Yani insanoğlu kimsenin kendisine güç yetiremeyeceğini mi sanıyor? Şöyle mi demektedir, ben bu konuma gelmek için kucak dolusu servet harcadım mı diyor? Yoksa insan kimsenin kendisini görmediğini ve bilmediğini mi sanıyor? Siz aldırmayın Allah’la ilişkisini kesmek isteyen meymenetsizlere.
İnansalar da, inanmasalar da ahrette hesap vereceklerdir. 27/Neml 59 “De ki: Bütün hamt yalnız Allaha, selamda, Allahın seçip beğendiği kullarına olsun. Şimdi söylesinler bakalım Allah mı daha hayırlı, yoksa ortak koştukları varlıklar mı? Neml 60 “Allah değilse kimdir, gökleri ve yeri yaratan. Dahası sizin için gökten su indiren ve onunla tek bir ağacını dahi bitiremeyeceğiniz muhteşem güzellikte bahçeler var eden? Allah ile birlikte başka ilahlar ha? Hayır aslında onlar yoldan sapmış bir toplumdur.” Neml 61“Yine kimdir, yeryüzünü yaşamaya elverişli hale getiren bunun için vadiler arasında nehirler akıtan, üzerine sarsılmaz dağlar yerleştiren, iki büyük su kütlesi arasına karışmaması için engel koyan? Allah ile birlikte bir başka ilah ha? Hayır, onların çoğu bu gerçeği bilmiyorlar.” Neml 62 “Allah değilse kimdir, dua ettiğinde darda kalanın duasına cevap verip sıkıntısını giderecek olan ve sizi yeryüzünün mirasçıları ve halifeleri kılacak olan? Allah ile birlikte bir başka ilah ha? Ne kadarda az düşünüyorsunuz?” Neml 63 “Allah değilse kimdir, karanın ve denizin zifiri karanlıklarında size yol gösteren, rüzgarı rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen? Allah ile birlikte bir başka ilah ha? Allah onların ortak koştukları her şeyden yüce ve uzaktır.” Neml 64 Peki, Allah değilse kimdir yaratmayı ilk defa başlatan, sonra onu sürekli yenileyen ve sizi gökten ve yerden rızıklandıran? Allah ile beraber başka bir ilah ha? Deki onlara eğer iddianızda doğruysanız haydi belgenizi getirin.” Neml 65 “Yine de ki: Göklerde ve yerdeki gaybı bilgileri Allahtan başka hiç kimse bilemez. Dahası onlar ne zaman diriltileceklerinin bile farkında değiller.” İnsanlığın vicdanını harekete geçirmek için yeryüzünün son çevriminde bir gök sofrası olarak insanlığın vicdanına indirilmiş olan Kuran vahyini inkar etmek, özünde insani erdemleri inkar etmektir. Bu ise kula ve mala kulluğu savunmak anlamına gelir. İnsanı inançsız ve Kuransız bırakmak, tohumu topraksız, toprağı yağmursuz, eti tırnaksız bırakmakla eşdeğerdir. Allah inancındaki sapmaya baktığımız zaman cahiliye toplumu, Allah’ı inkar etmiyorlar.
Bugünün insanlarına baktığımız zaman, bu kadar Allahın verdiği nimetlere nankörlük eden büyük bir toplum olduğu görünmektedir. 59/Haşır 19 “Sakın Allah’ı unutan böylece Allahın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. İşte fasıklar/yoldan çıkmış olanlar onlardır.” 17/İsra 111 “Bütün övgüler, hiçbir çocuk edinmeyen ve hükümranlığında hiçbir ortağı bulunmayan, acze düşmediği için herhangi bir veliye/dosta ve yardımcıya ihtiyacı olmayan Allaha mahsustur de. Layık olduğu şekliyle Allahın büyüklüğünü tekbir getirerek yücelt.” Allah, yaptıkları yanlış davranışlar, zulme ulaşırsa veya toplum şahsiyetini değiştirirse, o toplumun elindeki imkanları alır. Kasas 4,5,e görezulüm, Enfal 53,e göre şahsiyet değişimi, Muhammed 38, e göre de ekonomik hayattaki düzensizlik, siyasi erkin el değiştirmesine neden olacağını açıklamaktadır. İnsanın, kendi hür iradesiyle yaptığı ameller vardır. Demek ki, insan bir iş üreten ve bir davranış ortaya koyabilen bir varlıktır. İnsanın olduğu yerde özgürlük ve sorumluluk vardır.
