Dün bir film izledim, Dilemma! Fazla ipucu vermek istemem ama konusu bugünün insanına öyle dokunuyor ki paylaşmadan edemedim. Bir sesli sohbet odasında yedi kişi… Kimi eğlencesine, kimi yalnızlığını bastırmak için, kimi de meraktan orada. Sonra Erkan adında biri katılıyor. Diğerleri gibi oyalanmak için değil, tam tersine çok ağır bir yükle geliyor. ‘‘Bir saat sonra intihar edeceğim’‘ diyor. İşte o andan itibaren maskeler düşmeye başlıyor. Herkesin sakladığı yüzler, gizlediği kırılganlıklar bir bir ortaya çıkıyor.
Film sadece maskelerimizi değil, bu maskeler yüzünden mahvolan hayatlarımızı da gösteriyor. İlişkilerin nasıl yara aldığını, insanların birbirini nasıl tükettiğini, güvenin yerini kuşkunun, sevginin yerini şehvetin, dostluğun yerini çıkarın aldığını görüyorsunuz. Ve insanın kendi elleriyle kendi hayatını nasıl kararttığını… Belki de en acısı bu; başkalarına değil, önce kendimize kıyıyoruz.
Ben artık dizilere dayanamıyorum. O yapay kahkahalar, birbirinin kopyası hikâyeler, içi boş ilişkiler ruhumu yoruyor. Çünkü 86’lıyım. Çocukken bize öğretilen şeyler farklıydı: Güvenmek, emek vermek, sevmek, saygı göstermek. Bugün ekranlarda gördüklerim bana bayağılık geliyor. O yüzden evdeysem ya kitap okurum ya da bir film izlerim. Çünkü biliyorum ki insanın ruhunu doyuran şeyler hâlâ oralarda gizli.
Hayatlarımızda kötüler ve kötülükler muhtemelen her zaman olacak. Bencil insanlar, hoyrat davranışlar, saygısızlık… Bunlar değişmeyecek. Ama bu demek değil ki onların bizi değersiz hissettirmesine izin vereceğiz. Hepimiz kendi bahçemizden sorumluyuz. Çiçeğimizi koparan olur, çöp atan olur; biz yine ekeceğiz, yine temizleyeceğiz. Sonbahar gelir yapraklarımız dökülür, ama biliriz ki bahar yeniden gelecektir. İşte tevekkül tam da bu.
Ve gökkuşağı… Yağmurun, fırtınanın, karanlığın ardından çıkan o renkler bana hep şunu hatırlatıyor: Ne kadar karanlığa gömülürsek gömülelim, ışık bir yerden sızar. Dilemma bana bir kez daha gösterdi; esas güç içimizde. Yaslanacak bir omuz bulursak ne ala, bazen mola vermemize olanak sunar. Ama unutmayın; hayatta her şey bizimle ilgili! Hayat biziz… Hayat bakış açımız…