İstifaya hazırım!

İncesu Belediye Başkanı Mustafa İlmek Millet ittifakından, Cumhur ittifakına geçiş sürecini Anadolu Haber'e anlattı. İlmek 'Bir kişi siyasi nedenlerden ötürü bana yardımcı olmadı derse istifa ederim' dedi.

İstifaya hazırım!

İncesu Belediye Başkanı Mustafa İlmek ile geçmişten bugüne belediye başkanlığını, hizmet ve projelerini konuştuk. Sıcak, içten ve halk adamı görüntüsünün ardında kararlı ve hırslı bir yapıya sahip Başkan İlmek. Yağmur yağdığında çizmesini giyip sahaya inen, haftanın belirli günleri mahalleleri ekibiyle gezip yerinde tespit ve proje geliştiren İlmek, “Ben kendi memleketime hizmet ediyorum” diyor.

Mustafa İlmek ile İncesu turizmini, OSB’yi ve Toki projelerine birer birer değindik. Toki’nin yeni konutlar yapacağının altını çizen İlmek, turizmde de atağa geçmiş durumda. Tanıtımın yetersiz olduğunun farkında olduğunu söyleyen Başkan İlmek, Millet ittifakından, Cumhur ittifakına geçiş sürecini de Anadolu Haber’e anlattı. İlmek, kalben ve vicdanen rahat olduğunun altını çizerek, “Bunun dışındaki her türlü talep değerlendirme benim için teneke gürültüsü” dedi.

 

İncesu’da turistik mekân çok fazla. Turizm ile ilgili projeleriniz neler?

İlçemiz kadim bir kültüre sahip bir ilçe. Tarihi mekânlarıyla, doğa, doğal güzellikleriyle müstesna bir ilçe. Tabii bunun turizme kazandırılması adına bize büyük görevler düşüyor. Bunun için pandemi öncesi bir başlangıç yapmıştık aslında. Acentelerle görüşmemiz neticesinde tur otobüslerimiz gelmeye başlamıştı. Lakin pandemiden kaynaklı, bu turlarımız iptal edildi. Yeniden başlama gayreti içerisindeyiz.

Örenşehir’de mozaikler bulundu. Ne aşamadayız?

İncesu değil Kayseri'nin talihini değiştirecek bir buluş gerçekleşti. Mozaikler. Geçen yıl kasım ayına kadar kazı kurtarma çalışmalarını bitirdik. Ancak çalışmalar devam ediyor. İncesu Belediyesi, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve Kültür Bakanlığının ortak protokolüyle bu işi yapıyoruz. Örenşehir Mahallemizdeki kazılarımız bittiğinde, turizme kazandırıldığında bir kültür destinasyonu, tarih destinasyonu belirledik. Ören Şehir Kayseri'ye yakın bir bölgedir. İncesu turizmine giriş güzergahımız orası.

Mozaikler henüz basına ve turizme açılmadı değil mi?

Buradaki mozaikler Hatay'daki, Antep'teki, mozaiklerin çok çok üzerinde. Daha güzel korunmuş. Henüz basına açılmadı. Sadece bizler marifetiyle, kültür bakanlığının çektiği görüntüler marifetiyle bilebiliyor insanlarımız. Muazzam bir yer. Dediğim gibi İncesu için değil, Kayseri'nin tarihini değiştirecek muazzam bir buluş. Bugüne kadar da 12 tane bulundu. Şimdi alanları genişletiyor. Bölgenin sarktığı alanlarda kamulaştırma çalışmalarımız var. Büyükşehir Belediyemizle birlikte bunları koordine ediyoruz.

Turizm de neler yapacaksınız?

Turizm de ilk durak Örenşehir. Tarihi Kara Mustafa Paşa külliyemiz var. Kervansarayımız, hamamımız, medresemiz. Bunların da içinde bulunduğu ikinci bir durak. Üçüncü durağımız tarihi İncesu sokakları. Tabii bir önceki acentelerimizden gelen turistlerimizle beraber gezdiğimizde başkanım burası Mardin'i aratmayacak nitelikte çok güzel, muazzam bir yer falan demişlerdi. Üçüncü durağımız, tarihi mahallemiz. Dördüncü durağımız şu an restorasyonu devam eden tarihi kilisemiz. Kilisemiz inşallah üç dört ay gibi bir süre sonra restorasyonu bitmiş olacak. Onun akabinde de İncesu marina. Marinada da öğle yemeğiyle beraber, devamında turların yapılmasını planlıyoruz.

