Hakan Çiftci

Yolun Sonu Görünüyor

Hakan Çiftci

Ölüm güzel şey budur perde ardından haber, ölüm güzel olmasaydı, hiç ölür müydü Peygamber?
Müjdeler olsun öleceğiz, ölümü de öldüren Allah’a secdeler olsun öleceğiz.
Evet, meslek hayatının ilk öğretmeni, duayenimiz, ustamız, değerli büyümüz, ağabeyimiz, Ahmet Çulfacı’yı kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyim.
Ölüm herkesin başına elbet gelecek.
***
Ölü hak, Rabbimiz; ‘Her nefis Ölümü tadacaktır’ buyuruyor ayeti kerimesinde…
Olmadı, ölüm sana yakışmadı gibi kelimeleri belki de yanlışlıkla, acı ve üzüntü içinde kullanabiliyoruz, ama ölüm yok olmak değil, Rabbimize kavuşmaktır.
Alemlerin Reisi Fahri Kainat Efendimiz, ‘Ağızların tadını kaçıran ölümü çokça hatırlayın’ diye hadisi şerifinde buyuruyor.
***
Ölüm, belki bu dünyada insanın yaşayabileceği en acı olayların başında yer alıyor.
Fakat, olaya böyle bakarsak, Allah muhafaza umudumuzu yitirebiliriz.
Ölüm, Allah’a kavuşmaktır.
Bu fani dünyadan, ebedi aleme göçtür aslında…
***
Allah, Ahmet ağabeyimize rahmet eylesin.
Şu ana kadar kendisinden çok şey öğrendim.
Dedim ya ilk öğretmenim…
Yazmayı, çizmeyi, hep ondan öğrendim.
Nerede konuşulacak, nerede susulacak, öyle iyi bilirdi ki, hiçbir zaman tartışmaya girmezdi.
***
İnanılmaz disiplinli, kimseyi kırmayan, empati yeteneği çok yüksek bir insandı kendisi.
İlk tanıştığımız zaman ben henüz 19 yaşında meslek hayatıma yeni atılmıştım.
Toplamda 1 yıl mesaimiz oldu, ama aramızdaki bağ hiç kopmadı.
Hiç olmazsa, arada bir kendisiyle konuşur, hasbihal ederdik.
***
Gizemli birisiydi, duygularını hep içine atan, hep öğreten bir yapısı vardı.
Gazetede çalıştığımız dönemde, Kayserispor tesislerine, maçlara hep birlikte giderdik.
İlk deplasman maceramda da imzası vardır Ahmet ağabeyimin.
Kızı Gözde kardeşimiz, henüz 7 yaşındaydı.
Elinden tutar, her gün okula bırakır, ardından da çıkışına giderdi.
O kadar dakik bir insandı ki, hiçbir işini ertelemezdi.
***
Geçtiğimiz ay içinde meslektaşlarım Ali Şahin ile Samet Sun kardeşimizle birlikte ziyaret ettik kendisini.
Haber vermemiştik, çat kapı gitmiştik.
Ahmet ağabey, her ne kadar da amansız hastalıkla savaşırken bile konuşuyor, umudunu hiç yitirmiyor ve ziyaretten duyduğu memnuniyeti anlatıyordu.
Basın camiasındaki (VEFASIZLIKTAN) yakındı durdu.
İyi ki, o gün ziyaret ettik kendisini.
Yoksa hayatım boyunca ‘Keşke’ der durumdum.
***
Gözleri doldu, kendisini arayanları, soranları anlatırken; aramayanlara da sitem etti.
Ölüm, herkese var efendiler, bugün Ahmet ağabeye, yarın sana, diğer gün bana.
Kaçış yok, insan bu dünyada yaşadıklarıyla anılır.
Ne güzel bir insan ki, onu hep hatıralarıyla anacağız.
***
Çalıştığı her yerde özellikle gençlere sahip çıkar, bir büyük olarak yön verirdi.
Mesleğinin dışında Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nde de memur olarak emekli olmuştu kendisi.
Uzun yıllar Basketbol İl Temsilciliği yaptı.
Spordan hiç kopmadı, yürümeyi çok severdi.
Ne çok yer ne de fazla konuşurdu.
***
Hayat dolu bir insandı.
Bir Süleyman Keskin kadar emeği vardır üstümde.
Güzel insanlar yavaş yavaş aramızdan ayrılıyor.
Bu arada ölümün yaşı da yoktur.
Ey Hakan Çiftci, sen de kendine gel, kibre girme, belki bugün varsın, yarın da yoksun.
Belki, yarına da ömrün var mı onu da Allah bilir.
Ölümden ders çıkaralım.
İyi insan olalım…
***
Geçtiğimiz günlerde Ahmet ağabeyimizin ziyaretinde kendisine ‘Ahmet ağabey, Gözde kardeşimizi elinden utar okula götürür, getirirdin, bak ne güzel Üniversitede Öğretim Üyesi olmuş, bu da senin şeref madalyan’ demiştim.
Eve geçince de eşime bunu söylerken, dayanamamış gözlerim dolmuş ve ağlamıştım.
Şu an bile duygularım hat safhada. 
Allah gani gani rahmet eylesin, mekanın cennet olsun. Süleyman Keskin ağabeyimizi de bu vesile ile ham analım, hem de yazımı okuyanlar bir Fatiha okusun İnşallah!
 

Yazarın Diğer Yazıları