'Kayseri'de bir sultan öldü: Tarihin karanlık perdesi'

13. yüzyılda Kayseri'de yaşanan sır dolu bir ölüm, Selçuklu tarihinin seyrini değiştirdi. Bir sultanın son ziyafeti, iz bırakan yapılar ve çözülemeyen bir gizem… Detaylar Kayseri Anadolu Haber'de…

'Kayseri'de bir sultan öldü: Tarihin karanlık perdesi'

Anadolu Selçuklu Devleti’ni zirveye taşıyan Sultan I. Alaeddin Keykubad’ın, 31 Mayıs 1237’de Kayseri’de zehirlenerek öldüğü iddiası, hâlâ tarihin karanlıkta kalan sorularından biri. Kayseri’nin Selçuklu mirası açısından taşıdığı önemin yanında, bu gizemli ölüm olayı şehrin tarihsel kimliğine ayrı bir anlam kazandırıyor.

Sultan Keykubad ve Kayseri: Gücün ve vizyonun buluştuğu şehir

Alaeddin Keykubad sadece bir savaşçı değil, aynı zamanda mimariye ve şehirleşmeye yön veren bir vizyonerdi. Kayseri, bu yönüyle onun ideallerinin hayat bulduğu en önemli şehirlerden biri oldu. Sultan’ın emriyle inşa edilen Keykubadiye Sarayı, Kayseri’nin doğusunda Kılıçarslan Tepesi yakınlarında yer almakta ve bugün hâlâ arkeologların ilgi odağında yer almaktadır. Saray, dönemin ileri mimari anlayışını yansıtan yazlık bir ikametgâh olarak kullanılmıştı.

'Kayseri'de bir sultan öldü: Tarihin karanlık perdesi'

Hunat Hatun: Kayseri’ye kadın eliyle Selçuklu mührü

Sultan Alaeddin Keykubad’ın eşi Mahperi (Hunat) Hatun, Kayseri’nin Selçuklu kimliğine damga vuran bir diğer önemli figürdür. Eşi Sultan’ın vefatından sonra da şehre hizmet etmeye devam eden Hunat Hatun, Hunat Hatun Külliyesi ile bu kadim şehre kalıcı izler bırakmıştır. Cami, medrese, hamam ve türbeden oluşan bu külliye, Selçuklu kadınlarının şehirleşmedeki rolünü gösteren nadide örneklerden biridir. Bugün bile Kayseri'nin kalbinde ayakta duran Hunat Hatun Medresesi, yalnızca mimari değil, kültürel ve dini bir merkez olarak da tarihî önem taşımaktadır.

'Kayseri'de bir sultan öldü: Tarihin karanlık perdesi'

Zehirli ziyafet: Bir iktidar mücadelesinin başlangıcı mı?

Tarihî kaynaklar, Sultan Alaeddin Keykubad’ın Ramazan Bayramı’nın üçüncü günü Kayseri’de yabancı elçilerin de katıldığı büyük bir ziyafet verdiğini aktarıyor. Bu ziyafette yediği kuş etinden sonra fenalaşan Sultan, aynı gece hayatını kaybetti. Bu ani ölüm, “doğal mı yoksa planlı bir suikast mı?” sorusunu beraberinde getiriyor.

'Kayseri'de bir sultan öldü: Tarihin karanlık perdesi'

Bazı tarihçilere göre, bu olay bir taht kavgasının habercisiydi. Şüpheler, ya Sultan’ın oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev üzerinde yoğunlaşıyor ya da güçlü saray mensubu Emir Sadeddin Köpek’i işaret ediyor. Sultan’ın vefatının hemen ardından tahta geçen Keyhüsrev, babasının gücünü sürdürememiş ve bu zayıflık, Anadolu Selçuklu Devleti’nde çözülme sürecini başlatmıştır.

Kayseri: Bir tarih sahnesi olarak

Sultan Alaeddin Keykubad’ın ölümü, Kayseri’nin tarihindeki en dramatik olaylardan biri olarak kabul ediliyor. Keykubadiye Sarayı’ndan Hunat Hatun Külliyesi’ne kadar uzanan bu tarihî izler, Kayseri’nin yalnızca mimari değil, siyasi ve kültürel tarih açısından da merkezî bir şehir olduğunu gözler önüne seriyor.