Turizmde projeler çok güzel ama biz neden bilmiyoruz bunları?

Gerekli tanıtımı yapamadığımız için bizlerden kaynaklı. Belediyemiz bunu temin etmek mecburiyetindeydi. Hala marinayı bilmeyen insanlarımız var. Daha gelmemiş insanlarımız var. Geldiğinde ya niye biz burayı görmemişiz acaba diyor. Tanıtımını sağlayamıyoruz biz. Bunun için de tanıtıma biraz ağırlık vermeye başladık. İlerleyen zaman dilimi içerisinde bunların faydasını göreceğiz. İnsanlara tanıtacağız ilçemizi.

 İncesu OSB’nin şubat ayında OSB'nin de alanını genişletme projesi vardı. Burada neredeyiz?

Şimdi İncesu OSB şu an yaklaşık 8 milyon metrekare üzerine kurulu bir alan. Kayseri'nin incisi haline gelmeye aday.  3 milyon 500 bin metrekarelik bir genişleme alanı oluşturuldu. Buna ilişkin bürokratik prosedürler tamamlanmak üzere. Yakında da altyapı çalışmaları başlayıp tahsise açılacak. 3 milyon 500 bin metrekare sanayi alanı gerçekten ciddi bir miktar ve yoğun bir talep var. İncesu bulunduğu konum itibariyle tren yolu kenarından geçiyor. Biz oraya tren yükleme rampası projesini Devlet Demiryollarıyla görüştük. En kısa zamanda da İncesu OSB'nin bu genişlemeden sonraki muazzam yapısı ortaya çıkacak. Şu an 3 bin civarında işçi çalışıyor. Bu genişlemeyle beraber 7 -  8 bini bulacak. Tabii bu bize ek külfetler getiriyor. Konut, altyapı, sosyal donatı alanları. Bunları da zaman içerisinde belediyemiz olarak tamamlamaya çalışacağız.

İncesu denilince TOKİ Cenneti deniliyor. OSB'den kaynaklı sanırım. Yeni proje var mı  TOKİ'de?

OSB'yle birlikte yoğun bir konut talebi var. Konut talebini yerine getirebilmek için de en uygun yöntemin TOKİ olduğunu biliyoruz. Şu an Garipçe Mahallemiz de 195 konutumuz onaylandı. Yapımı amaçlanacak. Saraycık bölgemizde konutlar başlayacak. 8 etapta şu an vatandaşlar yaşıyor.  8 etabın dışında yeni Garipçe, Saraycık ve Subaşı. TOKİ'lerin yapımı vatandaşların yoğun talebiyle beledie marifetiyle bunlar hayata geçirilmeye çalışılıyor. Onun için nüfus oranına baktığınızda en yoğun TOKİ konutları İncesu'da.

İncesu göç veren değil göç alan bir ilçe. Bunun altyapısı tamam mı?

Ne kadar çok insan gelirse o kadar çok ihtiyacı kendiyle birlikte getiriyor. Alt yapı sorunu oluştu işte. Su, elektrik, kanalizasyon, doğal gaz gibi. Nüfus artışının handikapıda burada. Bunları yerine getirmezseniz kontrolsüz bir büyüme oluyor. Biz bunların altyapılarını 100 bine uygun bir hale getirmeye çalışıyoruz. Şu an bizim nüfusumuz 30 bin. Ama yazın biz 70 bin insanı ağırlıyoruz İncesu'da. Çünkü sayfiye alanlarımız çok fazla. Vatandaşların kendileri burada ama ikametgahları burada değil. İlçemiz yüzdesel olarak Kayseri'de en çok büyüyen ilçe. En fazla göç alan ilçe. Bu tabii bir avantaj. Ama bunun dezavantaja dönme durumu olur. Niye altyapıyı yapamazsınız, onları burada ağırlayamazsınız. Sosyal donatı alanlarını oluşturamazsanız bu sizin için bir handikaba dönüşür. Biz de bunun temin etmeye çalışıyoruz.

