Kayseri Cumhuriyet Meydanı'nın 2000 yıllık serüveni: Yavaş yavaş siliniyor mu?
Kayseri'nin merkezindeki Cumhuriyet Meydanı, Roma döneminden bugüne kadar birçok dönüşüm geçirdi. Yeni bir akademik çalışma, meydanın tarihsel kimliğini nasıl kaybettiğini ortaya koyuyor. Detaylar Kayseri Anadolu Haber'de…
Kayseri’nin merkezinde yer alan ve kentin tarihsel belleğinde önemli bir yere sahip olan Cumhuriyet Meydanı'nın tarihsel gelişimi, kapsamlı bir akademik araştırma ile ele alındı. Mimar Merve Akgül Gültekin ve Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden Dr. Emine Saka Akın tarafından yapılan çalışmada, meydanın Roma döneminden günümüze kadar geçirdiği yapısal ve işlevsel değişim detaylı şekilde incelendi.
Araştırmada, kent meydanlarının yalnızca birer toplanma alanı değil, aynı zamanda kentsel kimliğin ve toplumsal hafızanın şekillendiği kamusal mekânlar olduğu vurgulandı. Cumhuriyet Meydanı da bu bağlamda, Kayseri’nin tarih boyunca geçirdiği sosyal, kültürel ve fiziksel dönüşümün küçük bir örneğini sunuyor.
Roma’dan günümüze uzanan süreçte dönüm noktaları
Çalışma, meydanın tarihsel süreç içinde geçirdiği değişimi sekiz ana döneme ayırarak ele alıyor. Bu dönemler; imar planları, nüfus artışı, göç hareketleri, ulaşım altyapıları ve yapılaşma eğilimleriyle birlikte değerlendirilmiş.
Öne çıkan bazı dönüm noktaları şöyle:
1930’lar – Çaylak İmar Planı: Meydanın çevresindeki bazı eski yapılar yıkılarak yeni kamu binaları ve sosyal tesisler inşa edildi. Bu yıllarda meydan ilk kez ‘Hükümet Meydanı’ olarak anılmaya başlandı. Atatürk Heykeli de bu dönemde meydana yerleştirildi.
1945 – Aru İmar Planı: Geleneksel doku önemli ölçüde zarar gördü. Yeni resmi ve ticari binalar inşa edildi. Mezarlık alanları kaldırılarak yerine PTT, Tekel ve sinema binaları yapıldı.
1950’ler – Korumadan Düzenlemeye: Park ve anıt alanları oluşturuldu. Tan Sineması ve çevresi sosyal etkinlik alanı olarak düzenlendi. Ancak sonraki yıllarda bu yapılar da ortadan kalktı.
1970’ler – Taşçı İmar Planı: Trafik yoğunluğu arttı, meydan kavşak kimliği kazandı. Yeni camiler ve yeraltı çarşıları ile meydanın fiziksel yapısı değişti.
1980–2000 – Yoğun Yıkım ve Yeni Yapılar: Bu dönemde Hükümet Konağı, Tekel Binası, PTT Binası ve Alemdar Sineması gibi birçok yapı yıkıldı. Yerlerine otoparklar ve daha az tanımlı kamusal alanlar yapıldı. Saat Kulesi, artan trafik nedeniyle refüj ortasında kaldı.
2000–2020 – Raylı Sistem ve Yeniden Düzenleme: 2009’da meydanda raylı sistem uygulaması başladı. Saat Kulesi çevresi yeniden düzenlendi, tören alanları oluşturuldu. Ulaşım altyapısı modernleştirildi.
2020 sonrası – Yeşil ve Yaya Odaklı Yaklaşım: Hafif raylı sistemin yeni hatları tamamlandı. Meydanın daha yaya dostu ve çevreye duyarlı hale gelmesi için projeler uygulanmaya başladı.
Araştırma ne söylüyor?
Çalışmada, Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan düzenlemelerin büyük oranda tarihi sürekliliği kopardığı, bazı dönemlerde özgün yapıların ve kentsel izlerin geri dönülemez şekilde kaybedildiği ifade ediliyor. Özellikle 1980 sonrası hızlı yapılaşma ve trafik yoğunluğu, meydanı bir buluşma ve hafıza alanı olmaktan çıkarıp, ulaşım geçidi işlevine büründürdü.
Araştırmacılara göre, gelecekte yapılacak planlamalarda, meydanın tarihi ve kültürel kimliğinin korunması, geçmişle bağ kuracak sürdürülebilir yaklaşımların benimsenmesi gerekiyor. Böylelikle Cumhuriyet Meydanı, sadece bugünün değil, geçmişin izlerini taşıyan bir kent belleği mekânı olmaya devam edebilir.