Kemal Yavuz

Bir insanı, alimi, din büyüğünü nasıl Rab ediniriz?-3

Kemal Yavuz

10/Yunus 15, “Onlara/insanlara ayetlerimiz açık, açık okunduğu zaman öldükten sonra bize kavuşmayı beklemeyenler, ya bundan başka bir KUR’AN  getir veya bunu değiştir dediler. De ki: Onu kendiliğimden değiştiremem benim için olacak şey değildir. Ben bana vahiy olunandan başkasına uymam, çükü Rabbime isyan edersem elbette büyük günün azabından korkarım.” KUR’AN ın geldiği devirde kendi kafalarına göre din isteyenler veya Allah’ın hükümlerinin kendi arzu ve heveslerine göre değiştirilmesini isteyenler olmuştu. Zamanımızda da, Allah’ın, KUR’AN ’ındaki hükümlerini beğenmeyen, hükümsüz sayan, ayetlerden haberi olmayan ve şu mezhebe göre bunun hükmü şudur, falan alim, falan ulema bunu şöyle açıklamış, şu tarikatın ve cemaatin bu konuda görüşü şudur demek bu ayetlere aykırıdır. Peygamberler ve Peygamberimizde dahil bu ve benzeri ayetlere göre hiç kimsenin KUR’AN  hükümlerini değiştirme ve Allah’ın vahyi dışında görüş belirtme hakkı ve yetkisi yoktur. Hep böyle söylüyorlar, sen ne diyorsun, onlar ne diyor, hanginize inanalım diye sorulabilir cevabını bu ve benzeri ayetlerde bulacağız ve doğruyu eğriyi buradan ölçeceğiz Ayette Peygamberimizin kendisine vahiy edilene uyması görevi varken bize ayrı bir din mi emrediliyor hayır, bize de aynı Vahye/KUR’AN ’a uymamız isteniyor. Şimdi sünnet, sünnet diye bağırıp çağıranlar, işte Peygamberimizin sünneti, neymiş Peygamberimiz KUR’AN ’a uymak zorundaymış, Peygamberimiz uyunca/yapınca sünnetmiş, peki ya bize ne oluyor, biz niçin KUR’AN ’a ve sünnete uymuyoruz. Nerede uydurma sözler tavırlar varsa onlara uyuyoruz ve uymamızı istiyorlar ve zorluyorlar. Yapmazsan kınıyorlar, dinsiz diyorlar, baskı yapıyorlar, elerindeki siyasi kuvveti güç olarak kullanıyorlar.  
Birilerinin dostluğunu, takdirini kazanmak ve yaranmak için Allah’ın vahyine bakmadan şu mezhebe, alime, tarikata, cemaate göre fetva verip konuşanlar, ahrette pişman olacaklar ama iş, işten geçmiş olacak, zararını kötü bir şekilde ödeyeceklerdir. Zaten ahrete kalmadan böyle inanılan bütün İslam dünyasının bu dünyada çektikleri ceza Allah bilir ama bu olsa gerektir. Demek ki, Allah’ın vahyi KUR’AN a uymamak ve KUR’AN  dışı fetva vermek bu ve benzeri ayetlere göre isyandır, şirktir ve ortak koşmaktır. Ne yapılıyor? Allah’ın hüküm koyma yetkisi, mezheplere, alimlere, tarikat ve cemaatlere ve benzerlerine verildiği için, şirk oluyor ve dine ilave yapılarak ortak koşulmuş oluyor.

Yazarın Diğer Yazıları