Sümeyye Koşar

Kira mı, insanlık mı zamlandı?

Sümeyye Koşar

Bir ülkede ev, yalnızca dört duvar değildir; güvenin, huzurun, sığınağın adıdır. Ama bugün geldiğimiz noktada kira meselesi, barınma ihtiyacından çıkmış; adeta bir pazarlık masasına, hatta vicdan terazisine dönüşmüştür.

Her ay açıklanan oranlar, resmi rakamlar, yüzdelik dilimler… Sanki insanlar değil de, soğuk sayılar yaşıyor bu şehirde. Kira artış oranı açıklandığında, kimse sofrada eksilen tabaktan, çocuğun yarıda kalan hayalinden, yaşlının iç çekişinden bahsetmiyor. Oysa o yüzde, bir ailenin nefes payı, bir gencin geleceğe dair umudu, bir çocuğun güvenli odası demek.

Ev sahipleri ‘ben de geçinmek zorundayım’ diyor. Doğru. Kiracılar ‘artık takatim yok’ diyor. Doğru. Ama bu haklılıklar arasında kaybolan tek şey, insanlık. Çünkü artık mesele kira değil, mesele merhametin daralan sınırları.

Bir şehirde ev kiraları asgari ücretle yarışıyorsa, orada sadece ekonomi değil, toplumsal ahlak da iflas etmiş demektir. Çünkü barınmak, en temel haklardan biri iken; bugün lüks, ayrıcalık ve hatta şans haline gelmiş durumda.

Kira oranları artıyor ama insanlık oranı neden düşüyor? Ev sahipleriyle kiracıları karşı karşıya getiren bu düzen, aslında hepimizi birbirimize yabancılaştırıyor. Komşuluk kültürünü, dayanışmayı, ortak insani paydaları eritiyor.

Şimdi sormak lazım: Bir ülkenin refahı, gökdelenlerin yükselişiyle mi ölçülür, yoksa en alttaki vatandaşın başını sokabildiği mütevazı bir çatıyla mı? Belki de gerçek büyüme, kiraların değil, vicdanın yükseldiği gündür.

Yazarın Diğer Yazıları