Kemal Yavuz

Kur'an ile mi Müslüman Olalım, Yoksa Duyumlarla mı?

Kemal Yavuz

Zorla Müslüman etme Allah’ın emrinde ve Kuranda yok, incele, bilgi sahibi ol, gündemine Kurandaki İslam’ı al, yani tehdit yok sadece teklif var. 2/Bakara 256  “Dinde zorlamanın hiçbir şekli yoktur. Hak yol, batıl olan yoldan apaçık ayrılmıştır. Kim şer güçleri inkar eder de Allah’a inanıp güvenirse, muhakkak ki, o kopması mümkün olmayan sağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah hakkıyla işiten ve hakkıyla bilendir.” Adam akıl etmiyor ve kitabını okuyup, İslam’ın gerçeklerini, kendi dilinden okuyup, Kurana sahip olamadığı için, pisliğe mahkum olacağını haykırmasına rağmen, sorumlu olduğu Kuranı bir defa olsun ne diyor diye okuma tenezzülüne sahip olmayan insan, kendini temiz zannediyor. 10/Yunus 100  “Allahın izni akıl ve irade vermesi olmasaydı hiç kimse iman edemezdi. Çünkü Allah aklını kullanmayanları pislik içinde bırakır.” 21/Enbiya 10  “Ant olsun ki, biz, size içinde şeref ve zikir/öğüt olan bir kitap/Kuran indirdik, hala aklınızı kullanmayacak mısınız?” adam hile, desise, vurgun, soygun hortumla elde edilmiş haksızlıklara kendi kafasınca başarı adını verip, tam şeytanın bak dediği yerden bakıp, kendini yaratan Allahın bak dediği yerden bakamamaktadır.    

43/Zuhruf 43 “Öyleyse sen, sana vahyolunan Kurana sımsıkı sarıl. Çünkü sen bu Kuran sayesinde dost doğru yoldasın.” Zuhruf 44  “Kuşkusuz bu Kuran senin ve kavmin için bir şeref ve itibar kaynağıdır. Şunu bilin ki, ahrette bu Kurandan sorguya çekileceksiniz.”  Kuran kendisiyle yabancılaşan insanı kendisiyle barışık ve tanışık olmak için gönderilmiştir. Müslüman’ım demek kolay, fakat düşüncemizi, aklımızı, şahsiyetimizi Müslüman etmek zor. 2/Bakara 2 “Allaha karşı gelmekten sakınanlar ve Kuran takva sahipleri için yol kılavuzu ve hidayettir.” İnsanı hidayete ulaştıran hidayete ermeden önceki takvasıdır. İnsanı İslam’ın ana kapısına adım, adım yaklaştıran Kurandır. Ne yazıktır ki, kendisine gelen Kuranı okumadan Müslüman’ım diyen,  herhalde tek ülke bizim insanımızdır.

Türkiye Müslümanları kendi kitapları Kurandan değil de, kendileri de Kurandan haberi olmayan, sözde üstatlardan, hocalardan, şeyhlerden, Kurandan haberi olmayan mollalardan dini öğrenmek zorunda kalmışlardır.

Neden Kuran hafızlarımız bu kadar çok da, Kuranı anlayan, Kuranı muhafaza eden, yani ne dediğini anlayanlarımız yok denecek kadar az? Aklı ile Kuranı düşünmek, ancak gereğince amel etmekle olur. Kuranın koyduğu sınırları yitirip metnini sadece ezberlemekle olmaz Kuranın bir tek harfini zayi etmeden, Kuranı hatmediyorum diyen biri, Kuran onun ahlak ve davranışlarında görülmedikçe, Kuranın tamamını zayi etmiş demektir. 8/Enfal 29  “Ey iman edenler, eğer Allaha karşı sorumlu davranırsanız O size iyiyi ayırt edecek bir kabiliyet verir.

Günahlarınızı örter ve sizi bağışlar. Allah muhteşem bir ikram sahibidir.” Birinin Allahı sevip sevmediğini öğrenmek istiyorsan, Kuranı sevip sevmediğine bakmak gerekir. 73/Müzzemmil 4  “Kuranı ağır, ağır, sindire, sindire, dura, dura, anlaya, anlaya, kavrayarak oku.”  Sizce Resulümüz, bu kadar saat gece yarısı hangi Kuranı okuyordu ve tertil ediyordu? Tertil, açık, seçik, anlaşılır anlamındadır. Hatta bu emir geldiğinde ayet sayısı 2 ve 3 sayfayı zor buluyordu. Buda üç beş dakikayı bu günkü okuyuşla geçmezdi. Resulümüze uyduğunu ve sevdiğini söyleyenler, büyük ihtimalle, Resulümüzün sünnetini anlamadan, uydurulmuş sünnetlere sarılıp, kendilerini avutmuşlar ve kaybetmişlerdir.        

Yazarın Diğer Yazıları