Türk futbolu hızla irtifa kaybediyor. Kulüpler bazındaki geriye gidiş Milli takımda tavan yaptı.
Her başarısızlıktan sonra yenilenen Teknik kadro ve yeni sistem yine fiyaskoyla sonuçlandı.
Futbolsever, milli takımdan 3 isim sayamaz hale geldi.
Dolayısıyla heyecan kayboldu, tribünler boşaldı. Milli takım ligimizin aynası.
Yani balık baştan koktu.
Peki, Türk futbolu neden geriye gitt. Futbol Federasyonu, bütçesini kulüplere, alt yapıya değil de, gönderdiği teknik patronların tazminatına ! ayırdı.
Kulüpler alt yapıyı görmezden geldi. Son yıllarda yetişen yıldız adayı diyebileceğimiz tek futbolcu yok. Tek umudumuz gurbetçi gençler. Belki de futbol olarak hep kötüydük. Bu yüzden de elde edilen başarılar saman alevi gibi parladı ve söndü. İstikrar olmayınca kalıcı başarı da gelmedi. Tribünler boşaldı.
Milli takım, 2002’de 48 yıl aradan sonra Dünya Kupası’na katılma başarısı gösterirken Türkiye kırmızı beyaza bürünmüştü. Hatırlayın sokaklardaki coşkuyu
sevinci.
Şimdi sokakta on kişi çevirin milli takımın maçı olduğundan bile haberleri yok, ya da kimsenin umrunda değil.
Bırakın sokaklara dökülmeyi, evinde televizyon izlerken milli takımı görünce kanalı değiştiriyor. Üst üste alınan başarısız sonuçlar milli duyguları da yok etti.
Peki başarısızlığın nedeni ne?
Her başarısızlıktan sonra teknik direktör göndermek çözüm mü? Türkiye her gruptan çıkamadığında kadro sil baştan mı yapılacak? Başarısızlığın faturasını hep başkalarına kesen Futbol Federasyonu,, ne zaman şapkayı çıkartıp önüne koyacak. Her yanlış teşhis, Türk Futbolunu 10 yıl geriye götürdü. Bu anlayışta ne Fatih Terim, ne Şenol Güneş ne Lucescu ne de Morinho başarılı olabilir. Terim’i gönderip, Güneş’i ya da Lucescu’yu getirmek günün kurtarır ama tribünleri boşaltır. Şimdi olduğu gibi.
Türkiye yine gruplardan çıkamadı. Bu ne ilk ne de son olacak. Ama fatura yine yanlış yerlere kesilecek. Oysa balık baştan kokar. Görün artık!