Antik dönemde Mazaka, Roma zamanında Caesarea, İslam fethinden ve Türklerin yönetimine girdikten sonra Kayseriye ve Cumhuriyet döneminde Kayseri olarak adlandırılan şehrimizde M.Ö.3000 de Kültepe ve Franktin’de başlayan yaşam izlerinden itibaren şehrin kronolojisi başlamaktadır. Şehrimiz milattan öncesi eski dönemde yıllar içerisinde Kültepe, Kaniş Krallıkları, Hitit İmparatorluk dönemi, Geçi Hitit Dönemi, Klikya Krallığı, Pers hakimiyeti, Makedonya hakimiyeti, Kapadokya Krallığı, Roma egemenliğine girmiştir.
Şehrimizde Roma hakimiyeti sürerken alüvyon zemine sahip, diğer ülkelere nazaran jeolojik bakımdan fayların yoğun olduğu bir coğrafyada, orta şiddet deprem kuşağında yer alan ilimizde kayıtlara göre bilinen en eski deprem milattan sonra 14 yılında gerçekleşmiştir.
Ardından Sasaniler Dönemi ve Arap Emevi Devleti hâkimiyetinde kalan şehir M.S. 1067 yılında Selçukluların şehri ele geçirmesinden beş yıl sonra 1072 yılında meydana gelen deprem sonrasında şehir adeta kaybolmuştur.
Haçlılar ve Danişmentlilerin şehre girmesinden sonra gerçekleşen Moğol istilası ile karşılaşmış kent yıkıma uğramıştır. 1584 yılında 33.000 nüfuslu olan şehirde 1714 ve 1717 yıllarında meydana gelen 8 şiddetindeki deprem neticesinde 8500 e yakın can kaybı yaşanmış, pek çok bina yıkılmış ve kullanılamayacak hale gelmiş, günümüzde Cami-i Kebir olarak bilinen Ulu Cami ağır hasar almıştır.
1813 yılında 25.000 civarı nüfuslu olan şehir 1835 yılında yeniden depremle karşılaşmış ve yine pek çok bina yıkılmıştır. 1835 yılında yine 8 şiddeti ile gerçekleşen depremde 1100 e yakın can kaybı yaşanmış ve birçok yerleşim yeri ağır hasar görmüştür.
1836 yılında diğerlerine göre nisbeten daha az hasarlı bir depremle yine karşılaşan şehir, 1845 yılında kıtlık, 1848 yılında ise kolera salgını ile karşılaşmıştır.
1865 yılında az hasarlı bir deprem gören şehir, 1874 yılında büyük kıtlıkla, 1892 yılında ise yine kolera salgını ile karşılaşmıştır.
Şehir daha ilerde 1900 yılı sonrası dönemlerde yine yıkıcı depremlerle sarsılmış ve önemli ölçüde can kaybına ve hasara uğramıştır.
Bu tarihten sora 1940 yılında Develi İlçemiz merkezinde gerçekleşen büyüklüğü 5,2 ve 1960 yılında 4,7 olan deprem dışında büyüklüğü 4 üzeri olan çok sayıda deprem meydana gelmiştir. Söz konusu depremde 37 can kaybı yaşanırken 530 binada ağır hasar meydana gelmiştir.
1998 yılında İlimizde meydana gelen depremde can kaybı yaşanmazken, 45 bina ağır hasarlı hale gelmiştir.
2008 yılında meydana gelen 4.9 büyüklüğündeki depremde 1940 yılından sonra orta şiddetli olarak meydana gelen ve kentimizi etkileyen en büyük deprem olarak kayıtlara geçmişken meydana gelen depremde can kaybı yaşanmamış, yerel bazda bazı hasarlar meydana gelmiştir.
2 Şubat 2021 tarihinde İlimiz Sarıoğlan İlçesinde meydana gelen 4,6 büyüklüğündeki depremin ardından resmi verilere göre Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde 6 Şubat Pazartesi saat 4.17'de 7,7; Elbistan ilçesinde saat 13.24'te 7,6 büyüklüğünde deprem olurken, Gaziantep'te de büyüklükleri 6,4 ile 6,5 olan iki deprem meydana gelmiş, 7,7 büyüklüğündeki depremin ardından saat 13.24'te bir deprem daha meydana gelmiştir.
Merkez üssü Kahramanmaraş Elbistan ilçesi olan depremin büyüklüğü 7,6 olarak kaydedilirken bu depremlerinden ardından Kandilli Rasathanesi verilerine göre 1891 artçı depremin de meydana geldiği ve halen devam ettiği bilgisi paylaşılmaktadır.
Son yaşanan bu deprem, Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay'da yıkıma yol açarken depremin Kayseri'de hissedilen yaklaşık 6'lık etkisi, depremin gecesinde ve gündüzünde halkımız için büyük bir korku ve paniğe neden olmuş, tespit edilen güncel verilere göre deprem sebebiyle ilimizde herhangi bir can kaybı yaşanmamış, ağır hasarlı birkaç binadan başka yıkılan bina olmamıştır.
Birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde milletimizin bu badirenin yaralarını hızlıca sarmasını ümid eder, ölenlere rahmet, yaralılara acil şifalar ve hayırlı ömürler dilerim.