 İncesu kadınlarının ürettiği yoğurt, peynir, üzüm, pekmez  gibi ürünleri kooperatifleştirmeyi düşünüyor musunuz?

Bunlar seçim öncesinde benim vaatlerim arasındadır. Kadın istihdamı, kadınların el emekleriyle yaptıkları ürünlerin pazarlanması gibi. Tabii biraz önce de bahsettiğim pandemiden kaynaklı iki yıldır bunları hayata geçirebilme imkânımız olmadı. Ama ilerleyen zaman içerisinde bayanlarımızın yaptığı ürünlerin pazarlanması, halka ulaştırılması noktasında bir çalışma planlıyoruz. Bizim Cuma günleri  yoğurt pazarımız var. Doğal yoğurt ve peynir satılıyor  Kervansaray'ın içerisinde. Köylünün yaptığı ürünü doğrudan vatandaşlarla buluşturuyoruz. Çok da yoğun sabah 9 dediniz mi, ne yoğurt kalır ne peynir kalır. Çok yoğun bir talep var. Bunu geliştirmeye çalışıyoruz.

Her cuma köylere ücretsiz araçlar gönderip insanları taşıyorsunuz.  Görüyorum ki hakikaten halkın içinden bir belediye başkanısınız…

Ne kadar vatandaşın içindeyseniz o kadar vatandaşın sorunlarına yakınsınız. Çözüm odaklı oluyorsunuz içindeyseniz. Dışındaysanız vatandaşın ne söylediği, ne yaptığı, ihtiyacın ne olduğunu bilmeniz mümkün değil. Onun için biz her hafta köylere bizzat gidiyoruz. Bütün birim amirleriyle, birim müdürleriyle beraber gidiyoruz. Sorunları yerinde görüyoruz. Vatandaşları orada dinliyoruz. Akabinde de faaliyetlerimize başlıyoruz. Bununla beraber cuma günleri hem hal odası oluşturduk. Bu hem hal odamızda kapımız açık. Vatandaş derdini anlatıyor veya sohbet ediyor veya bizimle bir iki kelam etmek istiyor. Sohbetimizi ediyoruz, dertlerini dinliyoruz, yine müdürlerimiz orada. Yanımızda. Yani belediyenin kastettiği makam odasına girmektense orada daha böyle canlı, sıcak bir ortamda sohbet etme imkânı buluyor vatandaşlarımız. Bunu da hayata geçirdik. Ya yeterli mi? belediyedeki yoğunluğu görünce yeterli olmadığını görüyoruz. Bunu yapmamıza rağmen belediyedeki yoğunluğumuz bitmiyor. Yani mahalleleri bizzat gezmeme rağmen, hemhal odasında bizzat bulunmama rağmen yeterli olmuyor. Onun için sosyal belediyeciliği biraz ön plana çıkartmaya çalışıyoruz. Onların sorunlarına çözüm getirmeye çalışıyoruz.

Vatandaşlar en çok ne istiyorlar sizden?

Beni görmek istiyor. İnsanlar ya başkanım biz bir şey istemiyoruz, seninle sohbet etmek istiyoruz diyorlar. Biraz da bir kıskançlık oluşuyor işte. Ahmet'le konuştu başkan, oturdu, sohbet etti. Benimle oturmadı gibi böyle kırılmalar oluyor.

MHP'deydiniz, İyi Parti'ye geçtiniz. İyi Parti'den Ak Parti'ye geçtiniz, belediye başkanlığınız sürecinde. İyi Parti'den seçildiğinizde de ilk icraat olarak bir önceki belediyenin kalan borçlarını afişe ettiniz. Bu süreç nasıl gelişti?

Bu süreç ile ilgili ileride bir kitap yazacağım. Mazisi geçmişe dayalı bir takım nedenler var. Ben Milliyetçi Hareket Partisi'nde 20 yılı aşkın siyaset yaptım. Ocak başkanı, ilçe başkanlığı, il başkan yardımcılığı, seçim komisyon başkanlıkları falan türlü türlü görevlerde yer aldım. 2019 yerel seçimlerinden evvel bize Milliyetçi Hareket Partisi'nin ilçe belediye başkan adayı olmamız söylendi. Biz bu minvalde çalıştık. Tabii daha sonra Cumhur İttifakı kapsamında Milliyetçi Hareket Partisi İncesu'dan aday göstermeyince işler tabii karıştı. Biz uzun bir yolculuktan geliyoruz. Bazıları gibi altı ayda sahaya çıkmış belediye başkan adayı olmuş insan değiliz.

