Adam çıkmış inançsızlığını haykırıyor ve diyor ki, eğer Allah ( tanrı ) olsaydı dünyada acı, işkence, zulüm olmazdı. Depremde yer yarılmış içinde küçük çocuklar ve diğer insanlar acı çekerek can veriyorlar. Eğer Allah ( tanrı ) olsaydı müdahale ederdi ve kurtarırdı diyor. Allah, temel varlıklarla, temel kaideleri yoktan var etmiş, sonra bu kainatı kurmuştur. Allah, İbda sıfatıyla demir atomunu belli sayıda ve belli şekilde yoktan var etmiş, Tahlik sıfatlarıyla bu halin devamını sağlamıştır. Terzik sıfatıyla demir atomunu ıspanağa yedirip, onu beslemiştir. Sun sıfatıyla da ıspanağı kuruttuğu gibi bir gün demir atomunu da yok edebilir.
Allahın yaratması ile kulun yapması, icat etmesi arasında fark vardır. Allah demir atomunu yoktan var etti yarattı, kul demirden balta yaptı. Allah sineği yaratırken, kul uçak yaptı. Uçak yapan; sinek kadar küçük ve canlı, dünya kadar büyük uçaklar yapamadı ve yaptıklarının hiçbirisine can veremedi. Anladı ki, Allahın sanatı yoktan var etme sanatı arasındaki farkı görüp, acizliği ni anlayıp Allaha inanıp teslim oldu. Allah yarattıklarını yoktan var etti, insanlar var olanlardan bir şeyler icat ettiler. Birçok şetler icat etmiş insanlar, fakat icat ettiklerinin hiçbiri kendiliğinden olmamıştır.
Allahın yoktan var ettiği, ama tabiatta olan maddelerden icat etmişlerdir. Şu kesindir ki, dünyada her şey, Allahın takdiri ile olup biter. Allahın bir şeyi takdir etmesi, o şeyi bir ölçü ile yaratıp, ona bir yasa, konum, durum, zaman, mekan, süre tayin etmesidir. Allak hiçbir şeyi başıboş ve gelişigüzel yaratmamıştır. Yaratan Allah, sorumlu tutanda Allah’tır. İradeyi yani, bir şeyi insana hür iradesiyle kullanmayı emanet edende Allah Kendi hür iradesiyle eylemleri seçmek ve o işi yapmak insana aittir ve seçmesiyle o iş o insan için kaderini seçip, tercih ederek kaderini oluşturmasıdır diyor.
Allah, sizler benim yazdığım istikamette gitmek zorundasınız demedi ve şöyle dedi. 81/tekvir 28 “Dileyen isteyen istikamet üzere doğru bir yol tutsun” Allah başınıza gelen benim size yazdığım yüzündendir demedi, şöyle dedi. 3/Ali İmran 165 “..Kendi başınıza bir kötülük geldiği zaman, bu nasıl oluyor dediniz? De ki: o kötülükler kendi kusurunuzdandır..” diye uyarıyor. Allah, biz insanı yarattığımız kadere mecbur ettik demedi, tam tersine şöyle buyurdu. 17/İsra 13 “Biz her insanın kaderini kendi çabasına, gayretine bağlı kıldık.” Allah, ben değiştirmeden siz değiştiremezsiniz demedi, şöyle dedi. 13/Rad 11 “..Bir toplum kendilerindeki iyi özellikleri değiştirinceye kadar, Allah onlarda bulunan iyi özellikleri değiştirmez.” İnsanlar bir şeyi, iyi ve kötüyü kendi hür iradeleriyle işleri hayra veya şerre çevirir. Bu iradeyi ve hür seçimi de insana Allah kullanmaları için vermiştir. 4/Nisa 79 “Size iyilik olarak ne gelirse Allahtan’dır. Kötülük olarak gelen de kendi yaptığınız yanlışlıklardandır. Biz seni insanlara elçi olarak gönderdik. Şahit olarak Allah yeter.”
42/Şura 30 “İyi bilin ki, başınıza gelen her türlü musibetler/kötülükler yaptıklarınız yanlışlıklar yüzündendir. Bununla birlikte, Allah birçok hatalarınızı da affetmektedir.” Şer cezadır, kendisinden sonra ibret alınıp tövbe edilemeyecek bir ceza olduğundan şer denir. Allah, yarattıklarının özünde cevherinde şer yaratmamıştır. Yaratılış amacına uygun kullanımda şer yoktur. O şeyleri kullanmakta şer var. Allah, kanununda bizim şer gördüklerimizi, yine kanunu ile tedbir alarak koruyacağını ve korunacağımızı emrediyor. Deprem, yangın ve diğerleri için tedbirle korunacağımızı açıklar.
