Toplumsal yaşamın ortaya çıkmasında büyük bir role sahip olan iletişim, ilk olarak sözel bir şekilde karşımıza gelmesinden sonra geçen zaman ile birlikte bu, yazıya evrilerek bilgi ve haber olarak bize kazandırıldı. Daha sonraki süreçlerde ise yazı ve görsel birleşerek daha farklı medya araçları çıktı. Zaman daha da ilerleyince ortaya çıkan sanayi devrimi ile teknolojik aletlerle haber, dijital ortama taşındı.
Hızla değişen ve gelişen dünyada medyada kendini geliştirerek, insanlar üzerinde derin etkiler bırakmaya başladı. Medyanın toplumu; kültürel, sosyal, idari vb. alanlarda etkilediği topluma yön verdiği de yadsınamaz bir gerçek…
Günümüz medyasının dijital ortamda olması dolayısıyla her türlü bilgiye kolay erişme, internetin toplumda büyük bir yankı uyandırma etkisini ortaya çıkardı. Artık günümüzde her insanın ‘özgür ortam’ olarak adlandırdığı internette, kolay erişilebilen içerikler sayesinde sosyal alanda sınırlar aşıldı ve bireysel anlamda bir dezenformasyona gidildi.
İnternet ortamında bir araya gelen insanlar bir hareket oluşturdu.
Bu bağlamda tarihsel sürece bakıldığında, neredeyse çoğu kültür ve medeniyetlerde iktidara bir başkaldırı veya direnişin olduğunu da görürüz. Toplumsal hareketlerin gerçekleştirdiği olaylarda yaşanan ani değişimler sonucu, modern yaşamın akla uygunluğu empoze edildi.
Adı amacı her ne olursa olsun toplumsal hareketlerin ortak noktası şu oldu; bu harekete dâhil olan bireylerin ortak bilinç ve akıl etrafında bir ortak kimlik bulmaları...
Bu hareketlerin temel amacı, Toplumsal yapıda şu an aktif bir işlevi olan yapının ötesine geçip, farklı bir anlam oluşturmaktadır.
Bu mevcudiyeti sağlamak ve hedefe ulaşmak için iletişim araçlarıyla da sıkı sıkıya bağ kurulması gerekir. Yeni medya olarak bilinen gelişmiş iletişim yapısının toplumsal hareketler üzerindeki etkisine bakıldığında yeni bir kimlik yapısının da ortaya çıktığı görülür. Bu yapı içinde yeni kimlik oluşturan bireyler daha çok benmerkezci hareket etmeye başlar.
Yaşanan bu değişim, toplumsal hareketlere yön verir hale geldi. Geleneksel medyaya göre daha baskın hâle gelen sosyal medya ve bu yapının gerek birey ve gerekse toplum hayatında aktif bir şekilde kullanılmaya başlanması toplumsal hareketlerde hem dolaylı hem de doğrudan etki oluşturarak bu yapının bir dönüşüme izin vermiştir.
Toplumsal bütünlüğü korumak amacıyla, sosyal medya tarafından gelebilecek olan zararlı durumların ortadan kaldırılabilmesi için belirli denetim mekanizmalarına tabi tutulması gerekmektedir.