Şenay Sarıaslan

Kendini Bilmeyen Devrilir!

Şenay Sarıaslan

Her şeyin anlık ölçüldüğü, değerlerin gündelik terazilerde tartıldığı bir çağdayız. Bugün alkışlanırsınız, yarın üç haftadır sessizsiniz diye kenara itilebilirsiniz. Oysa sağlam olan, anlık değil; ısrarlı, tutarlı ve derin olandır.

Ben bir yere ait olmak için çabalamam. Kök saldığım yerde kalırım. Köküm tutmazsa, suçu toprakta ararım. Çünkü bilirim ki güçlü olan, her rüzgârda eğilmez; ama her fırtınada da kalmak zorunda değildir.

Zaman zaman şu dizeler çalar aklıma:
“Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür  ve bir orman gibi kardeşçesine.”
Ama herkesin gövdesi ormana alınmaz. Bazı ağaçlar yalnız büyür. Ve bu yalnızlık, çoğu zaman asalettir.

İnsan kendine yakışmadığı yerde değil, kendine rağmen kalmaya çalıştığı yerde yıpranır. Ve o yıpranma en çok da içten içe hissettirilir. Bir hançer gibi değil belki, bir boşluk gibi. Ama güçlü insan o boşluğu tanır. Ve yutmaz, içine sindirmez. Söyler.

Çünkü bazen sadece şu hissi yaşarsınız, “Ben kimsenin yanına yakışmadım, hep biraz fazla geldim.”
Ama işte mesele de tam burada başlar. Fazla olanı eksiltmeye çalışanlarla aynı yolda yürünmez.

Sitem mi? Belki. Ama daha çok bir hatırlatma bu:
Gözden çıkaran çok olur. Ama değer bilen azdır.
Ve ben, değerimi kendimden bilenlerdenim.

Tüm bunlar hayatın ufak tefek geçişleri… Hayatın harika ve mucizelere açık olduğunu, her an her şeyin daha iyiye gittiğini ve daha güzel şeyler yaşamak için bunların birer yol olduğunu unutmayın.
Ve tabii kiiii.. Hayat kısa, kuşlar uçuyor :)

Yazarın Diğer Yazıları