Güner: 'Diyet, aç kalkma demek değildir'

Çağımızın en popüler konularından zayıflamak ya da kilo almak hakkında, Diyetisyen Doğan Can Güner ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Güner: 'Diyet, aç kalkma demek değildir'

Gerçekleştirdiğimiz söyleşide diyet, diyetisyen ve sağlıklı beslenme konularında açıklamalarda bulunan diyetisyen Güner, “Diyet, aç kalmak demek değildir” şeklinde konuştu.

DİYET NEDİR, DİYET DENİLİNCE NE ANLANMASI GEREKİR VE PERHİZ İLE DİYET AYNI ŞEYLER MİDİR?

Öncelikle şununla başlayalım; ‘diyet ne değildir?’

Diyet; aç kalmak, tek yönlü beslenmek, yasaklar listesi, popüler insanların önerileri ve uygulamaları değildir.

Diyet: Bireyin; yaş, boy, cinsiyet, kilo öyküsü, sağlık durumu, hastalık potansiyeli, genetik yapısı, iş yaşamı, yaşam şekli, metabolizma hızı, özel durumu (bebek, çocuk, hamile, yaşlı vb. olma hali), vücut analizleri, alerjisi veya sevmediği besinler, sosyo-ekonomik durum göz önüne alınarak bir Beslenme ve Diyet Uzmanı tarafından bireyle bire bir bireye özgü olarak hazırlanmış yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenme programıdır. Diyet bu kadar geniş bir kavramken, perhiz belirli hastalık durumlarında yapılan besin kısıtlamasıdır.

TÜRKİYE’DE DİYET VE DİYETİSYEN DENİLİNCE BİR ÇOK ŞEY AKILLARA GELİYOR. PEKİ İDEAL DİYET VE DİYETİSYENLİK NASIL OLMALIDIR?

Diyetisyen; üniversitelerin dört yıllık Beslenme ve Diyetetik bölümlerinden mezun olmuş kişilerdir. Ülkemizde 30 milyon civarında, dünyada ise 1,2 milyar civarında kilo sorunu yaşayan birey bulunmaktadır. Bu durumda da diyet ve diyetisyenliği oldukça popüler hale getirmiştir. Sadece popülerlikle kalmayıp büyük bir pazar haline gelmiştir. Bu yüzden diyet ve diyetisyen deyince birçok şey akıllara geliyor. İdeal diyet yukarıda da tanımını yaptığımız gibi bireyin tüm özelliklerini göz önünde bulundurarak bireye özel olarak hazırlanmış olmalıdır. Diyetisyen ise tüm bilgi ve deneyimlerini ticari bir amaç gütmeden etik kurallar çerçevesinde insan sağlığını ön planda tutarak hizmet etmelidir.

GÜNÜMÜZDE BİR KAÇ AY KURS GÖREREK SERTİFİKA ALAN VE DİYETİSYEN OLANLARIN SİZCE YETERLİLİĞİ NEDİR, YANİ BUNUN YÜKSEKÖĞRETİM ŞEKLİNDE EĞİTİMİNİ GÖRMEK ŞART DEĞİL Mİ, YOKSA HER KURS GÖREN DİYETİSYEN OLABİLİR Mİ?

Diyetisyen ünvanına sahip olabilmek için öncelikle üniversitelerin Beslenme ve Diyetetik bölümünden mezun olmak gerekmektedir. Bunun dışında hiçbir sertifika, kurs, eğitim sizi diyetisyen yapmaz, yapamaz. Ancak şu an ülkemizde olsun, farklı ülkelerde olsun kendini diyetisyen olarak tanımlayıp krem, ilaç, içecek, kür vb. ticari ürünlerle piyasaya girmiş birçok kişi bulunmaktadır. İnsanların zayıf noktaları olan sağlık, özellikle de kilo problemini kullanarak sonrasında oluşacak sorunlarını düşünmeden ticaret yapıyorlar. Sonrasında kişi hem sağlık sorunlarıyla hem de kandırılmış ve başarısız olmanın yarattığı psikolojik sorunlarla uğraşıyor. Tabi bu ürünlerin beraberinde getirdiği sağlık sorunlarıyla uğraşmak yine bize ve doktorlara düşüyor. Bu yüzden ben bir diyetisyen olarak bu ürünlere ve kendini diyetisyen olarak tanımlayan ‘pazarlamacılara’ karşı insanlarımızın son derece dikkatli olması gerektiğine inanıyorum.

