Mehmet Serbez

'JANTİ' ADAYLARA…

Mehmet Serbez

Okurlar bize kızıyordur. Siyasetle yatıp siyasetle kalkıyorlar,
Türkiye’nin gerçeklerini yazmıyorlar diye... Haklılık payları var
elbette. Ancak basın kuruluşlarının da vatandaşın talebine
göre gündemini belirlediği gerçeğini de aktarmakta fayda
var.
 
Çok sandık geldi-gitti…
 
Son sözü elbette seçmen diye isimlendirilen halk söyledi.
Siyasiler, ekabirler, gazeteciler ne derse desin son noktayı
yine Sarızlı Ahmet Emmi, Erkiletli Fatma abla, Yeşilhisarlı
Ali dayı vs. Halk koyuyor.
En iyisini onlar biliyor. En doğru kararı onlar veriyor. Biz
sadece tanımalarına yardımcı oluyor, katkı sağlamaya
çalışıyoruz.
 
Eski seçimler, gergin geçerdi. Ankara’dan başlayan
gerginlik ülkenin en ücra köşelerine bile yansırdı. Köy
kahveleri, parklar, çay ocakları don lastiği gibi gerilmiş
insanlarla dolar taşardı. Zaman zaman bu gerginlik
sokaklara yansıyan yüksek seslerle huzuru bozardı. Şükür o
günleri geride bıraktık. Artık sukunet içerisinde seçimlerimizi
yapıyoruz. İnşallah böyle devam eder.
 
-------------
 
Kimse ayranım ekşi demiyor... Herkes ülkeye hizmet için
kolları sıvamış. Doğduğum, doyduğum kent için adayım.
Hizmet edeceğim. Çok çalışkanım, namazında niyazındayım
vs...
 
Bazen; ‘Memleket Sevdalısı’ aday adaylarını - adaylarını
dinlerken gözlerimiz yaşarıyor.
 
Birde ; Eller göğüs hizasında bağlı veya işaret parmağını
çenene koyup, lacivertleri çekerek fotoğrafın varsa memleketin
en janti adayısın.
 
Yürü be ! kim tutar seni.
 
Milletin vekili, halkın temsilcisi önde gideni başkanı olmak,
veballi bir iştir.
 
Öncelikle, benim, onun, bunun, şunun hakkını hukukunu
gözeteceksin.
 
Aynalar yalan söylemez. Geç karşısına sor bakalım kendine,
lider dediğinde olmazsa olmazların kaçı var senin
bünyende.
 
-Dürüst, özgüvenli, bilgili, tevazu sahibi
-Ahlaklı, erdemli, inançlı
-İletişim ve temsil kabiliyeti yüksek
-Sorumluluğunun bilincinde, çalışkan görevi yerine
getirmede ısrarlı ve sebatlı
-Açık sözlü, samimi, mantıklı
-Bağımsız düşünebilen
-Vizyon sahibi, ileri görüşlü, dünyayı takip eden
-Eleştiriye açık, hoşgörülü
-Söyledikleri ve eylemleri tutarlı
-Cesur, risk alabilen, zayıf ve kuvvetli yönlerinin farkında
-Yönettiği kesimler, kişiler, vatandaşlar arasında ayrımcılık
yapmayan, adaletli
-Milli ve manevi değerlerinin farkında olan, dününü
unutmayan geleceğe umutla bakabilen.
Bu millet, akıl ve feraset sahibidir. Tarihte bunun onlarca
örneği vardır. Bu millet çok hükümetler yıktı, çok hükümetler
kurdu. Allah, memlekete layıkı ile hizmet edecek yöneticilere
fırsat versin.
 
------------------------ ----------------------- --------------------
 
TEKELLEŞME TEHLİKESİ…
 
Hayatın kuralı bu diyebilirsiniz. Ancak, bu ulusal firmaların
Kayseri’ye hiçbir katkısı yok. Sattıkların bütün ürünleri kendi
TIR ’ları ile kendileri taşıyor. Toplu iğneyi bile Avrupa ülkelerinden
 
yada İstanbul’dan getiriyorlar.
 
Hatta birçoğu kendi personelini bile şehir dışından getirerek
çalıştırıyor. Kayseri’ye vergi vermiyor, hiçbir katkı
sağlamıyorlar. Sadece bizim cebimizdeki parayı alıyorlar.
Bu konuda nasıl bir tedbir alınabilir nasıl bir yaptırım uygulanabilir bilmiyorum ama...
 
Kısa süre sonra;
‘Şimdilik’ Gıda sektöründe başlayan bu ulusal tekelleşme,
esnafımızı ve yerli sermayemizi tüketecektir.
Yerli malı, yurdun malı. Herkes onu kullanmalı.
 
------------------------ ----------------------- --------------------
 
FANATİZM…
 
Fanatizmin her türlüsüne karşıyım.
 
Ancak şu da bir gerçek ki; Biz millet olarak aşırıya kaçmaktan
keyf alan bir milletiz. Sevincimizi ve üzüntümüzü abartmadan ifade edemeyeceğimizi düşünüyoruz. Biz
çocukları bile tokat atarak, ısırarak, gözlerinden boncuk
boncuk yaş döktürene kadar seven bir milletiz.
 
Sevdiğimiz çocuğa ‘sıpa, dana, enik’ gibi yakıştırmalar
ile sempati kazandıran bir toplumuz. Sevinçlerimizi olduğu
kadar, acılarımızı da abartmayı alışkanlık haline getirmişiz.
Tuttuğumuz takımın yenilmesini hazmedemeyen, desteklediğimiz
partinin başarısız olmasını kabullenemeyen
vatandaşlar ordusu bizdedir. Herkesin bizim gibi düşünmesini,
herkesin bizim gözümüzle bakmasını isteriz.
 
Bunlar gerçekleşmediği zaman hayata küser, yıkılışımız hızlı
olur. Oysa ağzımızı açtığımızda hepimiz, barışçıl, kucaklayıcı,
birleştirici ‘Adem’ ler olduğumuz ile gurur duyarız. Bu
dünyaya çıplak geldik.
 
Çıplak gideceğiz. Varmı ötesinde bildiğiniz bir köy…
 
Sağlıcakla kalın.
 

Yazarın Diğer Yazıları