Sergej Jakirovic, Kayserispor'un yükselen performansındaki sırrı açıkladı
Ocak ayında Kayserispor'un başına geçen Sergej Jakirović, göreve başladığında Kayserispor sadece 16 puanla düşme hattında yer alıyordu. Trabzonspor maçıyla birlikte takımın başına geçen Jakirovic, geldiği gibi farkını hissettirdi. Oyuncuların yükselen performansı sonrası Kayserispor Hırvat teknik adamla birlikte 11 maçta 21 puan topladı. Kayserispor'un bu yükselişindeki sırrı Jakirovic Hırvat basınına açıkladı. İşte o sır...
Sergej Jakirovic, geldiği günden bu yana Kayserispor’un futbol kalitesini ve performansını üst seviyeye çekerken, topladığı puanlarla da takımı düşme hattından kurtardı. Sezonun ilk yarısı ile ikinci yarısındaki futbolu arasında gece ile gündüz gibi fark olan Kayserispor’da bu değişim nedeni merak ediliyordu. Teknik adam Sergej Jakirovic, Hırvat basınına Fenerbahçe maçı sonrası verdiği röportajda açıklamada önemli açıklamalarda bulundu.
İşte Jakirovic'in Hırvat basınına verdiği röportaj;
Jakirovic, ‘Kulübe ilk geldiğimde zorlu ama hoş olmayan bir tabloyla karşılaştım. Sadece 16 puan, moral çökmüş, özgüvensiz bir takım, kasvetli bir atmosfer… Kayseri elit seviyede olmaya alışık. Bu klişe gibi gelecek ama ben ve ekibim inanmamış olsak buraya gelmezdik. Zrinjski, Rijeka ve Dinamo’daki günleri hatırlamak için çok da geriye gitmeye gerek yok.’
‘Cezalı oyuncularım dönüyor’
‘Arkadaşlarım hep der ki, ‘sen düşüşteki takımları devralmayı seviyorsun’. Ama bu doğaldır. Teknik direktör değişikliği genelde kriz zamanlarında gelir. Formül basit: zorluklardan korkmuyorum. Futbolu benim gibi anlayan genç insanlarla çalışıyorum. Ama henüz hiçbir şey bitmiş değil. Kutlama yapmamız ancak matematiksel olarak ligde kalışımız garantilendiğinde mümkün olacak. Şimdi cezalı oyuncularımız geri dönüyor. Önümüzde doğrudan rakibimiz Rizespor’la oynayacağımız kritik bir maç var. Ondan sonra tablo daha netleşebilir ama son ana kadar odaklanmak zorundayız.’
Kayserispor’un başarısının sırrı ne?
‘Aslında bir sır yok. İyi çalışmanın meyvesini alırsınız. En önemlisi takımın kaliteli olması ki Kayseri’de fazlasıyla var. İlk birkaç antrenmandan sonra oyuncuların bizi sadakatle takip ettiğini, fikirlerimizi çabucak benimsediğini gördük.’
‘Onlara güven ve inanç aşıladık’
'Önce psikolojik hazırlık yaptık; sohbetler, anlaşmalar… 19 maçta 16 puan alınmışken oyuncuların mental olarak etkilenmemesi mümkün değildi. Onlara güven ve inanç aşıladık. Ondan sonra oyunun aşamalarına geçtik: topu açma, geçiş oyunları, topa sahipken ve değilken savunma organizasyonları... Bu seviyedeki oyuncular otomasyonun temellerini bilir. Büyük kulüplerin akademilerinden geçtiler, normal taleplere kolayca uyum sağlarlar ama bu da zaman ister. Geldiğimizde Ramazan ayına denk geldik, takımın önemli bir kısmı oruçluydu, biz de buna göre program yaptık. Sonuçta her şey karşılıklı güvenle alakalı. Oyuncular sahada ve antrenmanda her şeylerini ortaya koyuyorsa, gerisi kolay geliyor. İşte o ‘klik’ sesi duyuldu ve bugün buradayız.'
'Dışarıda çalıştığımda daha çok takdir ediliyorum'
‘Gelecek ne getirir, her zaman bilinmez. Kayseri’de işler yolunda. Önceki röportajımda, birkaç galibiyet aldıktan sonra şehirde rahatça kahve içmenin, yürüyüş yapmanın ya da restoranda yemenin zor olacağını söylemişlerdi. Şimdi ne demek istediklerini anlıyorum, haha... Ve iyi ki de öyle, demek ki doğru yoldayız. Kulüple gelecek için çerçeve bir planımız var ama önce ligde kalmalıyız. Sonrasında daha sakin sulara yelken açmak istiyoruz. Bu kulübün stratejisi. Her zaman daha fazlası yapılabilir ama adım adım ilerlemek zorundayız. Lig çok dengeli. Herkes birbirine yakın ama Galatasaray ve Fenerbahçe açık ara önde.’