Diyanet uyardı: 'Dinimizde yeri yoktur!' (Cuma Hutbesi 23 Mayıs)

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bu hafta hazırlanan hutbede Kurban Bayramı öncesi uyarılarda bulunuldu. Kurban ibadetinin önemine ve gereklerine yer verildi. Detaylar Kayseri Anadolu Haber'de...

Diyanet uyardı: 'Dinimizde yeri yoktur!' (Cuma Hutbesi 23 Mayıs)

Kurban Bayramı’na sayılı günler kala Müslümanlar, birlik ve beraberliğin sembolü olan kurban ibadetine hazırlanıyor. Kurban; Allah’a olan sevgi ve bağlılığın, takvanın ve teslimiyetin simgesi olarak hutbede vurgulanıyor. Bu ibadetin yalnızca bir hayvan kesmek değil, aynı zamanda paylaşmak, yardımlaşmak ve kardeşliği pekiştirmek olduğu ifade ediliyor. 

Kurban kesiminde et ve kanın değil, niyet ve samimiyetin önemli olduğu aynı zamanda kurbanın, ümmetin birliğini, merhameti ve muhabbeti yayma çabasını da ifade ettiği belirtildi. 

Dinen uygun değildir!

Kurban ibadetinin geçerli olabilmesi için dini ölçülere uygun şekilde yerine getirilmesi gerekir. Kurban, bayram namazından sonra kesilmeli, hisse usulü doğru uygulanmalıdır. Etlerin karıştırılması ya da bir hisseye birden fazla kişinin ortak edilmesi dinen uygun değildir.

Peygamber Efendimiz (s.a.s) kurban ibadetini bizzat yerine getirmiş, ümmetini de buna teşvik etmiştir. Kurbanlarını bizzat kesemeyenler ise vekalet yoluyla bu ibadeti yerine getirebilir. Türkiye Diyanet Vakfı başta olmak üzere birçok kuruluş, bu konuda hizmet vermektedir.

Hutbe, Hac Suresi’nin 34. ayetinin mealiyle sona eriyor: 

‘Biz her ümmete kurban kesmeyi meşru kıldık ki, kendilerine rızık olarak verdiğimiz hayvanlar üzerine Allah’ın adını ansınlar. İlahınız tek bir ilahtır. O’na teslim olun. Allah’a teslim olan kimseleri müjdele.’

İŞTE HUTBENİN TAMAMI 

Sadakat Ve Teslimiyetin Nişanesi: Kurban

Muhterem Müslümanlar!

Bir Kurban Bayramına daha yaklaşıyoruz. İslam’ın şiârı; birlik, beraberlik ve kardeşliğimizin nişanesi olan kurban ibadetini eda etmemize sayılı günler kaldı. Kurbanlıklar alınmaya başlandı. Yüce Rabbim sağlık ve afiyet içerisinde Kurban Bayramına ulaşmayı hepimize nasip eylesin.

Aziz Müminler!

Kurban; akıllı, buluğ çağına ermiş ve dinen zengin sayılan bir Müslümanın, bayram günlerinde, şartlarını taşıyan hayvanları, Allah rızası için kurban etmesidir. İnsanlık tarihi ile yaşıt bir ibadet olan kurban; Cenâb-ı Hakk’ın, bizlere bahşettiği nimetlere karşı şükrümüzün ifadesidir. O’na duyduğumuz muhabbetin bütün sevgilerin üstünde olduğunun ilanıdır. O’nun rızasını her şeyden üstün tuttuğumuzun göstergesidir. Hâsılı kurban; malımızı, canımızı ve sahip olduğumuz her şeyi Yüce Rabbimizin yolunda seve seve feda edebileceğimizin sembolüdür.

Kıymetli Müslümanlar!

