Fikret Şanlıbaba

Her müslüman fakih olmalıdır-2

Fikret Şanlıbaba

Kendi hayatının fakihi olan insan hukuku içselleştirdiği için artık her gelene adil bir insan olur. Bu eşitlik zamanla adaleti doğurur. Fıkıh, toplum için hayatın merkez dinamiğidir. Toplumun her kesimi kendi işinde ayrı ayrı haklara riayet ederse, yirmi kilo sütten bir kilo tereyağının çıktığı gibi kaliteli toplumlardan da kaliteli bir nesil çıkar. Ama öncelikle süte ihtiyaç vardır.

Yazımda bazen ahlâk, bazen hukuk dedim. Bunun sebebi hukukun öbür bir adı olsa ahlâk olurdu diye düşünmemdir. Çünkü hukuk ve ahlâk arasında zorunlu bir bağ vardır. Mesela trafikte emniyet kemeri takmamak kişinin kendisi ve ailesi için bir hukuk ihlalidir. Bu terbiyesizliğin cezası 300 liradır. Ama aşırı hız yapmak bireysel değil toplumsal bir ahlâksızlıktır ve cezası 1000 liradır. Cezalar ahlâkiliğin boyutuna göre artar ve eksilir. Ağır ceza hâkimleri ağır ahlâk suçlarına bakarlar.

Her toplum için Allah’ın iyi gördüğü ve görmediği kurallar vardır. Bunu yaşam hukukumuza dâhil ettikçe daha iffetli ve daha ahlâklı bir toplum oluruz. Bu da ilk önce halin ilmini bilmekten geçer. Avrupa’yı beğenen insanlar genelde hukuksal işleyişini över; yere çöp atılamayacağını, istediğin yerde dilediğin gibi hız yapamayacağını ve bunlara benzer diğer örnekleri ortaya koyar. Çünkü Avrupa kendince ahlâklı ve ahlâksız gördüğü işleri hukuka dökmüştür. Eşcinsellik, ahlâksızlık olarak görülmediği için onun bir müeyyidesi yoktur. Çöp atmak büyük bir suçtur. Kornaya basamazsın ama sapkın olmak özgürlüktür diye algılamışlardır. Bizim kendi ahlâk kurallarımız vardır ki bunların bir kısmı toplumsal örf ile zamanla oluşmuşken bir kısmı da olmazsa olmaz olan Allah’ın kurallarıdır. Ahlâk kurallarımıza uygun yasalar çıkarmalıyız, yoksa Allah korusun İslam ahlâkı sadece vaazlarda dinlenen, bir emniyet kemeri kadar kıymeti olmayan nasihatler cümlesinden bir cümle olarak kalır.

 

Yazarın Diğer Yazıları