Ormanlar, dünya üzerindeki yaşamın devamlılığı için kritik bir ekosistemdir. Oksijen üretiminden iklim düzenlemesine, su döngüsünden biyo çeşitliliğin korunmasına kadar pek çok işlevi yerine getirirler. Aynı zamanda, ekonomik katkılar sunar ve sosyal açıdan insanların hayatına doğrudan etki ederler. Ormanlar, hem ekolojik hem de ekonomik ve sosyal açıdan hayati bir öneme sahiptir. Oksijen üretiminden su döngüsünü düzenlemeye, istihdam sağlamaktan insan sağlığını korumaya kadar birçok alanda fayda sunarlar. Ancak, bu doğal hazineleri korumak ve sürdürülebilir yönetimlerini sağlamak insanlığın ortak sorumluluğudur.
Ormanlar yalnızca orman köylülerimiz için değil birçok insanımız için doğrudan veya dolaylı olarak iş kaynağıdır. Örneğin, mobilya sektörü, kâğıt endüstrisi, rekreasyona dayalı iş alanları gibi sayabiliriz. Hava kirliliğini azaltmada, heyelan, erozyon, sel gibi doğal afetlerin önlenmesinde ormanlar etkin rol oynamaktadır.Özellikle günümüzde insanların dinlenmesi, eğlenmesi, sportif faaliyetlerde bulunabilmesi, psikolojik olarak rahatlaması vb. yönleri ile ormanlar rekreasyonel alan kaynaklarıdır. Ormanlar yalnızca ağaçlardan oluşmamaktadır. İçerisinde barındırdığı flora ve fauna elemanları ile birlikte bütüncül bir yapıya sahiptir. Bir diğer ifade ile ormanlar içinde barındırdığı ve çok önemli ekolojik rolleri bulunan otsu bitkilerden, mantarına, odunsu bitkilerden yaban hayvanlarına, diri örtüden ölü örtüye ve orman toprağına kadar çeşitli biyotik ve abiyotik unsurlardan oluşmaktadır; biyoçeşitlilik açısından da oldukça zengindir. Ormanlar hayat kurtaran, hastalıkları iyileştiren birçok ilacın kaynağı konumundadır.
Ormanlar mikroklima üzerinde etkili olduğu gibi su kaynaklarının temizliği noktasında önemli katkılar sağlamaktadır. Son olarak, ormanlar kültür, sanat, inanç ve folklor gibi sosyal bakımdan da insanları yakından etkilemektedir.Bunlar aslında neden orman varlığını korumanın gerektiğinin de cevabını oluşturmaktadır. Tabii şu durumu belirtmek gerekirse, ormanlık alanların yeryüzündeki yayılışında en belirleyici faktörler iklim ve toprak şartlarıdır diye bilim insanları belirtiyor yazıyor. Her bir ülkenin yüzölçümü, coğrafi konumu, ekolojik şartları ve demografik yapısı birbirinden farklıdır. Bu nedenle, ormanlık alan veya kişi başına düşen ormanlık alan verileri ülkelerin gelişmişlik düzeyi ile değil coğrafi olarak dünyada bulunduğu konum ile yakından ilgilidir. Son olarak şunu da belirtmek isterim ki , o’ da ülkemiz son 10 yıllık verilere göre dünyada yıllık bazda orman alanları artış gösteren ilk 10 ülke arasında yer almaktadır. Bu da gelecek adına bizleri mutlu etmektedir. Bu durum böyle diyede ormanlarmızı korumak çoğaltmak adına okullarımızda eğitim programlarının içine dahil edip halkımızı orman sevgisi ve korunması farkındalığını oluşturmamız gerekiyor. Haydi bir vatandaş olarak bir fide desteği verelim etrafımızın yeşil kalmasında geleceğimiz için bir adım atalım.