Bu süreçte yakın çevrenizden nasıl tepki aldınız?

Bu nedenle bize bazı sorumluluklar düşmüştü. İnsanlar bizlere cephe aldı.  Düşünün sizin yanınızda mevzilenmiş. Siz diyorsunuz ki ya adam ben artık yokum. Ne haliniz varsa görün. O noktada değildim ve aday olmak mecburiyetindeyim. İYİ Parti ile uzaktan yakından hiçbir ilişkim yok. Tabii o dönemde bize yoğun teklifler veren partiler oldu.  Benim bir istişare ekibim var. İstişare ekibimizle yaptığımız değerlendirme neticesinde Millet İttifakı adayı oldum. Ve seçimi biz kazandık.

Millet ittifakının oyları ile seçildiniz bir bakıma…

Şimdi şöyle bir algı var. İşte Mustafa İlmek, Millet İttifakı'ndan aday oldu, Millet İttifakı'nın oylarını alarak belediye başkanı seçildi gibi biz kazandırdık da nereye gidiyorsun söylemlerin içerisine geldik. Ben o gün yapmam gerekeni yaptım. Yani Millet İttifakı'ndan İncesu için aday olmam gerekiyordu. Aday oldum. Daha sonrasında bulunmam gereken yere gittim. Ve ben her yerde de söylüyorum. Madem bir siyasi parti burada kazandı ise, bir sonrakini yapmaya da muktedirlerdir. Doğru mu? Yaptıysanız bir daha yaparsınız. Hatta daha iyisini bulursunuz, daha iyisini yaparsınız hodri meydan. Seçimlere az kaldı. Millet İttifakı ne kadar oy alacak? Bunun hepsini de göreceğiz.

Siyaseti kullandınız mı?

Biz hiç kimseyi ayırt etmiyoruz. Benim için hiçbir insanın siyasi vasıf ve düşüncesinin kıymeti harbiyesi yok. Kim olursa olsun, ben belediyeme geldim ve siyasi pozisyonum, siyasi tavrım, siyasi duruşum sebebiyle belediye başkanı tarafından dışlandım. Veya işim yapılmadı gibi bir şey varsa ben istifa etmeye hazırım. Bir kişi bakın. Bir kişi çok iddialı konuşuyorum. Siyasi tavrım yüzünden, yapılması gereken bir işi siyasi mülahazalarla yapmamışız. Böyle bir şey varsa diyorum ya ben bugün görevi bırakırım. Benim vazifem İncesu'ya hizmet etmekti. Bir kişi söylesin ki bir siyasi söylemin var. Binlerce toplantı yaptım. Toplantımda biri desin ki bir siyasi söylemde bulundun. Ben siyaseti kullanmadım ki.

Seçim çalışmalarını nasıl yapmıştınız?

Aday olduğum genel başkanın resmini asmadım ben. Hatta bu konuda da eleştirildim. Seçim otobüsünde kendi müziğim vardı. Ben parti müziği bile çalmadım. Biz hizmet etmek için orayı talep ettik ve hizmete devam ediyoruz ve kimseyi de dışlamıyoruz. Biz siyasi münazaayla hareket etmiyoruz. Onun için de ben kalben ve vicdanen müşteriyim. Bunun dışındaki her türlü talep değerlendirme benim için teneke gürültüsü.

Görüyorum ki çok yoğunsunuz. Kendinizi nasıl deşarj ediyorsunuz?

Belki çoğu bunu farklı algılayacak da benim oturduğum takım arkadaşlarım var. Siyasetten tamamen uzak. Ne siyaset konuşuruz, ne belediye konuşuruz, hiçbir şey konuşmuyoruz. Sadece güler, eğleniriz. O ekiple otururum. Haftanın belli günleri. Bunun dışında da bağım var. Akşamları bağıma giderim. Çocuk, çoluk, hanım.

>>Dilek Bayram-Muhammed Kösedağ