Şenay Sarıaslan

MUMLARI ÜFLE

Şenay Sarıaslan

“Bir Yaş Daha”

“Gün Benim Günüm”

“Pasta Zamanı”

“İyi Ki”

Doğum günleri tuhaf bir şey… Bir yanda “Yine mi yaş aldım?” diyen iç ses, diğer yanda “İyi ki hâlâ buradayım” diyen şükür. İkisi de aynı anda mümkün. Ve belki de bu yüzden özel. Çünkü o gün, hayatın tam ortasında bir dur işareti koyuyor. “Bak” diyor, “Bir yıl daha bitti, sen hâlâ buradasın.”

Pasta geliyor… Mumlar yanıyor… Kaç tane olduklarının pek önemi yok. Çocukken saymaya bayılırdık ama şimdi sayılar bazen canımızı sıkabiliyor. Oysa önemli olan sayı değil, o mumlara bakarken aklımızdan geçenler. Geçen yıl hayatımıza kimler girdi, kimler çıktı? Hangi hayaller gerçekleşti, hangileri hâlâ köşede bekliyor? Doğum günü, işte bu sessiz muhasebenin ta kendisi.

Ve kutlamalar… Abartılı partiler, rengârenk balonlar şart değil. Bazen annenizin fırından yeni çıkmış keki, bazen en yakın arkadaşınızın gece yarısı attığı “İyi ki doğdun” mesajı, bazen de kendi kendinize yaptığınız ufak bir jest… Asıl mesele, o gün sizin varlığınızın fark edilmesi. Çünkü insan, “İyi ki varsın” duygusunu hissettiğinde başka hiçbir şeye benzemez.

“Doğum günü kutlanmalı mı?” diye sorarsanız… Bence evet. Ama nasıl kutlayacağınız size kalmış. Kalabalık bir masa da olur, tek başınıza sessiz bir kahve de. Çünkü kutlama dediğin, dışarıya gösterilen bir şeyden çok, içeride hissedilen bir şey. “İyi ki” demek, sadece kendinize değil, hayatın kendisine teşekkür etmektir.

Ve işin en garip yanı şu: Hayat 18’e kadar ağır ağır, sanki hiç bitmeyecekmiş gibi ilerliyor. O yaştan sonra ise sanki birileri zamanı hızlandırma tuşuna basıyor. Saniyeler içinde yıllar geçiyor. İşte bu yüzden zamanın kıymetini bilmek, bekletmeden yaşamak gerekiyor.

Bu sabah izlediğim bir video geldi aklıma… 80’lerinde bir adam kameraya bakıp şöyle diyordu:
“Bugün benim yaşımda uyanmak ister miydin? Biliyorum şu an istemezsin ama bir gün bu yaşta olacaksın. Hayatına sahip çık ve hiçbir şeyi erteleme.”
O kadar çok etkilendim ki… Zaten uygulamaya çalıştığım bir şeydi ama o sözler başka yerden vurdu. Çünkü o yaşlar hiç gelmeyecekmiş gibi hissediyoruz. Oysa işte, benim bugün doğum günüm… 39 oldum… Ruhum mu? Hâlâ 27!

O yüzden bu yıl mumları üflerken, dileğinizi sakın küçük tutmayın. Beklemeyin, ertelemeyin. Çünkü kim bilir… Belki bu kez evren gerçekten kulak kesilmiştir.
 

Yazarın Diğer Yazıları