara niçin ses çıkartmıyorsunuz gibi sözler söylenirse, biz şunu diyoruz... 

Yazarın Diğer Yazıları