Bu yazacaklarım yine benim tarafımdan uydurulan veya konular değildir. Çeşitli kaynaklardan araştırıp bulduğum konulardır.
Gerek Resulümüz, gerekse sahabe Kur’an ayetlerini bir araya getirip kitaplaştırarak çevre şehirdeki insanlara göndermişlerdir. Peki, Resulümüzün sözlerinden azda olsa kitaplaştırıp yazmamış kendileri sahiplenmedikleri gibi, çevre şehirdeki insanlara da Kur’anı gönderdikleri gibi göndermemişler. Niçin yapmamışlar, Resule karşımı gelmişler ve ihanet mi etmişler hâşâ, çünkü Resulümüzden öyle öğrenmişler ve Resulümüz adına söylenecek hadislerin İslam dinine açacağı sıkıntıları tahmin edebiliyorlardı. Çünkü Allah, Kur’anda, insanlığın din konusundaki bütün ihtiyaçlarına cevap verdiğini ve dinimizin tamamlandığını iyi bilip, Resulümüzün Kur’ana ekleme ve çıkartma yapamayacaklarını Kur’andan ve Resulümüzden öğrendikleri için böyle bir şeye başvurmamışlardır.
Onlar Kur’anı çok iyi bilip tavırlarını da Kur’ana uygun oluşturuyorlardı. Kur’an dışında ortaya din kaynağı çıkmaması için kendilerine düşen bütün tedbirleri alıp, hurafe ve uydurmaya yer olmadığını ve insanların Kur’an dışına çıkıp sapmalarına yol açacak her yolu kapatmak için ellerinden gelen bütün imkânları kullanmışlardır. Allah uyarmış, 31/Lokman 6 “İnsanlardan öylesi vardır ki, herhangi bir ilmi delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonrada onunla alay etmek için boş Hadis söz satın alırlar. İşte onlara rüsvay edici bir azap vardır.”
Şöyle deniliyor hadisleri inkâr ediyor, yok sayıyor deniliyor. Hayır, Resulün ve sahabelerin davranışı gibi davranmaya çalışıyoruz. Bu kadar hadis kitabı var ne olacak, olacak şöyle Kur’ana uygun hadisleri kabul ederiz, ancak dinin kaynağı olarak kabul edemeyiz Bunu biz kendiliğimizden değil, Allah’ın Kur’anından ve Resulümüzle sahabeler ve Kur’ana uygun görüş belirten ilim adamlarından öğrenerek kabul ediyoruz. Şunu da diyorlar, Kur’an dışı hadis, mezhep, tarikat, cemaat, âlim görüşleri ne olacak diyorlar. Bunlar Allah’ın emri Kur’ana ve Resulümüzün tebliğine uygun değilse elbette kabul edemeyiz.
Niye sorusunun cevabını Allah belirliyor da ondan. Gerek Resulümüze atfen iftira edilip hâşâ sanki, Allaha din öğretmeye kalkışma olduğu için kabul edemeyiz. Hadislere gerek olsa idi ve iman etmek gerekse idi, Allah ve Resulümüz aynen Kur’an gibi yazdırıp Kur’anda yasaklanmazdı ve koruma altına alırdı. Birde biz hadislerden Resulümüzün ahlakını öğreniyoruz deniliyor Resulümüzün ahlakı Kur’an idi Kur’anda Allah tarafından korunmuş ve elimizdedir. 49/Hucurat 16 “De ki: Siz dininizi Allaha mı öğretiyorsunuz. Allah gökler de ve yerde olanları bilir.” Hurafecilere duyurulur, delil Kur’anımızdır.