Prof. Dr. Beyhan Asma

Tolstoy'un Savaş ve Barışı

Prof. Dr. Beyhan Asma

Dünya klasikleri denilince ilk sıralarda yer alan Savaş ve Barış (Vayna i Mir)  Napolyon'un 1812 yılında Rusya'yı işgal etmesinin hemen öncesinde hayatları tümüyle değişen Rus aristokrasisini konu edinir. Bu hacimli kitabın yazarı, dünyada büyük ses getirmiş Lev Tolstoy’un ta kendisidir. Kaleme alındığı ilk günden beri okurların büyük ilgisini çekmiştir Savaş ve Barış eseri. Tolstoy bu eserde kendi toplumundaki sosyal yapıyı, kendi dönemindeki Rusya’nın siyasal toplumsal sosyal sorunlarını başarı ile anlatmıştır. Bu anlamda Rusya’nın sosyal ve insani coğrafyasını evrensel bir çerçeveye taşıyacak şekilde aktaran Tolstoy karakterlerini en iyi yansıtan yazarlardan birisidir. Tolstoy'un dünya görüşü ve bu eserde altına çizerek belirttiği tek şey : Tanrının buyruklarının yerine getirildiği bir dünyada, toplum düzeninin kendiliğinden oluşacağı inancına dayanır. 

Karakterlerinin ruh hallerini ve yetiştikleri sosyal zemini tahlil ve tasvir etmeye özel bir önem vermiş, olayları ve kişileri abartısız, gerçekçi, tarihi ve sosyal çevreleri ile uyumlu, en doğal halleri ile aktarmayı da bilmiştir. Tolstoy sanat ve yazıları ile ilgili teorik düşüncelere de sahip bir yazardır. Kurmaca eserlerinde sanatçılık kalitesinden ödün vermese de sanatın halka hizmet etmesi gerektiğine inanmıştır. Tolstoy’a göre sanatın halka hitap etmediği sürece…, halka yararlı olmadığı sürece… halkın kökenlerinden koptuğu sürece sanat sanat olmaktan çıkar. Tolstoy yakın arkadaşı Alina’ya yazdığı mektuplarında , on iki  yılda bitirdiği ve yasamı boyunca da hala bitmiş ama bitmemiş diye nitelediği  “Savaş ve Barış” ’ı tek yazma amacının toplumdaki huzursuzluğun ve acıların kaynağını keşfetmek, buna alternatif olarak ta tek silahın iyiliğin ve sabrın gücünü ortaya koymak için olduğunu belirtir. Çareler bulmak için ömrü boyunca kalemi ile çaba sarf etmiş bir filozoftur. Hayatın en büyük  anlamının insanlığa hizmet olarak görmesidir. Bu nedenle de;  mutluluk ise ancak insanların hayatlarına hizmet olarak baktıkları zaman mümkündür der. 

Savaş ve Barış’ı yazarken Hindistan ‘da basılmış olan "Hz. Muhammed Hadisleri" adlı bir eseri okur. Çok etkilenerek ilerleyen yaşlarında Peygamber efendimizin hadisi şeriflerini derler. Bu hadislerden özellikle sabır, hoşgörü, adalet ve affedicilik temalı olanlar için, "Bu ilahi kelimeler ve cümleler insanlık için gereklidir" der. Savaş ve Barış adlı eserini yazarken ve sonrasında Tolstoy Hz. Muhammed'e olan derin hayranlığını her yerde dile getirir. Hayatı boyunca yazdığı bitirdiği ama içinde hala bitiremediği “Savaş ve Barış” eseri için  gerçek adalet, hakkaniyet, eşitlik, hoşgörü, fedakârlık, insana saygı ve sevginin rehberliğinde İslam olduğunu yazmaya çalıştığını belirtir.

 

Yazarın Diğer Yazıları