Kadir Has Stadı’nda hazin son.
Üç puan için Konya maçına çıkıldı.
Sekiz haftalık hasreti bitirecektik.
Hasret bitmedi, bu kez de yenilgi geldi.
Bu maçta 1-0 öne geçiyorsunuz.
Daha sonra ise yenilgi ile tanışıyorsunuz.
Bu maçın ilk yarısında sonuç değişebilirdi.
Direklerden dönen iki topu unutmayalım.
İki pozisyona kaleci Sehic izin vermedi.
Dört önemli pozisyon boşa gitti ilk yarıda.
Sahaya çıkan kadroya ise hiç lafım yok.
En ideal kadro sahaya sürülmüştü.
Herkes Kayserispor’dan gol bekliyordu.
Beklenen gol ikinci yarıda geldi.
Kazanılan bir penaltı vardı.
Paul Henriqe şık bir penaltı golü attı.
Her şey iyi gidiyordu unutmayalım.
Lenon’un oyundan atılması olayı değiştirdi.
Kayserispor 10 kişi ile direnmesini sürdürdü.
Ne var ki kaleci İsmail’in hareketine kadar.
Bu pozisyon VAR kararı ile onaylandı.
Ardından gelen beraberlik golü.
Sekiz dakikalık uzatmada yüklendik ama.
Bu maç berabere biter diye bekliyorduk.
Yine aynı kaderi yaşamak istemiyorduk.
Beraberliğe razı olmadığımız dönemde.
Konya ikinci golü attı ve üç puan uçtu gitti.
Bu maç için ne yazmalıydım.
Oyuncu analizi bile yapmak istemiyordum.
Beni üzen gelen yenilgi ve giden üç puan.
Samet hocaya ne diyeyim bilemiyorum.
Golleri çıkıp Samet hoca atmayacaktı.
Korktuğumuz sonunda oldu ve yenildik.
Dilediğim gibi bir yazı yazamadım inanın.
Rahmetli Kayahan’ın şu sözleriyle noktalıyorum.“Bize yine hüsran, bize yine hasret var”