- Haberler
- Röportaj
- Türkiye'de aile yapısı değişti – Kayserililer 'teknoloji bağımlılığı' dedi. Uzmanı nasıl değerlendirdi?
Türkiye'de aile yapısı değişti – Kayserililer 'teknoloji bağımlılığı' dedi. Uzmanı nasıl değerlendirdi?
Türkiye'de aile yapısı hızla değişiyor. Geniş aileler küçüldü, çekirdek aileler de yalnız bireylere dönüştü. Bizde Kayseri Anadolu Haber olarak vatandaşlara ve uzman Psikolog Arzu Ersoy'a mikrofon uzattık. Detaylar haberimizde…
Geniş aile kavramı yerini çekirdek aileye bıraktı. Çekirdek aileler ise gittikçe küçülmeye başladı. Biz de Kayseri Anadolu Haber olarak aile yapısına ilişkin vatandaşların yorumunu ve uzman psikolog Arzu Ersoy’dan değerlendirmesini aldık.
Evde tek başına yaşayanların sayısı artıyor
Kalabalık aileler yerini çekirdek aileye, çekirdek aile de tek kişilik hanelere dönüşmeye başladı. Önceden çekirdek aile anne baba ve 2 çocuktan oluşuyordu artık bir aile 3 kişiden oluşuyor.
Yalnız yaşayanların oranı arttı 2016’da 7 haneden 1’i yanız yaşarken bugün 5 haneden 1’i haline dönüştü. Türkiye’de aile portresi değişikliği verilerle gözler önüne serildi.
Sokağa sorduk
Verilere göre, 25-29 yaş grubunda hiç evlenmemişlerin sayısı 3 milyon 375 bin kişi olarak kayıtlara geçti. Bunların yüzde 72’si ebeveynleriyle yaşadığı yaklaşık 4 haneden birinde de yaşlı nüfus yer aldığı belirlendi.
Kayserili vatandaşlar aile yapısındaki değişimde teknolojiye dikkat çekti. Bir vatandaş, ‘İnsanlar teknolojiyle birlikte yalnızlaştı. Herkes evinde farklı odalarda teknolojiyle baş başa.’ dedi.
Eskiden bayramların da geniş ailelerle şenlik havasında geçtiğini belirten başka bir vatandaş da insanların yalnızlaşmasıyla birlikte bayramlarda ziyaretlerin de azaldığını belirtti.
Başka bir vatandaş ise insanların tembelleştiğini belirterek, ‘Artık bayram kutlamalarını bile genellikle Whatsapp üzerinden yapıyoruz. Doğum günleri ve anneler günü bile artık telefondan kutlanıyor.’ ifadelerini kullandı.
Ersoy: ‘Teknolojik bağımlılık sadece bireysel değil yapısal bir mesele’
Klinik Psikolog Arzu Ersoy, vatandaşlardan gelen teknoloji yorumlarına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Toplumda gözle görülür bir dönüşüm yaşandığını belirten Ersoy, yapısal dönüşümün sadece yaşam tarzını değil psikolojik sağlığı da etkilediğini vurguladı.
Ersoy, ‘Kayseri’de bu durumun teknolojik bağımlılıkla ilişkilendirilmesi, aslında önemli bir tespiti yansıtıyor. Bir uzman olarak bu değişimi şöyle değerlendiriyorum: Eskiden aynı sofrada buluşulan, sohbet edilen, kuşaklar arası iletişimin güçlü olduğu geniş aileler vardı. Bugün ise aynı evde yaşayan bireyler bile kendi ekranlarına gömülmüş durumda. Bu özellikle çocuklar ve ergenler için sağlıklı sosyal beceri gelişimini engelliyor.’ diye konuştu.
Eskiden insanlar arası sosyal bağlılığa dikkat çeken Ersoy, şunları kaydetti: ‘İnsanlar duygusal destek ihtiyacını dijital topluluklarda karşılamaya çalışıyor. Ancak bu sanal bağlar, gerçek sosyal bağların yerini tam olarak dolduramıyor. Aile yapısının küçülmesiyle birlikte bireyler yalnızlık duygusuyla daha sık karşılaşıyor. Sosyal destek azaldıkça, bireyler duygusal boşluğu dijital dünya ile doldurmaya çalışıyor. Telefon, tablet ya da sosyal medya bu boşluğu geçici olarak gideriyor gibi görünse de uzun vadede bağımlılığa dönüşebiliyor. Günümüzde stres hayatın her alanında karşımıza çıkıyor bu durumda duygusal yükü artırıyor. Duygularla baş etmek için teknolojiye sığınmak sıklaşabiliyor.’
Toplumda koruyucu önleyici adımlar atılması gerektiğinin altını çizen Ersoy, ‘Teknolojik bağımlılık sadece bireysel değil yapısal bir mesele. Aile yapısındaki dönüşümle birlikte yalnızlaşan birey ekranlara daha çok yöneliyor. Bu noktada bireyi suçlamak değil toplumsal yapıyı anlamak ve koruyucu-önleyici adımlar atmak gerekiyor.’ İfadeleriyle sözlerini noktaladı.
Sonuç olarak, ülke genelindeki aile yapısındaki değişim, bireylerin yalnızlaşmasında teknoloji önemli rol oynuyor. Bu noktada aile yapısı ve teknoloji kullanımına yönelik ciddi politikalar izlenmesi gerekiyor.
