14 Mayıs seçimlerinden sonra siyasi açıdan Kayseri’de yeni bir dönem başladı. Siyasette yeni milletvekillerinin seçilmesiyle yeni yüzler görmüş oldu. Taner Yıldız, Mustafa Elitaş, İsmail Tamer, Hülya Atçı Nergis, Çetin Arık gibi isimler, aktif siyasetin dışında kaldılar. Gerçekçi konuşmak gerekirse, Taner Yıldız hem bakanlığı döneminde hem milletvekilliği döneminde ülkemiz ve şehrimiz için çok iyi hizmetler yaptı. Güler yüzü, devamlı olarak halkın içinde yer alması ve Kayseri’ye özel vakit ayırması takdire şayandı. Kayseri’de halkın en çok memnuniyet duyduğu isimlerden biri de Taner Yıldız’dır diye düşünüyorum.
14 Mayıs seçimlerinden sonra siyasette bazı taşlar yerinden oynadı. Şehirdeki dengelerin de buna göre yeniden kurulması planlandı. Kimi Hulusi Akar Paşa kimi de Ayşe Böhürler’in şehirde dengeleri yeniden kuracağını düşündü. Siyasi hesapları olanlar, buna göre pozisyon almaya başladılar. Özhaseki Bakan’ın listeye konulmaması üzerine, daha önce Onunla görünmek için gayret eden bazı kimseler de dahil olmak üzere pek çok kişi yeni arayışlara girdi. Hatta Onun arkasından çok fazla konuşanlar da oldu. “Siyasi hayatı bitti”, “Artık onun devri sona erdi” gibi lafların yanı sıra daha sert tonda söylemlerin olduğunu da duyduk.
Kayseri’de pek çok kişi Özhaseki’nin yeniden bakanlık koltuğuna oturacağını tahmin etmiyordu. Bu nedenle yeni arayışlara giriştiler diyebiliriz. Hatta bazıları daha ileri giderek, “genel başkan yardımcılığı koltuğunu da kaybedecek” demeye başladılar. Ancak “Yüzyılın kabinesi” olarak adlandırılan bakanlar kurulunda, Özhaseki Bakan, belki de en zor görevlerden birine getirildi. Dolayısıyla daha önce dizilmeye başlanan taşlar bir anda dağıldı ve tekrar Özhaseki’ye göre dizilmeye başlandı. Kayseri’nin hemen her yerinde, her projesinde her hizmetinde emeği olan Özhaseki’nin bu kadar kısa sürede yok sayılması doğrusu hiç de vicdani ve ahlaki olmadı. Özhaseki gibi bir siyasetçinin de böyle kısa sürede, hiçbir şey olmadan çekip gitmesi elbette olmazdı.
Yıllardan beri bazı kesimler Özhaseki’nin siyasi hayatının bittiğini, artık şehrin geleceği üzerinde söz sahibi olmayacağını söylüyor. Bunlar her fırsatta yanılmalarına rağmen yine de aynı şeyleri tekrarlıyorlar. Bunlar bu tarz dedikoduları yaptıkça Özhaseki, siyasetteki gücünü daha da pekiştiriyoruz.
Enazından şunu biliyoruz. Önümüzdeki 5 yıllık süre zarfında çok büyük bir sürpriz olmazsa Özhaseki’nin bakanlığı devam edecek. Bu da hem ülke hem de şehir siyaseti üzerinde önemli söz sahibi olması anlamına geliyor. Özellikle yaklaşan yerel seçimlerden önce Özhaseki’nin tavrı, Kayseri’nin geleceği açısından belirleyici olacak.
Şimdi en çok tartışılan konuların başında belediye başkan adaylarının kim olacağı yönünde. Özhaseki’nin elbette kafasında isimler var. Ama Özhaseki’de kendi düşüncesinden ziyade halkın düşüncesine ve beklentilerine daha çok önem veriyor. Ben şahsen halkın istediği isimlerle devam edeceği kanaatini taşiyorum. Bu bakış açısıyla baktığımda, belediye başkanlarının yarısı kalır, yarısı gider.