Alman filozof Friedrich Nietzsche, 9. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında yaşamış, azar ve şairdir. Nietzsche’nin eserleri modern felsefenin gelişiminde önemli bir rol oynamış ve Batı düşüncesini derinden etkilemiştir. Öyle ki Nietzsche'nin felsefesi, günümüzde de hala tartışılıyor ve okunuyor.
Çünkü ünlü Alman filozofun felsefesinin temelinde, geleneksel değerleri ve inançları sorgulayan, bireyin özgürlüğünü ve kendi kaderini tayin hakkını vurgulayan bir anlayış yer almaktadır. Bu felsefeye göre, insan, kendi değerlerini ve anlamını kendisi yaratmalıdır.
Ona göre insanlık yeni değerler sistemi arayışına girmeli.
Nietzsche'nin felsefesi, günümüzde de hala tartışılmakta ve okunmaktadır. Bu felsefenin gelecekte nasıl bir etki yaratacağı henüz belli değildir. Ancak, Nietzsche'nin düşüncelerinin, günümüzde olduğu gibi gelecekte de insanlığın değerlerini ve yaşam biçimini şekillendirmeye devam edeceği söylenebilir.
Nietzsche'nin felsefesi bazı insanlar tarafında tehlikeli ve zararlı bulunuyor. Çünkü onun felsefesinde ‘üst insan’ kavramı yer alıyor. Bu kavrama göre ‘İnsanın eksikli yani tamamlanmamış bir varlık olmasıdır. İnsan, yanılgılardan ve yücelttiği yanılsamalardan kurtulduğunda eksikli varlığını aşabilecek, kendisini tamamlayabilecektir. İnsan hep kendini aşmaya çalışarak, alt ederek üst-insan olma yolunda ilerleyecektir’
Mesela bir sözünde şöyle diyor; ‘İnsan ağaca benzer. Ne kadar yükseğe ve aydınlığa çıkmak isterse, o kadar kök salar yere, aşağılara, karanlığa, derinlere kötülüğe.’
Peki, üst insan tam olarak nedir?
Nietzsche'nin tanımladığı üst insan şöyle olmalı; Önceliği kendisi olmalı, kendini gelişmekten alıkoymamalıdır. Acı çekmeyi benimsemeli, acıyı iyinin bir gereği olarak görmelidir. Hayal gücü kuvvetli, yaratıcı, cesur ve meraklı olmalı; duygudaşlık, merhamet ve acıma gibi duyguları utanç olarak görmelidir. Alçakgönüllülük, eşitlik ve dürüstlük gibi kavramlar üstinsan tarafından yok sayılmalıdır.
Duygusallık, merhamet, acıma, alçakgönüllülük, eşitlik ve dürüstlük gibi kavramlar, üst insanda olmamalı çünkü bu tip duygular köle ahlakının dayattığı duygular olarak nitelendirir. Nietzsche’ye göre İnsanlık gerçek refahı arzuluyorsa, zayıfları değil üst insanı kutsamalıdır.
Nietzsche’nin düşüncelerine bakacak olursak, üst insan denilen şey üstünlüğe sahip insandır. Yani üst insan aslında eril bir karakterdir. Hatta bazı yazılarında Kadının erkeğin gönlünü hoş tutması gerektiğini söyler. Başka metinlerin de ise mükemmel kadının, mükemmel erkekten daha yüksekte olduğunu söylemiştir. Nietzsche’nin bu tutarsızlığı aslında kadın karşıtı bir insan olduğunu da gösterir.
Nietzsche, bilimsel bilgiye önem veren, ancak keskin yargıları olan bir filozof… Düşüncelerine katılıp katılmamak size kalmış ancak, bu filozofun tek beğendiğim tarafı karşıtları olmasına rağmen kendi görüşünü sonuna kadar savunmuş ve batı felsefesi ve entelektüel tarihi üzerinde muazzam bir etki yaratmıştır.