ERÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Aydın'dan çarpıcı medya analizi!

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Rektör Yardımcısı ve İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Aydın'ın bir internet sitesinde yazdığı köşesinde medyaya ilişkin çarpıcı analizi dikkat çekti. Detaylar Kayseri Anadolu Haber'in Kayseri haberlerinde...

ERÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Aydın'dan çarpıcı medya analizi!

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Rektör Yardımcısı ve İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Aydın'ın yazdığı köşe dikkat çekti. Medyaya ilişkin çarpıcı analizlerde bulunan Aydın, medyanın ticari kaygısına vurgu yaptı.

Haber 7 internet adresinde kaleme aldığı ''Reyting Yarışı ve 'Halka İstediği Veriliyor' İdeolojisi'' başlıklı köşe yazısında Aydın, aktif izleyici çerçevesinde ele alınan konu, medyanın izleyicilere nasıl hitap ettiği ve bu etkileşimin kalitesini nasıl belirlediği üzerine derinlemesine bir bakış açısı sunuyor.

Aydın yazısında, 'Ticari radyo-televizyon yayıncılığına geçişle birlikte oyunun kuralları değişti, başarı anlayışı tiraja, izleyici/dinleyici istatistiğine indirgendi. Reklam gelirlerinin akıbetini, başarının bu yeni göstergesi belirliyordu. Medyanın en önemli gelir kaynakları arasında yer alan reklamlar, gazete, radyo ve televizyonlarda başköşede misafir edilmeye başlandı. Başarı anlayışının tiraja, izleyici/dinleyici grafiğine indirgenmesiyle habercilik ve eğlence politikaları yeniden yapılandırıldı. Devlet tekelinin kırılmasıyla yoluna ticari şirketler olarak devam eden medyada, içerikler, gelir ya da güç elde edebilmek için organize edilmeye başlanmıştı. Amaç mümkün olduğunca daha fazla gözü kiralayarak, reklam verenlerin alıcısı konumunda bir izleyici, okuyucu, dinleyici kitlesi oluşturmaktı. İzleyici burada, reklam ajanslarına veya sponsorlara taahhüt edilen istatistiki verilerden ibaret kalıyor, fiyatı ise reyting sonuçları tayin ediyordu. Medya organlarının ekonomik ve siyasi angajmanları ile reyting kaygısıyla gerekçelendirilen skandala ve sansasyona açık dilleri, içerik tahribatını doruk noktalara taşıyınca, medya, onun bağlı olduğu endüstri ve bilim devreye girdi.' ifadelerini kullandı.

Bireyin (izleyici, okuyucu, dinleyici), medya karşısında savunmasız ve pasif alıcı konumda değil, kendi gereksinimlerine göre medya ve içerik seçimi yapan, etkilenmek istediği ne varsa kendisi olduğunu belirten Aydın, "Bu akıllıca işlenmiş biliş yönetimiyle, endüstriyel pazarın kendisini aklama ve tüm sorumluluğu izleyiciye yükleme serüveninde ilk adım atılmış oldu. Artık medyanın insanlara ne yaptığı değil, insanların medya ile ne yaptıkları tartışılmaya başlanacaktı." şeklinde belirtti.

Prof. Dr. Hakan Aydın'ın köşe yazısının tamamını okumak için tıklayın!