Şenay Sarıaslan

Çölyak ve ben ve farkındalık!

Şenay Sarıaslan

9 Mayıs, Dünya Çölyak Farkındalık Günü… Ve ben bu yolculuğu 20 yıldır yaşayan biriyim. Belki ilk duyduğunuzda sadece bir “beslenme düzeni” gibi gelebilir kulağa. Ama çölyak hastalığı yalnızca sofrada değil, hayatın her anında sizinle beraber yürür. Zor mudur? Evet. Ama insan her zorluğa alışır. Alıştığında ise bu bir mecburiyetten öteye geçer; bir yaşam tarzına dönüşür.

Ancak bu yazının konusu alışmak değil. Bu yazının konusu, alışmak zorunda bırakılan bireylerin hayatlarını kolaylaştırmak. Bizler yalnızca kendimize değil, topluma da görevler düşen bir süreçteyiz. Çölyak’ı daha fazla insana duyurmak, görünür kılmak, farkındalığı arttırmak zorundayız.

Ben çölyak olduğumu öğrendiğimde 18 yaşındaydım. Üniversiteye yeni başlamıştım. Ne raflarda glutensiz ürünler vardı, ne de hastalığı bilen insanlar. Marketlerde ürün bulmak bir yana, birkaç eczaneye raporumuzu verip gelen makarnaları yemek zorundaydık. Hem tatsız hem kokusuz hem de umut kırıcıydı. Şimdilerde çeşit çeşit glutensiz un, kurabiye, atıştırmalık ve hazır yemek var. Kapitalizm sonunda bizi de keşfetti! İlk kez sevindim bu düzene, itiraf edeyim.

Ve sonra… Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin “Glutensiz Kafe” projesi hayata geçti. Yalnızca bir kafe değil bu; sosyal hayata dahil olmanın, çekinmeden dışarıda yemek yiyebilmenin, “ben de buradayım” demenin bir sembolü oldu. Bu hizmetin kıymetini, gerçekten çölyaklı olanlar bilir. Bu vesileyle Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Memduh Büyükkılıç’a yürekten teşekkür ediyorum.

Ayrıca Kayseri’de ve bazı şehirlerde belediyeler, her ay çölyaklı bireylere ücretsiz destek paketleri ulaştırıyor. Üstelik gelir belgesi gibi kıstaslar aranmadan! Bugün bir paket glutensiz makarnanın fiyatı 100 TL'yi geçmişken, bu destek hayati önem taşıyor.

Ama her şey tozpembe değil elbette…

Birincisi, belediyenin glutensiz kafesindeki ürünler ne yazık ki oldukça pahalı. Sosyal belediyecilik anlayışı, bu ürünleri kar amacıyla değil, erişilebilir kılma amacıyla satmalıdır. Sayın Memduh Başkan’a, tüm çölyaklılar adına buradan sesleniyorum: Bu fiyatlar gözden geçirilmeli. Glutensiz kafe, herkesin rahatça oturabileceği bir yer olmalı, maddi sınırların belirleyiciliğinde değil.

İkincisi ise ulusal bir konu… Devlet tarafından çölyak hastalarına verilen aylık destek ödemesi ne yazık ki yetersiz. Enflasyon karşısında eriyen bu miktar, gerçek ihtiyaçlarımızı karşılamaktan çok uzak. Bu desteğin güncellenmesi, hayat kalitemizin bir nebze de olsa iyileşmesi demek. Bu çağrımızın Kayseri milletvekilleri başta olmak üzere tüm yetkililer tarafından duyulmasını istiyoruz.

Çölyakla yaşamak mümkün, ama destekle çok daha kolay. Bugün bir farkındalık günü. Belki de en büyük fark, duyarsızlığı bırakıp birbirimizin hayatına dokunmakla başlar.
 

Yazarın Diğer Yazıları