DİYET YAPMANIN SAKINCALARI VAR MIDIR, YANİ HERKES HER TÜRLÜ DİYETİ YAPABİLİR Mİ, YOKSA RİSKLİ OLANLAR GRUBU VAR MIDIR?

Doğru kişiye doğru bir şekilde hazırlanmış bir diyetin hiçbir sakıncası olamaz. Çünkü diyet programı zaten kişinin ihtiyaç duyduğu bir zamanda ihtiyaçlarına yönelik olarak hazırlanır. Eğer ki siz başka bir kişinin diyetini uygulamaya kalkarsanız, ihtiyacınız olmadığı halde bir zayıflama diyetine başlarsanız veya diyetisyeninizi yanlış bilgiler ile yanlış yönlendirip yanlış bir diyet programına başlarsanız o zaman birçok sağlığınızı tehlikeye atmış olursunuz. Daha önce de bahsetmiştik herkes diyet yapabilir. Örneğin en riskli gruplardan biri olarak görülen hamile bayanlar bile gerek duyulduğu taktirde bir beslenme programı alabilir ancak tekrardan altını çizmekte fayda var kişiye özel olarak hazırlanmış olma şartıyla.

TÜRKİYE’DE DİYET VE DİYETİSYENLİK UYGULAMALARINI NASIL BULUYORSUNUZ?

Diyetisyenlik ülkemizde Avrupa’nın aksine yeni yeni tanınmaya başlanan bir meslek. Birçok üniversite de geçerli bir meslek olarak görüldüğü için beslenme ve diyetetik bölümünde yakın bir zamanda eğitim vermeye başladı. Birçok üniversitede bölümün açılması beraberinde bir akademik personel sorunu ortaya çıkarsa da yakın bir zamanda bu durumun çözülerek daha kaliteli ve daha donanımlı diyetisyenlerin yetiştirileceğine inanıyorum. Devlet kurumlarında diyetisyenlik yapan diyetisyenler olsun, benim gibi kendi ofisinde hizmet veren diyetisyenler olsun tüm meslektaşlarımın bilgi ve tecrübelerini en güncel bilgiler ışığında sağlık sorunu olan bireylere uyguladığına inanıyorum.

SON OLARAK ÇOK ŞİŞMAN OLAN VE ŞİŞMANLAYAN VEYA ÇOK ZAYIF OLAN VE ZAYIFLAYAN KİŞİLERE GENEL OLARAK TAVSİYELERİNİZ NELERDİR?

Obezite sorunu olan kişiler ve malnütrisyon (aşırı zayıflık) sorunu olan kişiler kesinlikle diyetisyen ile görüşmeli ve birlikte hareket etmeliler. Sağlıklı beslenme ile ilgili birkaç öneride bulunacak olursak; düzenli ve dengeli beslenmeye özen gösteriniz, ara öğün yapmayı ihmal etmeyiniz, besinlerinizi çeşitlendiriniz, tek yönlü beslenmeyiniz, hareketli bir yaşamı tercih ediniz, günde en az 2 litre su içiniz, şeker ve tuzu hayatınızdan çıkarınız, meyve ve sebze tüketimine dikkat ediniz, sakatatlardan, içeriği bilinmeyen hazır gıdalardan uzak durunuz, sigara ve alkol kullanmayınız.

Bu öneriler sadece kilo problemi olan veya herhangi bir sağlık sorunu yaşayan kişiler için değil, herkes için geçerli olan sağlıklı yaşam önerileridir. Son olarak herhangi bir beslenme bozukluğu, kilo problemi, sağlık sorununuz varsa diyetisyen veya doktora kesinlikle görünmenizde fayda var. RÖPORTAJ: KAAN AKBAŞ