Türklerin öne çıkan ve tarih boyunca tüm dünyada nam salmalarına sebep olan özelliklerden biri savaş alanındaki yetenekleridir. Savaşlarda pek çok stratejik savaş taktiği uygulayan ve dünya savaş literatürüne geçen taktiklerden; Kurt Kapanı, Son Savunma Taktiği (Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşında uyguladığı “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır.” Fikrine dayanan taktiktir), SAD Planı (Osmanlı İmparatorluğu tarafından Osmanlıca’daki SAD harfinin yazım şeklinden uyarlanarak kurgulanan dâhiyane savaş taktiklerinden bir tanesidir. Mustafa Kemal Atatürk bu taktiği kullanarak Büyük Taarruzda Yunan Ordusunu püskürtmüştür) başta olmak üzere pek çok Türk savaş taktiği bulunmaktadır. Ben bu yazımda “Kurt Kapanı” taktiğinden bahsedeceğim.
İslamiyet’in kabulünden sonra sonra adına Hilal Taktiği de denilen Kurt Kapanı; Türklerin savaşçı özelliği kazanmasında en etkili hayvan olan kurtların düşmanlarını güvensiz bölgeye çekmek için uyguladığı yöntemdir. Bu bozkır muharebe usulünün iki önemli yönü vardı: 1-Sahte ricat, 2- Pusu. Kurt kapanının kurgusu şu şekildedir. Önce bir birlik düşmanın merkezine saldırır, sonra yenilmiş gibi geri çekilir. Zafer kazandığını zanneden düşman kuvveti ilerlemeye başlar. Oysa bu sırada pusuya düşürülen düşmanın etrafı çoktan sarılmıştır. Düşman tuzağa düştüğünü anladığında ise artık çok geçtir. Kurt kapanı düşmana artık aman vermeyecektir. Bu nedenle düşman ordusu büyük ölçüde yok edildiğinden bir daha toparlanması mümkün olmamaktadır.
Oğuz Kağan Destanı'ndaki Oğuz Kağan ile aynı kişi olduğu düşünülen Türk Hun Hükümdarı Metehan tarafından Çinlilere karşı, Malazgirt Meydan Muharebesinde Büyük Selçuklu Devletinin ikinci Sultanı Ebu-Feth" yani “Fetihlerin Babası Sultan Alpaslan tarafından Bizans İmparatorluğuna karşı, Macaristan’a karşı elde edilen Mohaç Zaferinde tüm dünyayı titreten Kanuni Sultan Süleyman, Yunanlıların şok yenilgiye uğradığı Sakarya Meydan Muharebesinde Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk tarafından uygulanmış bu taktik neticesinde düşman bozguna uğratılmıştır. Bu strateji Çin, Moğol, Roma ve Bizans İmparatorlukları tarafından Türkler’den kopyalanarak savaş meydanlarında kullanılmıştır.
Tarih sahnesi Türkler’in bunun gibi anlatmakla bitmeyecek akıl dolu ve cesaret isteyen pek çok savaş taktiğine şahitlik etmiştir. Söylemek gerekirse savaş bir sanat ise bunun üstadı Türklerdir.
Göktürkleri elli yıllık Çin esaretinden ikinci defa kurtararak Gök-Türk hanedanlığını kuran Kutluk Kağan’ın oğlu Bilge Kağanın askeri dehaya sahip Türkleri anlattığı şu sözü ile yazımızı tamamlıyorum.
SİZ ÇOKSUNUZ BİZ TÜRK!
