Kemal Yavuz

Bakara Suresi -6

Kemal Yavuz

HÜKÜM,  DİN  KOYMAK  SADECE  ALLAH’A  aittir,  Allah  hakkı  anlatır  ve  O,  doğru  hüküm/din  koyanların  en  hayırlısıdır.”    2/Bakara  213  “ İnsanlar  bir tek  ümmet/görüş  idi,  sonra  ayrılığa  düştüler,  Allah,  müjdeleyici  ve  uyarıcı  olarak  Nebileri/peygamberleri  gönderdi.  İnsanlar  arasında,  anlaşmazlığa  düştükleri  hususlarda  hüküm  vermeleri  için,  onlarla  beraber  hak  yolu  gösteren  kitapları da  gönderdi.  Ancak  kendilerine  kitap  verilenler,  apaçık  deliller  geldikten  sonra,  aralarında ki  kıskançlıktan  dolayı  dinde  ayrılığı/anlaşmazlığa  düştüler.  Bunun  üzerine,   Allah  iman  edenlere,  üzerinde  ihtilafa  düştükleri  gerçeği  izniyle  gösterdi.  Allah, dileyeni  ve  isteyeni  doğru  yola  iletir.”  10 /Yunus  49  “De ki: Ben,  kendime  bile,  Allah’ın  dediğinden  başka  ne bir  zarar,  ne de  bir  menfaat  verme  gücüne  sahibim…”  7/Araf   188  “ De ki:  Ben,  Allah’ın  dilediğinden  başka  kendime  herhangi  bir  fayda  veya  zarar  verecek  güce  sahip  değilim.  Eğer   ben  kaybı  bilseydim  elbette  daha  çok  hayır  yapmak  isterdim  ve  bana  hiç  bir  fenalık  dokunmazdı.  Ben  sadece  inanan  bir  kavim  için  bir  uyarıcı  ve  müjdeleyiciyim.”  Alın,  Allah’ın, peygambere verdiği  yetkiyi  görün  ve  kararı  siz  verin.  Ya  Allah’ın  emrine  teslim  olunacak,  ya  da  nefsimizin  ve  Allah  dışında  yaratılmışların  sözüne  ve  davranışına  uyacağız.       
Ciddi  olarak  araştırdığım  zaman,  başta  ilmihal  kitapları  olmak  üzere,  diğer  yazılmış  eserleri  imkanım  neticesinde  incelediğimde,  şu  anda  hayatımızda yaşanılan  ve  İslam  diye  anlatılan  konuları,  Kuran’a  ve  sağlam  hadislere  götürüp  ölçtüğümde,  anlatılanların  büyük  bir  kısmının  yanlış  olduğunu  tespit  edebiliyorum.  Bu yanlışlıkları,  yazmayı  ve  anlatmayı  çözebildiğim  kadarıyla  kendime  görev  biliyor  ve  başkalarına  aktarmaya  çalışıyorum.  Araştırmalarımda,   mezhepler  arasında  ki,  farzlarda  hiç  bir  değişiklik  yoktur,  değişiklik sünnet denilerek yapılmaktadır.  Önceki  yazılarda,  peygamberimizin  hakkındaki ayetleri Kuran’dan naklettim, peygamberimizin  böyle  anlatılanlarla  hiç  bir  alakası  yoktur.  Öyle  bir  peygamber  anlatılıyor ki,  bir  mezhebe  göre  şöyle  demiş,  diğer  mezhebe  göre  başka  demiş,  normal  bir  insan  konuşurken  bir  şöyle,  bir  böyle  konuşsa  hemen  itiraz  edilip  ayıplanıyor,  peki  Allah’ın  peygamber  olarak  gönderdiği  Nebi,  mezheplere  göre  değişik  söz  söylemiş  deniliyor,  bir  sözüyle  diğer  söylediği  çelişiyor,  bunu  bir  Müslüman’ın   sohbetlerde  ve  vaazlarda  anlatması, diğer dinleyen  ve  okuyan  insanların da  kabul  etmesi  doğru  ve  mümkün  değildir. Zaten  mezhep  imamı  olarak  kabul  edilen  dört  mezhep  imamının  görüşlerini  aktaracağım,  bunlar  söylenildiği  gibi  biz  mezhep  kurduk  dememişler  ve  bizim  görüşlerimiz  yüzde,  yüz  doğru  dememişlerdir.  İmamı  Azam  Ebu  Hanife,  Hanefi  mezhebinin  kurucusu  kabul  edilmiştir,  ölümü  (Hicri  150,  Miladi  767) şöyle  demiştir.   “Benim,  sözüm  Kuran’a  ve  Resul’ün  sünnetine  uygun  olursa  alırsınız,  uygun  olmazsa  atarsınız.  Delilimi  bilmeyen  adama,  benim  sözümle,  görüşümle  görüş  bildirmesi   haramdır.”    ( Kuran’ı  anlamada  yöntem, Muhammed Gazali,  çeviren  Emrullah  İşler,s,174)              İmam Şafi Şafii mezhebinin kurucusu  kabul  edilir, ölümü  hicri 204 miladi 820)    “Benim  her  dediğimi  taklit  etmeyin,  kendiniz  düşünerek  delillerime  bakın.  Çünkü dinde başkasına güvenmek caiz değildir.”(Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre  İslam’da  Aklın  önemi  ve  sınırı, s, 98-102)      Enes b. Malik,  Maliki  mezhebinin  kurucusu  ölümü  (Hicri  179,  miladi  795)     “Benim  sözlerimdeki  hatalara,  taklit  edilecek  yerlere  dikkat  ediniz. Çünkü  dinde  Allah’ın  sözünden  başkası  ret  ve  tenkit  edilir.” (Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk ,  Fatiha  suresi tefsiri, s, 65) Ahmet  b. Hanbel,  Hanbeli  mezhebi  kurucusu, ölümü  (Hicri  241, miladi 855)   “Din  işlerinize  kendiniz  bakınız,  çünkü başkasını taklit kötü  bir şeydir. Taklit, gözü  olan insanları  gözsüz eder.”  Şimdi, Allah için bakınız, mezhep imamı olarak  kabul  edilen imamlar  güzel demişler, biz ne deyip nasıl hata yapıyoruz.

