Kuranı her gün anladığımız dilde okuyup, öğrendiklerimizi hayatımıza uygulayarak, doğru amel yaparsak sevap alabiliriz. Kuran bütün ibadetlerin nasıl yapılacağını açıklayan kitap olduğu için, farzların birinci sırasında gelir. Çünkü namazın, orucun, zekatın, ahlakın, kul ve kamu haklarının, adaletin, haramın, helalın, nikahın, evlenmenin, boşanmanın ve diğer adan ze ye yapacaklarımızın ve yapmayacaklarımızın tümünün yolunu ve açıklamasını Müslüman ve insanlık Kurandan ve bozulmamış ilahi kitaplar dediğimiz kitaplardan bu kitapları içinde toplayan Kurandan öğrenecektir. Kuranı anladığımız dilde misal Türkçesinden okuyup, hangi ameli, işi yapacağımızı öğrenip, Kuranın tarifine göre şirksiz/ortak koşmadan doğru yapalım, sevap alabilelim.
Anlamadan Kuranı okuyun diyenler, eğer Kuran anlaşılan dilde okunursa, kimseyi güdemeyecekler, çıkar muslukları kapanınca, kandırıp avutup soyamayacaklar. Bir eli yağda, diğer eli balda olamayacak. Birilerinin sırtından kazanç elde edemeyecekler. İşte Kuran anladığı dilde okunup anlaşılınca, vahiy ve akıl insanları uyaracak, bilgilendirecek, toplum kabul etse bile, Kuranın kabul etmediği bir amelden Allah sevap vermeyeceğini açıklıyor. Toplumun çoğunluğu böyle yapıyor lafı, sözü geçersizdir. Çoğunluğa uymak doğru değildir. Dinimizi gönderen Allah’tır, çoğunluk değildir. Alla bunun cevabını Kuranda şöyle vermiştir. 6/Enam 116 “Eğer yeryüzündeki insanların çoğunluğuna uyarsan, seni Allahın yolundan saptırırlar. Çünkü onlar temelsiz zan ve tahminden başka bir şeyin peşine düşmez- ler ve onlar sadece yalan uydururlar, düşüncesizce hareket ederler.” 7/Araf 179 “Ant olsun ki, kalpleri olup ta gerçeği anlamayan, gözleri olup ta gerçeği görmeyen ve kulağı olup ta gerçeği duymayan, insan ve cinlerden çoğu cehennemi hak etmişlerdir. İşte onlar hayvanlar gibidir ve hayır hayvanlardan daha aşağıdırlar. Çünkü onlar gerçeklerden habersizdirler.” Bu ayetler bize şunları hatırlatıyor.
Bu gün insanlar dinlerini adeta bir geleneğe dönüştürdükle-rini, din adına birçok kabul ettiklerini araştırmadan, Kurana uygunluğunu test etmeden, yaygın görüş bu atamızdan dedemizden, hocalardan böyle duyduk gördük diye din zannedip hayatımızda yaşarsak şirke ve ortak koşmaya düşmüş oluruz. 17/İsra 36 “Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül/kalp hepsi bundan sorumludurlar.” 2/Bakara 128 “Ey Rabbimiz. Bizi sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden de sana itaat eden bir topluluk/ümmet çıkar, bize ibadet usullerimizi göster, tövbelerimizi kabul et zira, tövbe- leri çokça kabul eden, çok merhametli olan sensin.” 2/Bakara 121 “Kendilerine kitap verdiğimiz kimselerden bazısı kitabı hakkını gözeterek/anlayarak okurlar. Çünkü onlar, ona iman ederler. Onu inkar edenlere gelince, işte gerçekten zarara uğrayanlar onlardır.” Kuran Arapça inmiş, başka dilde okunur mu? Diyenlere de Allah, Kuranda cevap vermektedir.
30/Rum 22 “Allahın delillerinden biride, gökleri ve yeri yaratması, lisanlarınızın/dillerinizin ve renklerinizin değişik olmasıdır. Şüphesiz bunda bilenler için alınacak dersler vardır.” Zira Allah her Resule ayrı dilde kitap göndermiş, hepsi Arapça değil, 14/İbrahim 4 “Biz kitabı açık ve net olarak iletip anlatabilsin diye her Resulü kendi kavminin diliyle gönderdik. Allah sapık- lığı isteyeni sapıklığa, doğru yolu/dini isteyeni de doğru yola/dine iletir. Allah her işi mükemmel ve her hükmü doğru olandır.” Din Allah tarafından insanlara gönderilen dindir.