Yeliz Bayazıt

Emin Olma Hissinden Emin Olmak

Yeliz Bayazıt

Hayatımızı bir şeylerden emin olarak, emin yaşayarak idame ettirmeye çalışıyoruz. Kendimizi içine hapsettiğimiz bir kutuda, ikna edilmek için kutunun açılmasını beklerken buluyoruz. Sanıyoruz ki; hapsolduğumuz kutunun anahtarı, değer verdiğimiz, ruhumuzu beslediğini düşündüğümüz ruhu ölmüş insanlarda…

Emin olmaya, ikna edilmeyi beklerken kendimizi kandırıyoruz. İçimizdeki şüphenin ikna edilmesini istememiz bizi tatmin etmek yerine sadece zamanını bekleyen sorunların üzerini kapatıyor. Birinin bizi ikna etmesini beklemek, göz göre göre dikenini batıracağı günü beklemek gibi bir şey.
Şair İsmet Özel diyor ki; ‘İkna edilmişlerle yola çıkılmaz, yola inanmışlarla çıkılır.’ Siz, o kutudan çıktığınızda ikna olarak çıkmak istiyorsunuz, fakat hayatınızın hiçbir yerinde, ikna edildiğiniz emin olma hissinden emin olmuyorsunuz, sadece üstünü kapatıyorsunuz. Birisiyle yola çıkmak için değil, kendi yolunuza çıkmak için ilk adımı atın ve emin olmayı beklemek yerine kendi emin olduğunuza inanın. 
Emin olamadığınız bir duygudan emin olmak için ruhu ölmüş insanlara kutunuzun anahtarını teslim etmek yerine, kendi kıyınızda boğulmanızı öneriyorum. Aksi halde başkasının ikna etmesini beklediğiniz kutuya hayal kırıklığı ile döndüğünüzde; kendinizi, kutunuza değil zindanınıza hapsolmuş bulabilirsiniz.

Kendi dikeniniz kendinize batsın, sizinle yola çıkmak isteyenler değil, sizin yola çıkmak istediğiniz ‘kendiniz’ kendine inanmış olsun.

Yazarın Diğer Yazıları