Ecem Yaman

Basılı gazeteyi rafa kaldırmak kolay olmayacak!

Ecem Yaman

Gazetenin kökeni 14. yüzyıla kadara dayanıyor. İlk haber toplama ve dağıtma gazetesi, ‘Acta Diurna’ olarak biliniyor. Acta Diurna’yı okumayı bilen kişiler meydanlara çıkıp yüksek sesle, gladyatör dövüşlerini, fethedilen toprakları anlatırdı.
Matbaanın icadıyla birlikte daha hızlı bir şekilde basım yapılarak, gazete için dönüm noktası oldu. 

Almanya, Belçika derken ilk Türkçe gazete olan ‘Vekâyi-i Mısriyye’ sanayi devriminden sonra gazeteleri olumlu etkileyerek, okuma alışkanlığını da zamanla yaygınlaştırdı.

İnsanların haber alma ihtiyacını karşılayan ve onlara okuma alışkanlığı kazandıran gazeteler günümüzde geri plana atılması, gazetelere yapılmış bir ihanet olabilir.
Şimdi ise bunu ikiye ayırıyoruz; ‘Geleneksel medya’ ‘Yeni medya’ olarak.
Yeni medya, interaktif ve dijital olarak sunulan bir medya olarak karşımıza çıktı. İnternet, 1990'ların sonuna doğru tam yerine oturarak, video paylaşımları yapıldı. O zamandan bu zamana medyanın tanımı da değişti.

‘İslamcı ve muhafazakâr’olarak bilinen ve FETÖ/PDY terör örgütüne kaynak sağladığı ortaya çıktıktan sonra 2016 yılında kapatılan ‘Zaman’ gazetesi Türkiye’deki ilk internet üzerinden yayımlanan gazete olarak tarihe geçerek, haberciliğe yeni bakış açısı kazandırdı.

Geleneksel olarak adlandırdığımız basılı gazete tek yönlü bir iletişim ve sınırlı sayıda ulaştığımız için, bize çift yönlü iletişim sağlayan ve habere daha kolay ulaşmamızı sağlayan internet ortamındaki medya, yaşadığı bu gelişmeler sonrası, herkesin aklına basılı gazeteyi ortadan kaldıracak mı? sorusu gelebilir.

Ancak çok eski bir tarihe sahip olan basılı gazeteyi rafa kaldırmak o kadar kolay olmayacak. Sanal ortamın bize sunduğu videolu haberler her ne kadar bizi cezbetse de, insanlar artık bir süre sonra somut bir şeye dokunmak isteyecektir. 

Uzun yıllardır bir sorun haline gelen televizyon bağımlılığını da eklersek, başka bir kesimde haber alma ihtiyacını sadece televizyon üzerinden yapmayı tercih ediyor. Bu bağlamda baktığımız zaman, basılı gazetenin karşısında hem televizyon hem de internet haberciliği yer alıyor.

Günümüzde artık insanlar mesleki faaliyetlerden kaynaklı televizyon ve internet haberciliği tercih ediyor ama şöyle de bir gerçek var ki, Japonya’da günlük gazete tirajı 70 milyonun üzerinde ve bu insanların yüzde 90’nı vaktini gazete okumaya harcıyor. Bir toplumu geliştirebilecek tek şey ise okumadır. 

Yazar Philip Puttnam, konuyu tek cümlede şöyle özetledi, ‘Televizyonda görürsünüz ama gazetede inanırsınız’
 

Yazarın Diğer Yazıları