Allahın çeşitli sıfatlarını, Allahın yanında başka kişilere ve nesnelere de verirler, yani onlarda Allaha ait gücü/din koyma yetkilerini, Allahın yarattığı varlıklar da yaparlar, bilirler deniyor. 3/Ali İmran 64 “De ki: Ey kitap ehli, gelin sizinle bizim aramızda ortak bir sözde anlaşalım. Allahtan başkasına kulluk etmeyeceğimize, Allaha hiçbir şeyi şirk/ortak koşmayacağımıza ve birbirimizi Allahın yanında rabler edinmeyeceğimize dair söz verelim. Eğer yüz çevirirlerse deyin ki, şahit olun ki, biz tüm varlığımızla Allaha teslim olmuş Müslümanlarız.” 41/Fussilet33 “Ben Müslümanlardanım diyen, iyi ve güzel işler/ameller yapan ve insanları Allaha davet eden, kimselerden daha güzel sözlü kim olabilir.” 43/Zuhruf 64 “Zira Allah, benimde Rabbim, sizinde Rabbinizdir. Öyleyse yalnızca Allaha kulluk edin. Doğru din budur.”Allahın kendisine özel sıfatları vardır. Mesela, hayat/Allah diridir, Semi/Allah her şeyi işitir, Basar/Allah her şeyi görür, İlim/Allah her şeyi bilir, İrade/Allah dilediğini yapar, Vücut/Allah vardır, Vahdaniyet/Allah birdir, Kudret/Allahın her şeye gücü yeter gibi sıfatlarından bazılarıdır. Doksan dokuz isminin ayrı, ayrı görevi vardır. Kuran dışı hareket edenler kalkıp Allahın bu ve benzeri sıfatlarını, Allahın yarattığı varlıklara da veriyorlar. Güya kendilerince kutsallaştırdıkları insanlara da veriyorlar. Diyorlar ki, inanın Peygamber ölmedi sağdır, peygamberimiz ölmüştür, bu sıfat yalnız Allaha aittir, Allah ölmez. Şeyhimiz kalplerinizdekileri bilir deniyor, bu sıfat sadece Allaha aittir. Mezhep imamları her şeyi çözmüş onlar yanılmaz deniliyor, bu sıfatta sadece Allaha aittir. Çünkü mezhep imamları yazdıkları görüşlerinde birbirleriyle ters düşerler. Elimize ulaşan yazıları eğer doğruysa ve başkaları değiştirmedilerse, çok konular da Kurana uygun değil/Kuranla çelişmektedirler. Yine mezhepler ve tarikatlar, cemaatlerin görüşleri Kurana aykırı ve de dine ilavedir. Bunlar din değil görüştür. Doğruysa Kuranla örtüşür ve Allahın emirlerini açıklamış olurlar, yok uygun değilse Allahın emrine terstir ve bazen de şirk/ortak koşma olur. Çünkü Allah dinini tamamladım buyuruyor, eksiklik mi var haşa da onlar tamamlayacaklar. 5/Maide 3 “..Bugün sizin dininizi kemale erdirdim sonlandırdım, nimetimi üzerinize tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı beğendim…” 6/Enam 115 “Rabbinin sözü/dini doğruluk ve adalet bakımından tamamlanmıştır. Allahın kelimelerini/dinini/hükümlerini değiştirecek bir güç yoktur. Allah her şeyi işiten ve her şeyi bilendir. İnsanlar Kuranı kendi dillerinde okuyup anlamadıkları için, sadece Kuranın Arapça kelimelerini tekrar ettiklerinden dolayı okuduk zannediyorlar. Anlamadıkları içinde gerek art niyetli gerekse de yanlış görüşler ne yazık ki, din zannedilmiş ve yanlışlıklara hatta ısrar edenler şirk/ortak koşmaya varan yanlışlıklara da düşmektedirler. 15/Hicr 9 “Şüphesiz bu zikri/kuranı biz indirdik Kuranı koruyacakta elbette biziz.” 18/Kehf 27 “O halde sen de Rabbinin kitabından/kurandan sana vahiy edileni oku. Çünkü onun kelimelerini/sözlerini değiştirebilecek bir güç yoktur. Allahtan başka bir sığınakta bulmak mümkün değildir.” Allah yetkilerini başkalarına verilmesini şirk/ortak koşmak olarak açıklıyor. Birileri kalkıp bir konuyu falan mezhebe göre şöyle diyor. Eğer dinden ise zaten Allahın emri niçin falan mezhepten diyorsun. Eğer din değilse dine ilave etmiş oluyorsun ve Allahın sıfatlarından birisin yaratılan kullara vermiş oluyorsun buna dikkat etmek gerektir.