'Kâr marjımız yüzdesel olsun'
Petrol Ürünleri İşverenleri Sendikası (PÜİS) Kayseri Bölge Başkanı İbrahim Polat, kâr oranı yüzdeye vurulmayan birkaç sektörden biri olduklarını belirterek, 'Enflasyona ezdirilmeyen bir kar marjı ve de kârlarımızın yüzdesel olarak yapılmasını istiyoruz.' dedi.
Son günlerde asgari ücret zammına ilişkin kamuoyunda yer alan tartışmalar ile birlikte akaryakıt sektörü kara kara düşünmeye başladı. Kâr marjı sabit bir rakamdan oluşan akaryakıt bayileri, mevcut oranlarla asgari ücrete yapılacak yeni bir artışı kaldıramayacaklarını dile getiriyor. Bayilerin isteği; kâr marjlarının en az yüzde 15 seviyesine yükseltilmeden yapılarak, artışın akaryakıt bayilerine yansıtılmaması..
“Yüzbinlerce kişi işsiz kalabilir”
Kar marjının yüzdeye vurulmamasının sonucu birçok insanın işsiz kalabileceği tehlikesi olduğunu söyleyen Petrol Ürünleri İşverenleri Sendikası (PÜİS) Kayseri Bölge Başkanı İbrahim Polat, “Bizim kâr oranlarımızın yüzdesel olmasını istiyoruz. Sigarada yüzde 5’i her daim koruyorlar. Ondan sonra eczacılarda yüzde 5’i koruyorlar. Çünkü bizim gelir ve giderimize devlet karar verdiği için bizim kar marjımızı ayarlayan kurum EPDK'yla birlikte şirketlerimiz. Ulusal platformdaki çıkan fiyatların bizim şöyle bir şey var EPDK'nın yayınladığı. En yakın TÜPRAŞ rafineri fiyatından Kayseri satış fiyatına kadar, tavsiye edilen satış fiyatına kadar satabiliyoruz. Ne üstünü satabiliyoruz? Altını da tabii ki serbest ticaretten dolayı satabiliyoruz. Fazlasını satamadığımız için bizim bu enflasyon oranında karlarımızın artmasını istiyoruz, ve de kar marjımızın yüzdeye vurulmasını istiyoruz. Yüzdeye vurulmayan kar marjı ve de devletin belirlediği birkaç sektörden bir tanesi biziz. O yüzden sıkıntımız var. Enflasyona ezdirilmeyen bir kar marjı ve de karlarımızın yüzdesel olarak yapılmasını istiyoruz. PÜİS'in açıklamasında da şu ifadeler yer alıyor, Son günlerde de asgari ücret zammına ilişkin kamuoyunda çeşitli tartışmalar yer almakta. 150 bin kişiye istihdam sağlayan akaryakıt bayilerinin, mevcut kar marjıyla asgari ücrete yapılacak yeni bir artışı kaldırabilmeleri mümkün değil. Çünkü akaryakıt bayilerinin kar marjı yüzdesel değil, sabit bir rakamdan oluşuyor. Dolayısıyla akaryakıt fiyatları düşse de, artsa da sattıkları her litre yakıttan elde ettikleri kar değişmiyor. Kaldı ki akaryakıt fiyatları da bayiler tarafından belirlenmemekte. Bugün itibariyle dağıtıcı ve bayi için belirlenen entegre kar marjının yüzdesel karşılığı brüt %5.8’dir. Bu entegre kar marjı, mevzuatla belirlenen şekliyle dağıtıcıyla bayi arasında yüzde 50, yüzde 50 olarak paylaşıldığında bayilerin bugünkü kar marjı brüt %2.9’dur. Akaryakıt bayileri brüt %2.9 kar marjı ile enerji ihtiyacını mı, personel maaşını mı, sırtına yüklenen sorumlu müdür, tehlikeli madde güvenlik danışmanı, iş güvenliği uzmanının maaşını mı, tüketicilerin kredi kartı ile aldıkları yakıtın komisyon yükünü mü, fahiş akaryakıt fiyatları nedeniyle sermaye artışına gitmek zorunda kaldığı için çektikleri kredilerin faizini mi, emlak vergisini, ilan ve reklam vergisini mi ödeyecek? İşletme giderlerini mi, nakliye ücretlerini mi karşılayacak? Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, TSE ve EPDK’nın mevzuatıyla getirilen zorunlulukları mı, teminat mektubu yükümlülüğünü mü yerine getirecek? Bayilerin bu kadar cüzi bir kar marjıyla bu kadar ağır maliyetleri kaldırması mümkün değil. Bu nedenle, maliyetlerimizdeki yüksek artışlar ve bayilerin üzerindeki ek maliyetler göz önüne alınarak kar marjımız en az yüzde 15 seviyesine yükseltilmeden asgari ücrete yapılacak artış, akaryakıt bayilerine yansıtılmamalıdır. Aksi takdirde zaten çok zor koşullarda ayakta durmaya çalışan 13 bin akaryakıt bayisi yok olacak ve istasyonlarda çalışan yüzbinlerce kişi işsiz kalacaktır. Biz de bu ifadelere katılıyoruz” diye konuştu.
