29 Ekim 1923: Bir milletin küllerinden yeniden doğduğu gün! Cumhuriyetin ilanıyla yepyeni bir ülke kuruldu ve modern devlet anlayışı kabul edildi. 102 yıl cumhuriyetle yönetilen köklü ülkemiz, bu süreçte pek çok zorlukla mücadele etti. Peki, önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, cumhuriyetin kabul edilmesi sürecinde hangi zorlu yollardan geçti?
Cumhuriyet nasıl ilan edildi? Halk bu gelişmeleri nasıl karşıladı? İşte, tüm dünyada büyük yankı uyandıran Cumhuriyet Bayramımızın etkileyici tarihi! Ülkenin hızlı bir şekilde işgale sürüklendiğini gören Mustafa Kemal Atatürk, millî birlik fitilini ateşlemek adına 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı.
Burada Millî Mücadele'nin sinyallerini verip halkı örgütlemeye başladı. Erzurum, Balıkesir ve Sivas'ta kongreler düzenleyen Atatürk; "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!" diyerek yapılan işgallere itiraz etti. Bu nedenle Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun'a gelişi, Kurtuluş Savaşı'nın da başlangıç tarihi olarak kabul edilir. Aynı zamanda Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı olarak da kutlanır. Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde verilen Millî Mücadele, 1923 senesinde millî güçlerin zaferiyle sonuçlandı.
23 Nisan 1920'de "Büyük Millet Meclisi" ismiyle Ankara'da toplanan halk temsilcileri, 20 Ocak 1921'de Teşkilat-ı Esasiye Kanunu isimli yasayı kabul etti. Bu yasa aynı zamanda egemenliğin Türk milletine ait olduğunu ilan ediyordu. 1 Kasım 1922'de alınan kararla birlikte saltanat kaldırıldı ve ülke, meclis hükûmeti tarafından yönetilmeye başladı.
27 Ekim 1923 tarihinde İcra Vekilleri Heyeti istifasını verdi. Bu istifanın üzerine meclisin güvenini kazanabilecek yeni bir kabine kurulamadı. Mustafa Kemal Atatürk, ülkenin yönetim şeklinin cumhuriyet olması adına İsmet İnönü ile beraber bir yasa değişikliği tasarısı hazırladı. Bu tasarıyı 29 Ekim 1923 tarihinde meclise sundu. Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nda yapılan bazı değişikliklerin kabulü sonucunda cumhuriyet, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından resmen ilan edilmiş oldu. Cumhuriyetin ilanı, Ankara'da 101 pare top atışıyla ülkeye duyuruldu ve 29 Ekim gecesinden 30 Ekim 1923 akşamına kadar başta Ankara olmak üzere bütün ülkede âdeta bir bayram havasında kutlandı.
Bu kutlamalar dünya basınında da büyük yankı uyandırdı. Cumhuriyetin ilanı, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük tutkusunun en güzel örneği olarak kabul edilebilir. Mustafa Kemal Atatürk, demokratik ve modern bir devletin temellerini atıp Türkiye'yi çağdaş medeniyetler seviyesine yükseltmeyi hedefledi. Türk milletine hem kendi kaderini tayin etme hakkını hem demokratik yönetim şeklini getirdi.
Bu adım, dayanışma ve ulusal birliği fazlasıyla güçlendirdi. Cumhuriyet; merkezinde halkın iradesinin yer aldığı, farklı etnik ya da dinî grupların eşit haklara sahip olduğu bir yönetim şekli olarak benimsendi.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ayrıca Türk milletinin ortak duygusal bağını da ifade eder. Azizi Türk milleti, bu özel günde bir araya gelip geçmişin zorluklarına göğüs geren atalarını yâd eder ve onların mirasını gelecek nesillere taşımanın sorumluluğunu üzerinde hisseder. Cumhuriyet Bayramı milletimiz için millî kimliğimizi koruma ve geliştirme irademizin bir yansıması olarak kabul edilir.
Her 29 Ekim'de olduğu gibi bu yıl da cumhuriyet coşkusunu hep birlikte yaşıyor, bayrağımızı gururla dalgalandırıyoruz. Türk milleti olarak tek yürek olarak bir araya geliyor, ülkemizin bağımsızlığına ve birliğine sahip çıkıyoruz. Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ü ve tüm silah arkadaşlarını rahmetle anıyor, Türk milletinin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı coşku ve gururla kutluyoruz.