Kemal Yavuz

Çağımızda Müslümanlar ve Yapılan İsraf

Kemal Yavuz

Eğer bir kişi ben Müslüman’ım diyorsa, Allahın emir ve yasaklarını şartsız ve pazarlıksız kabul etmek zorundadır. Onun için her Müslüman, yemesini, içmesini, giymesini, harcamasını, alacağı ve kullanacağı bütün ihtiyaçlarını, Allahın dini İslam’a göre tanzim edecek ve ayarlayacaktır. Malını ve mülkünü, kafasına göre, israfla, içkiyle, kumarla, rüşvetle ve haram olan şeylerle tüketemez.

Çünkü sorumludur, çünkü o can, evlat, mal eşya, para, servet, makam bunların hepsi emanet ve imtihan aracıdır. Allah emanet verdiği, maddi ve manevi değerleri, servetleri, ölçü ve sınır tanımadan harcanmasını israf der ve istemez. Ayete bakın, 7//Araf  31  “Ey Adem oğulları! Her secde edişinizde güzel elbiselerinizi giyin, yiyin, için, fakat israf etmeyin, çünkü Allah israf edenleri sevmez.” 6/Enam 141 “…Allah israf edenleri sevmez.” Ayetlerde açıklandığına göre, Allah malı israf etmeyi yasaklamış ve israfla saçıp savurmayı yasaklamıştır. Bu ve benzeri ayetlere göre Müslüman’ım diyen bir insan, malını israf yollarında, içki, kumar, lüks, moda ve aşırı konforlar için harcayamaz. Bu benim param ve servetim değil mi diyenlere bu ayetler cevap veriyor. içki, kumar, toto, loto, iddia, zan, dedikodu gibi günahlarla zaman ve vakit israf edilmektedir.  Edep, haya yoksulu yayın organları ile genç beyinler israf edilmektedir.

Sadece bunlar mı?

Hayır, seçimlerde yapılan israfa bir bakın, israfında ötesinde kamu hakkıdır. Adam aday oluyor, reklam için afişler yapılıyor, kendi cebinden harcaması gereken masrafı eğer bulunduğu kurumun bütçesinden harcıyorsa bu israf değil, kamu hakkıdır, bu israftan da öte haram olan kamunun hakkıdır.   Ramazan ayında yapılan yemek programları, israfın ta kendisidir. Hem çeşitli kurumlardan, hem de şahıslarca verilen yemekler de, çoğu yenmiyor ve de yemeğe gelenlerin büyük bir kısmı, muhtaç olmayan kişiler getiriliyor ve geliyorlar. O verilecek yemekler aslında fakir ve muhtaçlar için verilmelidir.

Yine ramazan ayında verilen, ramazan kolileri var ki, başlı, başına bir yanlışlıktır. Niçin denirse, ramazan kolileri yerine parsını vermek gereklidir. Siz nasıl istediklerinizi seçip alıyorsanız, o muhtaçlarda istediklerini almalılar. Belki de sizin vereceğiniz payı borcuna, elektrik, su, doğalgaz, odun, kömür veya başka ihtiyacına verecek. Yahut ta, ramazan kolilerindeki yiyeceklerden sevmediği veya midesine dokunuyor, şekeri var ve bunun gibi. Onları sevmediklerini yemeye mahkum edemezsiniz, ya da, borcunu verme, benim verdiğime mahkum ol deme hakkınız yoktur. Peki niçin Ramazan kolileri verilemez, bir çok yerde yakınlık olan kişilerden alınıyor. Siz verin parayı belki de mahalle bakkalından alacak, borcu varsa verecek.

Çünkü çok zaman borca alıyor. İşte, imana götürmeyen, ibadete getirmeyen, güzel ahlaka yaklaştırmayan ihlassız ilim israftır. Allahın emrine uygun olmayan her şey israftır. Gerek memleketimizde, gerekse diğer ülkelerde çöplere atılan ekmeklerin yıllık üç yüz tonun üstünde olduğu belirtiliyor.

Hele, hele gösteriş için, nişan ve düğün merasimlerinde harcanan paranın, lüks otel ve düğün salonlarında yapılanların vicdani sınırları aşmaktadır. Hatta bazılarınca düğün elbiseleri Avrupa dan, ve çeşitli ülkelerden getirtilirken, evlilik yıldönümünden dolayı, çeşitli yurtdışı gezilerine kimse bir şey demiyor. Diğer taraf da gerek memleketimizde ihtiyaç sahipleri unutuluyor, gerekse başka ülkelerde açlıktan ölen çocuklar ve insanların olduğunu bilmeyen, duymayan yoktur.  

Yazarın Diğer Yazıları