Kurban, bir hayvanı kesmekten ve onun etinden istifade etmekten çok daha derin mana ve hikmetler barındırmaktadır. 
Kurban takvadır; Rabbimizin bütün emirlerine gönülden teslim olmaktır. Nefsimizin cimriliğinden, dünyanın geçici heveslerinden, Allah’ın rızasına ulaşmamıza engel olan günahlardan uzak durmaktır. Cenab-ı Hak,  ‘Kurbanların etleri de, kanları da Allah’a ulaşmaz. O’na ulaşacak olan sadece sizin takvanızdır...’ buyurarak bu hakikati bizlere hatırlatmaktadır.
Kurban vahdettir; renk, dil ve coğrafya ayrımı gözetmeksizin ümmet-i Muhammed olarak bir araya gelebilmek, sevinçleri ve hüzünleri paylaşmaktır. Merhamet ve muhabbeti evimizden başlayarak sokağımıza, şehrimize ve tüm dünyaya hakim kılmaya gayret göstermektir. 
Kurban duadır; yetimlerin, öksüzlerin, kimsesizlerin yüzlerinde tebessüm olmaktır. İhtiyaç sahiplerinin hanesine mutluluk ve muhabbet taşımak; sevindirirken sevinmek, paylaşırken huzur bulmaktır.

Değerli Müminler!

İbadetler, Allah’ın emrettiği ve Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in tatbik ettiği şekliyle yerine getirilir. Dolayısıyla kurban kesmek yerine bedelinin muhtaç kişilere ya da yardım kuruluşlarına verilmesi ile kurban ibadeti eda edilmiş olmaz. 
Bir küçükbaş hayvan tek kişi tarafından kesilebilir. Bir büyükbaş hayvan ise; tamamı kurban kesme niyetini taşıyan en fazla yedi kişi tarafından kurban edilebilir. Her bir büyükbaş kurban, kendi içinde hisselere ayrılmalıdır. Bu sebepledir ki, bir hisseye birden fazla kişi ortak olamaz. Bazı organizasyonlarda olduğu gibi kurbanların kesilerek etlerinin birbirine karıştırılması, sonra da hisse sahiplerine kilo ile verilmesi caiz değildir. 
Kurban kesim işlemleri mutlaka bayram namazından sonra yapılmalıdır. Bayram namazından önce kesilen kurbanlar, kurban ibadeti yerine geçmez. Ayrıca bir hisseye birden fazla kişiden bağış toplanarak Peygamber Efendimiz (s.a.s) adına kurban kesilmesi gibi bir uygulama dinimizde yoktur. Bu bir bidattir, dinimizi ve ibadetlerimizi istismar etmektir.

Aziz Müslümanlar!

Kurban ibadetinde esas olan; kişinin, kurbanını bulunduğu yerde kendisinin kesmesi ya da kestirmesidir. Nitekim Allah Resûlü (s.a.s), kurban emri geldikten sonra her yıl kurbanını kesmiş,  ümmetini de kurban kesmeye şöyle teşvik etmiştir: ‘Ademoğlu kurban bayramı günü, Allah katında, kurban kesmekten daha sevimli bir iş yapamaz…’ Bununla birlikte kurbanını bulunduğu yerde kendisi kesme imkânı bulamayan veya ikinci bir kurban kesmek isteyenler, yurt içinde ya da yurt dışında vekâlet yoluyla kurbanlarını kestirebilirler. 

Kıymetli Müminler!

Cenab-ı Hakk’a şükürler olsun ki, dün olduğu gibi bugün de alicenap milletimizin emanet ettiği kurbanları, ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak isteyen nice hayır kuruluşumuz hizmetlerine devam etmektedir. Türkiye Diyanet Vakfımız da bu hayır kuruluşlarından biridir. Geçen yıl, vakfımız marifetiyle yurt içinde ve yurt dışında olmak üzere milyonlarca kişiye kurban etlerini ulaştırdık elhamdülillah. Bu yıl da vekalet yoluyla kurban kestirmek isteyen kardeşlerimize; ibadet bilinciyle, şeffaf ve hesap verilebilir bir şekilde rehberlik etmeye ve başta Gazze olmak üzere ulaşabildiğimiz bütün mazlum ve muhtaçların duasını almaya devam edeceğiz inşallah. Bu vesileyle sizleri; din görevlilerimiz ve müftülüklerimiz aracılığıyla bu iyilik seferberliğine katılmaya davet ediyorum.

İbadet ve taatlerimizin Yüce Rabbimiz katında makbul olmasını niyaz ediyor; hutbemi, Hac suresi otuz dördüncü ayetin mealiyle bitiriyorum: ‘Biz her ümmete kurban kesmeyi meşru kıldık ki kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine Allah’ın adını ansınlar. İlahınız tek bir ilahtır. O’na teslim olun. Allah’a teslim olan kimseleri müjdele’