Bakara  3.  Ayette  kayba  imandan  bahsediliyor.  Kayıp,  sahip  olduğumuz  imkanlarla  şu  anda  bilip  çözemediğimiz  şeylerdir.  Düşünce  ve  bilimde  ilerlemenin  temelinde  kayba  iman  vardır.   Şu  anda  bazı  bilmediklerimiz  bir  süre  sonra  bilinebilir  olarak  açıklanmaktadır.  Allah  Kuran’ın  ilk  ayetlerinde  Müslüman’ın  kayba  iman  edeceğine  dikkat  çekmiştir.  4.  Ayette  bize  indirilene,  bizden  öncekilere  indirilen  kitaplara  ve  ahret  gününe  iman  istenmektedir. 5.  Ayette  Rablerinden  gelen hidayete  uymamızı  istemektedir.  Ancak  Kuran   kime  yol  gösterir,  kime  rehberlik  eder?  Allah’ın  kelamı  kendisine  inanan  ve  hayatlarında  uygulayanları  doğru  yola  ulaştırır.  Kuran  gerçekte  bütün  insanlığa  inmiş,  ancak  ve  sadece  kendisine  yönelip  Kuranla  doğru  yolu  bulmak  isteyenlere  rehber  olup  yol  gösterir.  Genel  inanış  ve  kabul  maalesef  şudur,  dinimizi  hocalardan  ve  ilmihallerden  öğreneceğiz  denmektedir.  Allah’ta,  Kuran’da,  herkesin  dinini  sadece  Allah’ın  emri  Kuran’dan  öğrenmesini  ve  Kuran’a  yönelen  ve  Kuran  ayetlerini  hayatlarında  yaşayanları  doğru  yola  götüreceğini  açıklıyor.  Bizlerde  dinimizi  Kuran’dan  değil,  tam tersi hocalardan  ve  ilmihallerden  öğreneceğiz  diyoruz.  Bu  yanlışlığımızı,  Allah’ın  emrine  göre  düzeltip,  dinimizi  Kura’ndan  öğrenmeliyiz.  Ben  Kuranı  bilmiyorum,  diyenler  mazeret  gösteremezler,  Kuran’ı  kendi  anladıkları  dilden,  anlayarak  okuyup  öğreneceklerdir. 

Yazarın Diğer Yazıları