Kayseri Uçak Fabrikası ile ilgili dikkat çeken detay!
Türkiye'nin ilk uçak fabrikası Kayseri Uçak Fabrikası ile ilgili yeni bir detay ortaya çıktı. Ayrıntılar Kayseri Anadolu Haber'in Kayseri haberlerinde…
Cumhuriyetin kuruluşundan 3 yıl sonra 1926 yılında Kayseri’de kurulan Türkiye'nin ilk uçak fabrikası özelliğine sahip olan Kayseri Uçak Fabrikası hakkında yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Detaylar Kayseri Anadolu Haber’de…
Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi (TOMTAŞ) adını alan Türk-Alman ortak kuruluşunca yürütülen projenin ilk aşaması kısa sürede tamamlandı ve Kayseri Uçak Fabrikası 6 Ekim 1926'da açıldı.
Hava Binbaşı Osman Yalçın’ın hazırladığı Türk Hava Harp Sanayii isimli doktora tezine göre, 1926-1935 arası, Kayseri Uçak Fabrikası’nda üretilen uçakların hepsi yurtdışı firmalar tarafından tasarlanmış ve Kayseri’deki üretim, yabancı firmalarla yapılan lisans anlaşmalarına dayanıyor.
Fabrika 6 Ekim 1926’da, Alman Junkers firmasıyla, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin anlaşmasıyla, Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi (TOMTAŞ) adı altında açıldı.
1928 yılında, Junkers firmasının yükümlülüklerini yerine getirmemesi sonucu fabrika iflas etti ve Türk Tayyare Cemiyeti fabrikayı satın aldı.
Fabrika, 1931 yılında, Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Hava Müsteşarlığı tarafından yeniden açıldı. 1950 yılında fabrika MSB tarafından değiştirilerek, 2. Hava İkmal ve Bakım Merkezi olarak kullanılmaya başlandı.
Kayseri’de açılan bu önemli fabrika ile ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıkıyor.
Kayseri Marka Dergisi'nde yer alan bilgilere göre, Kayseri Uçak Fabrikası ilk açıldığında fabrikanın elektriği yokmuş. Fabrika, jeneratörlerle çalıştırılmış. Sonra tren yolu yapılmış ve büyük jeneratörler gelmiş. Hirfanlı Barajı yapılıncaya kadar elektrik böyle sağlanmış. Kendi havaalanı olmadığı için kanatları at arabalarıyla boş arazilere çekilerek orada birleştirilmiş. Fabrikanın inşası sırasında eşek, katır, deve bile kiralanmış. Gıda ve giyeceğin tamamı Kayseri iç piyasasından karşılanmış. Böylece marangoz, manav, hububatçı, terzi, ayakkabıcı, demirci, bakırcı gibi zanaatkârlara üretim yapma imkânı doğmuş. Anneler oğullarıyla ‘Oğlumuz tayyare pavlikasında çalışır’ diyerek övünürken; fabrika, fabrikadan öte bir eğitim kurumuna dönüşmüş ve tornacı, frezeci, kaportacı, kaynakçı, motorcu ustaları, şehrin metal sanayisinin temelini oluşturmuş.