Sümeyye Koşar

Bir Diziyle Gassal mı Olunur? Manipülasyonun Gücü Üzerine

Sümeyye Koşar

Son zamanlarda ilginç bir toplumsal yönelime tanıklık ediyoruz. Televizyon dizileri yalnızca ekranlarda kalmıyor, doğrudan hayatlarımızın içine sızıyor. En son örnek, ‘Gassal’ dizisiyle karşımıza çıktı. Dizinin yayınlanmasının ardından gassallık mesleğine olan ilginin ciddi şekilde arttığına, gassal kurslarına olan talebin yükseldiğine şahit olduk. İnsanlar, bir dizide gördükleriyle bu mesleği keşfetti, belki de hayatlarında ilk defa bu mesleği düşündü.

Bu durum daha önce de olmuştu. ‘Dilber’ dizisindeki başrol karakterin yaptığı dans, kadın izleyiciler arasında o kadar ilgi gördü ki, birçok şehirde ‘Dilber dansı’ adı altında kurslar açıldı. Kadınlar bu kurslara katıldı, sosyal medyada bu dansları paylaştı. Kimi için eğlence, kimi için kişisel gelişim, kimi içinse sadece bir akımın parçası olmak adına yapılan tercihlerdi bunlar.

Burada durup düşünmemiz gerekiyor: Dizi karakterlerinin yaptıkları eylemler, söyledikleri sözler, giydikleri kıyafetler ya da seçtikleri meslekler, bizi ne kadar etkiliyor? Bir dizide gassallık anlatıldı diye meslek değiştirmeyi düşünen bir toplumda yaşıyoruz. Bir başka dizideki karakter dans etti diye soluğu kurslarda alıyoruz. Peki biz ne kadar kendi kararlarımızı veriyoruz?

Bu örnekler, toplum olarak ne kadar kolay yönlendirilebildiğimizi gösteriyor. Medyanın, özellikle de televizyon ve sosyal medyanın gücü yadsınamaz. Ancak bu gücün farkında olmak, onun bizi nasıl etkilediğini bilmek çok daha önemli. İzlediklerimizi sorgulamak, kararlarımızı sadece bir ekran görüntüsüne göre şekillendirmemek gerekiyor.

Evet, dizi karakterleri bize ilham verebilir. Ama unutmamalıyız ki, ilham ile yönlendirme arasında ince bir çizgi var. Bu çizgiyi geçtiğimizde, kendi hayatlarımızın kontrolünü bir başkasının eline bırakmış oluyoruz. O yüzden, izlediklerimizi izlemekle kalalım; hayatımızı ise izlemekle değil, düşünerek ve sorgulayarak yaşayalım.

Yazarın Diğer Yazıları