“Kurlardaki değişkenlik bize zarar veriyor”
Döviz kurundaki dalgalanmanın sektöre ciddi zararlar verdiğini dile getiren Polat, “Rusya-Ukrayna savaşının devam etmesi, dolar kurundaki dalgalanma ve de kış şartlarından dolayı geriye doğru bir yönelme söz konusu. Ama bu döviz kurunun bu şekilde durmayıp yukarıya doğru çıkış olursa artışlar da devam edecektir. Bunların da bizim istasyonculara yansıması çok negatif yönde oluyor. Çünkü stoklarımız olduğu için tamamen zarar etmiş bulunmaktayız. Biz çünkü kuruş olarak kazanıyoruz. Ama yüzdesel olarak harcadığımız bu istasyonların zararı olmuş oluyor. Ama biz bu zararları karşılamak istiyoruz. Fiyatın geriye doğru gitmesi her daim şimdi olmasa da daha sonrası için de bizim için çok uygun olacaktır diye düşünüyorum yani bize yansıması daha farklı olacaktır. Vatandaş artık gezemiyor, biz vatandaşımız gezsin, fiyatlar düşük olsun biz şu anda zarar edebiliriz ama daha sonrasında kar edeceğimizi düşündüğümüz için fiyatların da aşağı doğru yönelmesini istiyoruz. Bu ülke hepimizin ülkesi . Bu ülkede bir kriz varsa biz bu ülkedeki bu krize karşı elimizden geleni yapmak zorundayız. Burada ayakta durabilirsek yani bu sadece çok büyük paralar kazanmak değil, kendimizi koruyabilirsek yani bir beşinci aya altıncı aya çıkarsak yani bu kışı zor şartlara atlatabilirsek bu ülkenin de hem bizim için hem de ülke için daha iyi olacağını düşünüyorum esasında. Ama perakendecilikte biraz bitme söz konusu değil.” ifadelerini kullandı.
“İnsanlar aracını kullanamıyor”
Toplu taşımaya ciddi artış olduğunu kaydeden Başkan Polat, “Benim evim karşıya 3 kilometre, 3 kilometre geliyorum, 12 TL yakıt döküyorum. Yani memurlarda orta kesimde, işçi kesimde tamamen bir toplu taşımaya yönelme var. Çünkü maliyetleri çok arttı. Yani bir kış lastiğini, dört tane kış lastiğini 10 bin liradan aşağı alamıyorsunuz. Yakıtın bir deposunu bin 500 liradan aşağı dolduramıyorsunuz. Bir trafik sigortasını 4 bin liradan aşağı yaptıramıyorsunuz. Bindiğiniz arabanın hiç kullanmasanız dahi motorlu taşıtlar vergisi, sigortası, kaskosu, muayenesi derken aylık 2 bin TL gibisinden ortalama bir aracı bir gideri var. Vatandaşın alım gücü de birazcık düştüğü için, bunu yani perakendecilik azaldı değil de, biraz daha toplu taşımaya yönelme, dış şartlarından dolayı gidip gelme, kış lastiği, diğer kaskosu, gibi durumlarda azalma olduğu için birazcık daha perakendecilik azalıyor. Biz de kış memleketinde yaşıyoruz. Bizim yaklaşık 4 ay zorlu bir tane kışımız var. Kayseri'de trafiğe çıkan bayanlar yüzde 13 oranında, memurlar yüzde 20 ve bu yüzde 33’lük kesimin yarısı çıkmıyor. Bayanlar kardan, kıştan korkuyor. Memurların cebine etki ediyor. Diğer zorunlu esnaf çıkıyor. Çıkması gerekenler çıkıyor. O yüzden de bir azalma söz konusu zaten bir önceki yıla göre kullanım oranında yüzde 41 azalma var. Bu daralma kış şartlarıyla yüzde 55’lere çıkıyor. 3-4 memur birleşip tek arabayla gidiyorlar aynı yere okula. Sırayla birer hafta dolaşıyorlar. O yüzden azalma söz konusu. O azalma da devam edecek gibi geliyor. ” dedi.
>>Selma Kan